YAYLALARIMIZDA NELER OLUYOR?

7 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Yazar
    Yazılar
    • #43624
      lubimaya
      Anahtar yönetici

      Haberimiz hakkında tüm yorumlarınızı burada yapabilirsiniz…

      Haberimizi Okumak İçin Link;
      http://yesilyurt.org/index.php?option=com_content&task=view&id=85

    • #49993
      lubimaya
      Anahtar yönetici
    • #49994
      lubimaya
      Anahtar yönetici

      TAŞINMAZ MAL ZİLYEDLİĞİNE YAPILAN TECAVÜZLERİN ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUN

      Kanun Numarası: 3091

      Kabul Tarihi: 04/12/1984

      Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 15/12/1984

      Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 18606

      BİRİNCİ BÖLÜM: Genel Hükümler

      Amaç ve Kapsam

      Madde 1 – Bu Kanun; gerçek veya tüzelkişilerin zilyed bulunduğu taşınmaz mallarla kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşları veya bunlar tarafından idare olunan veya Devlete ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlere veya menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerin, idari makamlar tarafından önlenmesi suretiyle tasarrufa ilişkin güvenliği ve kamu düzenini sağlar.

      Görev

      Madde 2 – Taşınmaz mallara tecavüz veya müdahale edilmesi halinde; taşınmaz mal merkez ilçe sınırları içinde ise, il valisi veya görevlendireceği vali yardımcısı, diğer ilçelerde ise kaymakamlar tarafından bu tecavüz veya müdahalenin önlenmesine karar verilir ve taşınmaz mal yerinde zilyedine teslim edilir.

      Başvuru

      Madde 3 – Taşınmaz mala yapılan tecavüz veya müdahalenin önlenmesi için, yetkili makamlara başvurmaya, o taşınmaz malın zilyedi, zilyed birden fazla ise içlerinden biri yetkilidir.

      Kamu idareleri, kamu kurumları ve kamu kuruluşları ile tüzelkişilerin başvuruları, taşınmaz malın ait olduğu idare, kurum, kuruluş ve tüzelkişinin yetkilisi tarafından yapılır.

      Köye ait taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerde, köy halkından herhangi biri de yetkili makama başvuruda bulunabilir.

      Vali veya kaymakam görev alanları içinde bulunan kamu idarelerine, kamu kurumlarına ve kuruluşlarına ait veya bunlar tarafından idare olunan veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlere veya menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara tecavüz veya müdahalede bulunulduğunu öğrendiklerinde, soruşturmayı doğrudan doğruya yaptırırlar ve sonucu karara bağlarlar.

      Başvuruda bulunma süresi

      Madde 4 – Yetkililerin; tecavüz veya müdahalenin yapıldığını öğrendikleri tarihten altmış gün içinde, idari makama başvuruda bulunmaları gerekir. Ancak, tecavüz veya müdahalenin oluşundan itibaren bir yıl geçtikten sonra bu makamlara başvuruda bulunulamaz.

      Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerle menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerde süre aranmaz.

      Soruşturma

      Madde 5 – Başvuru üzerine, karar vermeye yetkili kişiler veya bunların görevlendireceği bir veya birkaç memur tarafından yerinde soruşturma yapılır.

      Soruşturmayı yapan kişilere gerektiğinde teknik eleman ve yardımcı verilir.

      Bu Kanun kapsamı dışında kaldığı dilekçeden açıkça ve kesinlikle anlaşılan başvurular, yerinde soruşturma yapılmadan yazılı olarak reddedilebilir.

      Taşınmaz mal, aynı il’e bağlı ilçelerarası sınır anlaşmazlığı bulunan bir yerde ise yetkili kaymakamlığı vali; illerarası sınır anlaşmazlığı bulunan bir yerde ise yetkili valiliği veya kaymakamlığı İçişleri Bakanlığı belirler.

      Şahitlerin dinlenmesi ve karar

      Madde 6 – Soruşturma memuru, tarafların şahitlerini dinledikten sonra gerekli gördüğü takdirde tarafsız kişileri ve ilgisine göre hazine, özel idare ve belediye temsilcilerini, köy muhtar ve ihtiyar kurulu üyelerini de dinleyebilir. İfadeler, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunundaki hükümler dairesinde yeminli olarak alınır.

      Soruşturma en geç 15 gün içinde tamamlanarak karara bağlanır.

      Kararların kesinliği

      Madde 7 – Bu Kanuna göre verilen kararlar idari yargı yolu açık olmak üzere kesindir. Ancak, açık olan yazı ve hesap hataları karar veren yetkili makamca kendiliğinden düzeltilir. Taşınmaz mal üzerinde üstün sayılabilecek bir hakkı olduğunu iddia edenlerin yargı yoluna başvurması gerektiği kararda belirtilir.

      Tebligat

      Madde 8 – Soruşturmanın yapılacağı, kararın yerine getirileceği yer, tarih ve saat taraflara tebliğ edilir. Şikayetçinin, varsa kanuni vekilinin veya dilekçesinde ismini belirttiği temsilcisinin; başvuru, 3 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre yapılmış ise köy muhtarı veya ihtiyar meclisi üyelerinden birinin; soruşturma yapılması ve kararın yerine getirilmesi sırasında taşınmaz malın başında bulunması zorunludur. Mütecavize tebligat yapılamaması halinde soruşturmanın yapılacağı veya kararın yerine getirileceği yer, tarih ve saat 3 gün önceden alışılmış usullerle taşınmaz malın bulunduğu köy veya beldede ilan edilir. Mütecaviz gelmezse soruşturma ve kararın yerine getirilmesi yokluğunda yapılır.

      Yetkili makamların, talebin esastan veya süreden reddine ilişkin karar ve işlemleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgililere duyurulur.

      Kararın uygulanması ve güvenlik kuvvetlerinin görevi

      Madde 9 – Tecavüz veya müdahalenin önlenmesi hakkındaki kararlar, karar vermeye yetkili amirce görevlendirilecek infaz memuru tarafından, taşınmaz malın yerinde ve o andaki durumu ile zilyedine, tüzelkişiliğe veya kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşlarına teslim edilmesi suretiyle yerine getirilir.

      Karar gereğinin, kararın infaz memuruna geldiği tarihten itibaren en geç 5 gün içinde yerine getirilmesi zorunludur.

      Karar vermeye yetkili makamın gerekli göreceği durumlarda, infaz memuruna teknik yönden yardımcı olmak üzere yeteri kadar memur görevlendirilir.

      Mahallin en büyük mülki idare amirinin yazılı emri ile güvenlik kuvvetlerince, gerek soruşturma, gerekse kararın yerine getirilmesi sırasında mahallinde, gerekli önlemler alınır.

      Taşınmaz mal üzerindeki ekim, tesis ve değişiklikler

      Madde 10 – Tecavüz veya müdahalesi önlenen kişi, taşınmaz mal üzerinde vücuda getirdiği her türlü ekim, tesis ve değişikliklerden dolayı ancak genel hükümler dairesinde yargı yoluna başvurabilir.

      Gecikmelerin üst makama bildirilmesi

      Madde 11 – 6 ncı maddenin ikinci fıkrasında belirlenen 15 günlük süre içinde karar verilmezse veya verilen karar 9 uncu maddenin ikinci fıkrasında belirlenen 5 günlük süre içinde infaz edilmezse durum, sebepleri ile birlikte bir üst makama bildirilir.

      İkinci ve daha sonraki tecavüzler

      Madde 12 – Taşınmaz mala aynı mütecaviz tarafından ikinci defa veya onun yararına başkaları tarafından bilerek ilk defa tecavüz veya müdahalelerle ilgili başvurularda da birinci başvuruda olduğu gibi soruşturma yapılır ve sonucu karara bağlanır.

      Tecavüz veya müdahale varsa 9 uncu madde hükümlerine göre karar uygulanır, her iki kararla ilgili dosya, karar vermeye yetkili makamlarca, 15 inci maddeye göre işlem yapılmak üzere adli mercilere gönderilir.

      Yürütmenin durdurulması

      Madde 13 – Bu Kanuna göre verilmiş kararlar üzerine idari yargıya başvurmalarda yürütmenin durdurulması kararı verilmez.

      İhtiyati tedbirler

      Madde 14 – Başvuru sırasında, taraflar arasındaki taşınmaz mal anlaşmazlığı hakkında mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmiş veya anlaşmazlık dava konusu yapılmış ise bu Kanun hükümleri uygulanmaz.

      Bu Kanuna göre idari makam tarafından verilmiş bir önleme kararı varken, taraflarca taşınmaz mal anlaşmazlığına ilişkin dava açılmadan adli mercilerce ihtiyati tedbir kararı verilemez.

      İKİNCİ BÖLÜM: Ceza Hükümleri

      İkinci tecavüze ilişkin cezalar

      Madde 15 – Mahkeme kararıyla kendisine teslim edilmeksizin aynı taşınmaz mala ikinci defa yapılan tecavüz veya müdahale, ister tecavüz veya müdahalesi önceden önlenen kimse tarafından, isterse başkaları tarafından birinci mütecaviz yararına ilk defa yapılmış olsun, fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde, bu suçu işleyenler hakkında;

      a) Taşınmaz mal, kamu kurum veya kuruluşlarına ait bulunuyorsa veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz veya umumun menfaatine ait yerlerden ise altı aydan iki yıla kadar; şayet taşınmaz mal diğer tüzelkişilere veya gerçek kişilere ait ise üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

      b) Tecavüz veya müdahale silahlı bir kişi veya silahsız olsalar dahi birden fazla kişiler tarafından yapıldığı takdirde (a) bendindeki cezalar bir kat artırılarak hükmolunur.

      c) Tecavüz veya müdahale taşınmaz malı aralarında paylaşmak veya ortaklaşa kullanmak amacıyla iki veya daha çok kişinin birleşmesiyle işlenirse (b) bendi ile artırılan ceza ayrıca üçte bir oranında artırılır. Bu amaçla birleşen kişilerden en az birisinin silahlı olması halinde ise (b) bendi ile artırılan ceza ayrıca yarı oranında artırılarak hükmolunur.

      ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:Çeşitli Hükümler

      Suçüstü hükümlerinin uygulanması ve görevli mahkeme

      Madde 16 – Bu Kanunda belirtilen suçları işleyenler hakkında yapılacak soruşturma ve kovuşturmalar, yer ve zaman kaydına bakılmaksızın, 3005 sayılı Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanununa göre yapılır. Görevli mahkeme Sulh Ceza Mahkemesidir.

      Soruşturma ve infaz giderleri

      Madde 17 – Soruşturma ve infaz memurları ile infaz memuruna teknik yönden yardımcı olarak görevlendirilecek memurların yevmiye ve taşıt giderleri, başvuruda bulunanlar tarafından maliye veznesine yatırılır.

      Yukarıda belirtilen görevli memurlara, göreve gittikleri günler için sürelerine ve görevin belediye sınırları içinde veya dışında yapılmış olmasına bakılmaksızın Harcırah Kanununa göre verilmesi gereken yevmiyeler tam olarak ödenir.

      Üçüncü maddenin son fıkrasına göre görevlendirilecek soruşturma ve infaz memurları ile infaz memurlarına teknik yönden yardımcı olarak görevlendirilecek memurların yevmiye giderleri, taşınmaz malın ait olduğu kamu idareleri, kurumları ve kuruluşlarınca karşılanır.

      Birden çok iş, mümkün oldukça aynı günde yapılır. Bu durumda görülen işler aynı yerde ise, yevmiyeler ve taşıt ücreti başvuranlar arasında eşit olarak paylaştırılır. İşler ayrı yerlerde ise, yevmiyeler eşit olarak paylaştırılmakla birlikte taşıt ücreti uzaklıkla orantılı olarak bölüştürülür.

      Soruşturma sonunda tecavüz veya müdahalenin önlenmesine karar verilirse, masrafların mütecavizden tahsili de, kararda belirtilir. Bu masrafların tahsiline ait karar fıkrası icra dairesince yerine getirilir.

      Vergi, harç ve resimler

      Madde 18 – Bu Kanuna göre verilen kararlar hiçbir vergi, harç ve resme tabi değildir.

      Yönetmelik

      Madde 19 – Bu Kanunun uygulama şekli ve esasları İçişleri Bakanlığınca altı ay içinde çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

      Kaldırılan Kanun

      Madde 20 – 16 Nisan 1952 günlü ve 5917 sayılı Gayrimenkule Tecavüzün Def’i Hakkında Kanun kaldırılmıştır.

      Ek Maddeler

      Ek Madde 1 – (Ek madde: 05/02/2003 – 4807 S.K./1. md.)

      Tecavüz ve müdahalenin önlenmesi hakkındaki kararın uygulanmasında, kilitli ve kapalı taşınmaz malların açılması zorunludur.

      Gerekirse bu yerler zorla açtırılır; kilit ve her türlü tertipler kırılabilir. Üzerindeki tecavüz ve müdahale men edilen taşınmaz mal içindeki mütecavize ait eşyanın boşaltılmasında durumun gerektirdiği tedbirler alınır.

      Ek Madde 2 – (Ek madde: 05/02/2003 – 4807 S.K./1. md.)

      Üzerindeki tecavüz veya müdahale men edilen taşınmaz mal içinde bulunan mütecavize ait eşya çıkarılarak mütecavize, vekiline veya bunlar hazır değilse mütecavizin aile efradından veya işçilerinden reşit bir kişiye teslim edilir. Bunlardan hiç birinin bulunmaması halinde, anılan eşya yed'i emin olarak zilyedin uhdesinde muhafaza altına alınır ve infaz memurunca mütecavize hemen tebligat yapılarak; eşyanın bulunduğu mahalde ise beş ve değilse otuz gün içinde eşyayı teslim alması, aksi halde eşyanın açık artırma yolu ile satılacağı bildirilir. Verilen süre içinde teslim alınmayan eşya; kaymakamın, vali veya yetkili vali yardımcısının emriyle görevlendirilen en az bir memur veya gerekirse bilirkişiler tarafından yapılacak bedel takdiri ve ilanı takiben açık artırma yolu ile satılarak muhafaza ve satışla ilgili bütün giderler karşılanır. Artan para, mütecaviz hesabına Ziraat Bankasına yatırılır ve durum kendisine tebliğ edilir.

      Bozulması ihtimali bulunan eşya, tebligat aranmaksızın, miktar tespiti ve bedel takdiri yapıldıktan sonra satılır.

      Yürürlük

      Madde 21 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

      Yürütme

      Madde 22 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

      YÖNETMELİK       

      TAŞINMAZ MAL ZİLYETLİĞİNE YAPILAN TECAVÜZLERİN ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUNUN UYGULAMA ŞEKLİ VE ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK

         

      Amaç

                      Madde 1 – Bu Yönetmelik, 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin şekil ve usulleri belirlemek amacıyla düzenlenmiştir.

      Kapsam

      Madde 2 – Bu Yönetmelik, 3091 sayılı Kanunda geçen bazı deyimlerin tanımlanması, karar vermeye yetkili merciler, görev ve yetkileri, başvurma, soruşturma, karar verilmesi, kararların yerine getirilmesi, ikinci ve sonraki tecavüzler ile Kanunun uygulanmasına ilişkin diğer hususları düzenleyen hükümleri kapsar.

                      Kanunun uygulama alanı

                      Madde 3- 3091 sayılı Kanun gerçek ve tüzelkişilerin zilyed bulunduğu taşınmaz mallarla, kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşları veya bunlar tarafından idare olunan veya Devlete ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlere veya menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerin, idari makamlar tarafından önlenmesi suretiyle tasarrufa dair güvenliği ve kamu düzenini sağlar.

                      Genel ilke

      Madde 4 – 3091 sayılı Kanun, emniyet ve asayişi, tasarrufa ilişkin güvenliği ve kamu düzenini sağlamaya yönelik bir kanun olup, bu Kanuna göre verilen kararlar mülkiyet yönünden bir hak sağlamayan, sadece bir idari zabıta tedbiri niteliğindeki kesin kararlardır. Taşınmaz mal üzerinde fiili hakimiyet ve tasarrufu esas alarak zilyetliği korur.

                      Özel kanunlar

      Madde 5 – Bu Kanuna göre özel kanun durumunda olan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 6785 sayılı İmar Kanununa ek 1605 sayılı Kanun, 6831 sayılı Orman Kanunu, 6309 sayılı Maden Kanunu ile diğer özel kanunlar kapsamına giren taşınmazlara tecavüz veya müdahalelerin olması halinde, ilgililerin başvurması ya da vali veya kaymakamın tecavüz veya müdahaleyi öğrenmeleri halinde 3091 sayılı Kanuna göre soruşturma yaptırılarak tecavüz veya müdahale önlenmekle birlikte, ayrıca ilgili kanunlarına göre de gereği yapılmak üzere ait olduğu kamu kuruluşlarına bildirilir.

                      5917 sayılan kanuna yapılan atıflar

      Madde 6 – Diğer kanunların, yürürlükten kalkmış olan “5917 sayılı Gayrimenkule Tecavüzün Def'i Hakkında Kanun”a yapılış atıfları 3091 sayılı Kanuna yapılmış sayılır.

                      Taşınmaz mal

      Madde 7 – Taşınmaz mal; arz üzerinde sabit olan tarla, bağ, bahçe, arsa, orman, ağıl, apartman, dükkan, fabrika, otel gibi bütün arazi, bina ve madenlerdir.

                      Taşınmaz mala sahip olan o malın altına ve üstüne de sahiptir.

                      Taşınmaz mallar 3 gruba ayrılır:

                      a) Arazi, arazinin tamamlayıcı parçası sayılan bina ve ağaçlar, arz üzerinde kaynaklar, akarsular,

                      b) Tapu siciline müstakil ve daimi olmak üzere kayıtlı ayni haklar (üst hakkı, kaynak hakkı, irtifak hakkı gibi).

                      c) Yer altındaki madenler.

                      Devlete ait taşınmaz mallar

      Madde 8 – Devlete ait taşınmaz mallar, tapuda Hazine adına kayıtlı olanlar ile tescil edilebilir nitelikte Hazineye ait taşınmaz mallardır.

                      Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan taşınmaz mallar

      Madde 9 – Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan taşınmaz mallar, herkesin istifadesine açık olan denizler, göller, nehirler, tarıma elverişli olmayan yerler, kayalar, tepeler ve dağlar gibi sahipsiz şeyler ile Devlet veya bir kamu hukuku tüzel kişisi tarafından umumun yahut bir kısım halkın yararlanmasına terk ve tahsis edilen umumi yollar, köprüler, parklar, meydanlar, mer'alar, yaylak ve kışlaklar gibi menfaati umuma ait olan taşınmaz mallardır.

                      Zilyetlik ve zilyet

      Madde 10 – Zilyetlik, taşınmaz mallardan bir yarar sağlamak üzere olanları fiilen hakimiyet altında bulundurmadır.

      Zilyet, taşınmaz maldan bir yarar sağlamak üzere o taşınmaz malı fiilen hakimiyeti altında bulunduran gerçek ve tüzel kişilerdir.

                      Tecavüz ve müdahale

      Madde 11 – Tecavüz; taşınmaz malı zorla veya zilyedinden habersiz olarak işgal etmek veya ele geçirmek veya taşınmazın aynında değişiklikler meydana getirmek.

                      Müdahale; zilyedin taşınmaz mal üzerindeki mutlak hakimiyetini kısmen veya tamamen ihlal etmektir.

                      Tecavüz ve müdahale sayılacak haller

      Madde 12 – Aşağıdaki olay ve durumlar 3091 sayılı Kanunun uygulanmasında taşınmaz mala yapılmış tecavüz veya müdahale sayılır.

                      a) Bahçe, tarla ve arsa gibi arazi üzerinden devamlı olarak gelip geçmek suretiyle zilyedin taşınmazdan istifade etmesine engel olmak.

                      b) Ekim ve dikimde bulunmak.

                      c) Bir hak iddia ederek tarla veya bahçelerdeki mahsulü biçmek, toplamak.

                      d) Başkasının taşınmaz malına taş, toprak, ağaç, gübre ve benzeri şeyleri bırakmak suretiyle zilyedin taşınmazdan istifade etmesine engel olmak.

                      e) Sulama veya içme sularından, su kuyularından, sarnıçlarından, su yollarından, su borularından ve arklarından yararlanmayı engellemek.

                      f) Başkasının arazisi üzerine su geçirmek üzere ark açmak.

                      g) Temel açmak, hendek kazmak, bina yapmak.

                      h) Yukarıda sayılanlara benzer diğer davranışlarda bulunmak.

                      Müşterek veya iştirak halinde mülkiyetten doğan zilyetlik

      Madde 13 – Bir taşınmaz mal üzerinde birden fazla kişilerin bir arada zilyet oldukları müşterek veya iştirak halinde mülkiyet hallerinde, yani anlaşmazlığa düşenlerin taşınmazda hissedar olmaları halinde, o taşınmazı fiilen tasarruf edenin zilyetliğinin hem diğer hissedarlara, hem de üçüncü şahıslara karşı korunması esastır. Bu gibi durumlarda “müşterek hissedarlıktan” söz edilerek 3091 sayılı Kanunun olaya uygulanmaması yoluna gidilemez.

                      Taşınmazın miras yoluyla birden çok mirasçıya kalması halinde de bu Kanuna göre tecavüz veya müdahalenin önlenmesi ile ilgili başvurular kabul edilir ve eylemli olarak zilyetliklerini sürdürenleri zilyetlikleri hem diğer mirasçılara hem de üçüncü şahıslara karşı korunur.

                      Ortaklık ve kira sözleşmeleri

      Madde 14 – Taşınmaz mal üzerindeki anlaşmazlığın ortaklıktan veya kira sözleşmesinden kaynaklanmış olması idarenin taşınmaza eylemli olarak kimin veya kimlerin zilyet olduklarını araştırarak karar vermesine engel değildir. Ortaklığın veya kira sözleşmesinin sona erip ermediği, bulunduğu aşamada geçerliliği olup olmadığı adli yargının çözümleyeceği üstün hak iddiası niteliğindedir.

                      Damlı yapı ve fuzuli işgal

      Madde 15 – Konut, dükkan, depo ve ahır gibi damlı yapılarda bu Kanunun uygulanabilmesi taşınmazın fuzulen işgal edilmiş olmasına bağlıdır.

                      Fuzuli işgal; bir taşınmazı, sahibinin izin ve rızası olmayarak işgal etme, başka bir deyişle bir taşınmazın maliki veya onun yerine bu konuda işlem yapmaya yetkili vekil veya mümessil gibi kimselerle hukuki bir bağlantı kurmadan rıza dışı, henüz boşaltılmamış veya herhangi bir suretle boşalan damlı bir yapıya, eylemli bir durum yaratarak kendiliğinden girme durumudur.

      İKİNCİ BÖLÜM

      Görev, Yetki ve Başvuru

      Karar verme yetkisi

                      Madde 16 – Taşınmaz malın merkez ilçesi sınırları içinde bulunması halinde vali veya görevlendireceği vali yardımcısı, ilçelerde bulunması halinde ise kaymakamlar tecavüz veya müdahalenin önlenmesine karar vermeye yetkilidirler. Vali, bu yetkisini vali yardımcılarından ancak birine devredebilir. Valinin bu konuda vali yardımcısına yetki vermesi, gerek gördüğünde bizzat karar vermesine engel değildir. Valinin yetkisini devretmesi halinde durum vali yardımcıları arasında yapılacak görev bölümünde belirtilir.

      Başvuru

                      Madde 17 – Taşınmaz mala yapılan tecavüz veya müdahalenin önlenmesi için yetkili makamlara başvurmaya o taşınmaz malın zilyedi yetkilidir. Zilyet birden fazla ise içlerinden birinin başvurması yeterlidir.

                      Kamu idareleri, kamu kurumları ve kamu kuruluşları ile tüzel kişilerin başvuruları, taşınmaz malın ait olduğu idare, kurum, kuruluş veya tüzel kişinin yetkilisi tarafından yapılır.

      Köye ait taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerde, köy halkından herhangi biri de yetkili makama başvuruda bulunabilir.

                      Başvurular bir dilekçe ile merkez ilçelerde valiliklere, ilçelerde kaymakamlıklara bizzat veya kanuni temsilcileri tarafından yapılır.

                      Kan hısımları ile sıhri hısımlar tarafından zilyet adına yapılan başvurular işleme konulmaz.

                      Posta ile yapılan başvurular üzerine, başvurunun kanuni süresi içinde bizzat veya kanuni temsilcisi tarafından yapılması gerektiği başvuru sahibine yazılı olarak duyulur.

                      Köye ait taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerde başvuru

      Madde 18 – Köy tüzel kişiliğine ait tapuda veya tapusuz her nev'i taşınmaz mala yapılan tecavüz veya müdahalelerde köyün kanuni temsilcisi olan köy muhtarının başvurması esastır. Ancak o köyde oturan köy halkından herhangi biri tarafından yapılan başvurular üzerine de yetkili makam tarafından soruşturma yaptırılır.

                      Vali veya kaymakamın doğrudan soruşturma yaptırması

      Madde 19 – Vali ve kaymakamlar görev alanları içinde bulunan kamu idarelerine, kamu kurumlarına ve kuruluşlarına ait veya bunlar tarafından idare olunan veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlere veya menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara tecavüz veya müdahalede bulunulduğu öğrendiklerinde, soruşturmayı doğrudan doğruya yapar veya yaptırırlar ve sonucu karara bağlarlar.

                      Kamu idarelerine, kamu kurumlarına ve kuruluşlarına ait veya bunlar tarafından idare olunan ve özel hukuk hükümlerine tabi bulunan taşınmaz mallara tecavüz veya müdahalede bulunulması halinde, bu idarelerin yetkilerinin başvurması esastır.

                      Başvuruda bulunma süresi

      Madde 20 – Yetkililerin, tecavüz veya müdahalenin yapıldığı öğrendikleri tarihten itibaren 60 gün içinde idari makama başvuruda bulunmaları gerekir. Ancak, tecavüz veya müdahalenin oluşundan itibaren bir yıl geçtik ten sonra bu makamlara başvuruda bulunulamaz. Posta ile yapılan başvurular, başvuru için Kanunun öngördüğü süreleri durdurmaz.

                      Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerle menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara bu Kanunun yürürlüğe girdiği 15.12.1984 tarihinden sonra yapılan tecavüz veya müdahalelerde başvuru için süre aranmaz.

       

      ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

      Soruşturma ve Karar

       

      Kanunun kapsamı dışında kalan başvurular

      Madde 21 -Anlaşmazlık konusunun 3091 sayılı Kanunla çözümlenmesi mümkün olmayan hukuki mahiyette bulunması, başvurunun süresi içinde yapılmaması, başvuruda bulunanın yetkili olmaması veya başvurunun yetkili makama yapılmamış olması gibi bu Kanun kapsamı dışında kaldığı dilekçeden açıkça ve kesinlikle anlaşılan hallerde, başvurulur mahallinde soruşturma yapılmadan yazılı olarak reddedilebilir.

      Soruşturma memuru ve yardımcılarının görevlendirilmesi

      Madde 22 – Başvuru dilekçesini alan vali, yetkili vali yardımcısı veya kaymakam tecavüz veya müdahalenin olup olmadığını yerinde doğrudan soruşturabileceği gibi, bu amaçla devlet memurlarından bir veya işin mahiyetine göre birkaçını soruşturma yapmak üzere görevlendirebilir.

                      Taşınmazın ölçülmesi, sınırlarının belirlenmesi, krokisinin çizilmesi ve tapu uygulaması gibi hususlarda yardımcı olmak üzere soruşturma memurlarına eleman verilebilir.

                      Adli ve askeri personel ile güvenlik kuvvetlerinin amir ve memurları soruşturma ile görevlendirilemez.

                      Evrakın soruşturma memuruna verilmesi

      Madde 23 – Yetkili makam tarafından soruşturma memuru ve gerektiğinde teknik eleman veya yardımcı görevlendirilerek valilik veya kaymakamlık bürolarına havale edilen dilekçeler, havale tarihi itibariyle kaydedilir. Başvuru sahibine soruşturma ve infaz memurları yollukları ile taşıtı kendi sağlamayacaksa taşıt ücretleri maliye veznesine yatırılarak makbuzu dosyasına bağlanır ve evrak bir yazı ile soruşturma görevlisine verilir.

      Tebligat

      Madde 24 – Kanun, soruşturmanın 15 gün içerisinde yaptırılarak karara bağlanmasını öngördüğünden; soruşturma emrini alan memur, soruşturmanın yapılacağı yer, gün ve saati; tarafların tanık ve diğer delilleri ile hazır bulunmaları, aksi halde sonradan tanık dinletemeyecekleri hususunu her türlü imkandan yararlanarak tebliğ eder ya da köy veya mahalle muhtarları vasıtasıyla tebliğ ettirir ve tutanağını dosyasına koyar.

                      Taraflara tebligat yapılmadan veya 25 inci maddede belirtilen ilan yaptırılmadan mahallinde soruşturmaya başlanamaz.

                      Zorunlu ve acele hallerde bu konu ile ilgili bildirimler, Tebligat Kanunu ve Tüzüğü esaslarına göre valilik veya kaymakamlık emri ile yollukları ödenmek suretiyle güvenlik kuvvetlerine yaptırılır.

                      Köye ait taşınmaz mallara yapılan tecavüz ve müdahalelerde köy halkından biri tarafından başvuruda bulunulmuş ise, soruşturma sırasında muhtar veya ihtiyar kurulu üyelerinden birinin mahallinde hazır bulunması zorunlu olduğundan, yukarıdaki usullere göre bunlara da gerekli tebligat yapılır.

                      Mütecavize tebligat yapılamaması

      Madde 25 – Adresinin tespit edilememesi, gösterilen adreste bulunamaması gibi nedenlerle mütecavize tebligat yapılamaması halinde soruşturmanın yapılacağı yer, tarih ve saat soruşturma memuru tarafından 3 gün önceden alışılmış usullerle taşınmaz malın bulunduğu köy veya beldede ilan ettirilir ve durum tutanakla belgelenir. Bu duyuruya rağmen mütecavizin soruşturma mahalline gelmemesi halinde ilân tutanağı dosyasına konularak soruşturma mütecavizin yokluğunda yapılır.

                      Soruşturmanın yapılmaması

      Madde 26 – Başvuru sahibinin soruşturma için tespit ve tebliğ edilen günde gelmemesi, hava muhalefeti gibi zorunlu nedenlerle soruşturma mahalline gidilememesi hallerinde, durum soruşturma memuru tarafından valilik veya kaymakamlığa bildirilir.

                      Başvuru sahibinin ücretleri yatırmaması ve kendisi sağlayacaksa taşıt getirmemesi halinde ise, dilekçesinin işlemden kaldırıldığı posta aracılığı ile kendisine tebliğ olunur.

                      Başvuru sahibinin başvurusundan vazgeçmesi

      Madde 27 – Başvuru sahibinin, başvuru tarihinden karar verilinceye kadar geçen süre içinde başvurusundan herhangi bir sebeple vazgeçtiğini dilekçe ile veya sözlü olarak bildirmesi halinde, sözlü ifadesi yazılı hale getirilerek yetkili makamın onayı ile dosyası işlemden kaldırılır. Bu durumda soruşturma için yatırdığı paralar, yapılan masraflar üzerinde kalmak üzere başvuru sahibine geri verilir.

                      Soruşturma

      Madde 28 – Soruşturma memuru, taşınmaz malın bulunduğu yerde sırasıyla önce şikayetçinin, sonra mütecaviz olduğu iddia edilen kişi veya kişilerin, daha sonra tarafların tanıklarının ve gerek gördüğünde doğrudan seçeceği bilirkişiler ile ilgilisine göre Hazine, özel idare ve belediye temsilcilerinin, köy veya mahalle muhtarı ve ihtiyar kurulu üyelerinin ifadesini alarak:

                      a) Taşınmaz malın niteliğini ve bütün sınırlarını.

                      b) Taşınmaz malı fiilen tasarruf eden zilyedin kim veya kimler olduğunu, ne zamandan beri ve ne suretle zilyet olduğunu,

                      c) Mütecavizin kim veya kimler olduğunu.

                      d) Taşınmaz mala mütecavizi veya mütecavizler tarafından ne şekilde ve ne zaman tecavüz veya müdahale edildiğini.

                      e) Tecavüz veya müdahalenin bu taşınmazın hangi kısmına veya miktarına yapıldığını.

                      f) Başvuru sahibinin bu tecavüzü veya müdahaleyi hangi tarihte öğrenildiğini,

      tespit eder.

                      Bu amaçla taraflarca gösterilen tapu ve her türlü belgeleri inceler, araziye uygunluğunu araştırır.

                      Kroki çizilmesi

      Madde 29 – Soruşturma sırasında soruşturma memuru veya görevlendirilmiş ise teknik eleman tarafından taşınmaz malın mevkii, yönleri sınırları ve tecavüz veya müdahale edilen kısmı çizilerek basit bir kroki üzerinde gösterilir. Krokinin altında düzenlendiği tarih ile düzenleyenin kimliği ve imzası bulunur.

                      Tanık ve bilirkişi ifadelerinin alınmasında usul

      Madde 30 – Tanıkların ve bilirkişilerin ifadeleri tek tek alınır. İfadeler alınırken hazır bulunan diğer tanıklar ve bilirkişiler tanığın söylediklerini duyamayacak şekilde uzaklaştırılır.

                      İfade alınmasına başlanmadan önce tanıkları tanıyıp tanımadıkları ve anlaşmazlık konusu hakkında bilgileri olup olmadığı sorularak gerekli açıklamalarda bulunur. Soruşturmanın amacının zilyedi belirlemek olduğu, mülkiyet anlaşmazlıklarının bu soruşturmanın kapsamı dışında kaldığı anlatılır.

                      Tanık ifadeleri ile bilirkişilerin görüşleri Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümleri dairesinde yeminli olarak, başvuru sahibinin ve mütecavizin ifadeleri yeminsiz olarak alınır.

      Tanıklar ayrı ayrı ve tanıklıktan önce yemin ederler. Yemin: “Bir şey saklamaksızın ve bir şey katmaksızın kimseden korkmayarak, bir tesire kapılmayarak bildiğimi namusum ve vicdanım üzerine dosdoğru söyleyeceğime yemin ederim” şeklinde olur.

                      Bilirkişiler görüşlerini söylemeden veya raporunu vermeden önce; “Tarafsız ve tamamen ilim ve fenne uygun olarak görüşünü açıklayacağına vicdanı üzerine” yemin ederim.

                      Sonradan tanık dinlenemeyeceği

      Madde 31 – Daha önce taraflara tanık ve diğer delilleri ile birlikte soruşturma yapılacak yerde hazır bulunmaları hususu tebliğ edilmiş olduğundan, ilgililerin tanıklıklarını getiremedikleri ve sonradan dinletmek istedikleri yolundaki istek ve iddiaları kabul edilmez.

                      Tarafların anlaşması

      Madde 32 – Mahallinde soruşturmanın başlamasından karar verilinceye kadar geçen süre içinde tarafların aralarında anlaşmaları halinde, buna ilişkin ifadelerin bulunduğu bir anlaşma tutanağı düzenlenir. Tutanakta anlaşmanın hangi şekil ve şartlarda yapıldığına değinilmez.

                      Anlaşma tutanağı dosyasına bağlanarak herhangi bir karar verilmeksizin yetkili makamın onayı ile dosya işlemden kaldırılır ve maliye veznesine yatırılıp da sarf edilmeyen paralar başvuru sahibine geri verilir.

                      Kamu idareleri, kamu kurumları, kamu kuruluşları ile köye ait taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerde tarafların anlaşması söz konusu olamaz.

                      Soruşturma evrakı ile fezlekenin yetkili makama verilmesi

      Madde 33 – Soruşturma memuru, soruşturma bittikten sonra soruşturma evrakındaki bilgiler ile şikayetçi, mütecaviz ve tanık ifadelerinin, bilirkişilerin görüşlerinin özetlerinin bulunacağı bir fezleke düzenler. Fezlekede bu ifade ve görüşleri ve diğer delilleri değerlendirerek durumun tartışmasını yapar ve verilecek karara esas olacak görüşünü belirterek fezlekeyi soruşturma evrakı ile birlikte en kısa zamanda valilik veya kaymakamlığa verir.

                      Anlaşmazlığın dava konusu olması

      Madde 34 – Başvuru sırasında, taraflar arasındaki taşınmaz mal anlaşmazlığı hakkında mahkemece bir ihtiyati tedbir kararı verilmiş veya anlaşmazlık dava konusu yapılmış ise 3091 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz.

                      Soruşturma memuru soruşturma öncesinden, soruşturma sırasında ve gerek görürse yetkili makamın emri ile soruşturma sırasında taşınmaz malla ilgili anlaşmazlığın taraflar arasında Medeni Kanuna göre mülkiyet hakkında dayalı bir müdahalenin men'i veya zilyetliğin ihlali nedeniyle açılmış bir tecavüzün ref'i davasına konu olup olmadığını,taşınma mal anlaşmazlığı hakkında mahkemelerce verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı bulunup bulunmadığını araştırır.

                      Bu tür bir davanın açılmış olduğunun veya bir ihtiyati tedbir kararının verilmiş bulunduğunun anlaşılması halinde soruşturma hangi aşamada ise işlemler durdurulur ve bu Kanuna göre karar verilemeyeceği gerekçesi ile birlikte şikayetçiye yazılı olarak duyurulur.

                      Mahkemeye yapılan taşınmaz malla ilgili başvuru Medeni Kanuna göre müdahalenin men'i veya tecavüzün ref'i talebi dışında ise bu durum idarenin soruşturma yapmasına ve karar vermesine engel değildir.

                      3091 sayılı Kanuna göre idari makam tarafından verilmiş bir önleme kararı varken, taraflarca taşınmaz mal anlaşmazlığına ilişkin dava açılmadan adli mercilerce ihtiyati tedbir kararı verilemez.

                      Karar

      Madde 35 – Karar vermeye yetkili makam, soruşturma evrakı üzerinde en kısa zamanda gerekli incelemeyi yapar. Eksiklikler var ise evrakı soruşturma memuruna vererek tamamlattırır. Dosyadaki bilgilere göre tecavüz veya müdahalenin önlenmesine veya talebin reddine karar verir.

                      Kararlarda, taşınmaz mal üzerinde üstün sayılabilecek bir hakkı olduğunu iddia edenlerin yargı yoluna başvurması gerektiği belirtilir.

                      Talebin reddine ilişkin kararlarda soruşturma giderlerinin şikayetçinin üzerinde kalacağı, tecavüzün önlenmesine ilişkin kararlarda ise soruşturma ve infaz giderlerinin mütecavizden icra yolu ile tahsil edilerek şikayetçiye ödeneceği belirtilir.

                      Kararların on beş gün içinde verilmesi

      Madde 36 – Başvuru tarihinden itibaren soruşturmanın en kısa zamanda yapılarak kararın 15 gün içerisinde verilmesi zorunludur. Çeşitli nedenlerle bu süre içerisinde karar verilememesi halinde durum sebepleriyle birlikte kaymakamlıklarca valiliklere, valiliklerce İçişleri Bakanlığına bildirilir.

                      Kararların kesinliği

      Madde 37 – Bu Kanuna göre verilen kararlar idari yargı yolu açık olmak üzere kesindir. Yetkili makam verdiği bu karardan dönemez, kararı kaldıramaz ve değiştiremez. Bu kararlar hiyerarşik denetime tabi tutularak üst makamlarca da kaldırılamaz, değiştirilemez. Tarafların kararın düzeltilmesine ilişkin talepleri dikkate alınmaz. Ancak verilen kararın esasına etkili olmayan açık ve belirgin yazı ve hesap hataları gibi maddi hatalar kararı veren makamca düzeltilir.

                      3091 sayılı Kanuna göre verilmiş kararlar üzerine idari yargıya başvurmalarda yürütmenin durdurulması kararı verilemez.

      DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

      Kararların Uygulanması

      Talebin reddine ilişkin kararlar

      Madde 38 – Yetkili makamların, talebin esastan veya süre yönünden reddine ilişkin karar ve işlemleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgililere duyurulur ve duyuru belgeleri dosyasında saklanır.

                      Tecavüz veya müdahalenin önlenmesine ilişkin kararların uygulanması

      Madde 39 – Tecavüz veya müdahalenin önlenmesi hakkındaki kararlar, karar vermeye yetkili amirce görevlendirilecek infaz memuru tarafından taşınmaz malın yerinde ve o andaki durumu ile zilyetine, tüzel kişiliği veya kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşlarına teslim edilmesi suretiyle yerine getirilir.

                      İnfaz memuru

      Madde 40 – Tecavüz veya müdahalenin önlenmesi hakkında verilen kararların uygulanması için yetkili makam tarafından infaz memuru ile gerekli görülen durumlardan infaz memuruna teknik yönden yardımcı olmak üzere yeteri kadar fen elemanı görevlendirilir. Karar, kroki ve dosya infaz yapılmak üzere bir yazı ile infaz memuruna verilir.

                      Soruşturma memuru olarak görevlendirilmiş olanlar infaz memuru olarak da görevlendirilebilir. Güvenlik kuvvetlerinin amir ve memurları infaz memuru olarak görevlendirilemezler.

                      Tebligat

      Madde 41 – Kararın, evrakın infaz memuruna verildiği tarihten itibaren en geç beş gün içinde infaz edilmesi zorunludur. Emri alan infaz memuru infazın yapılacağı yeri, günü ve saati her türlü imkândan yararlanarak en süratli bir şekilde taraflara tebliğ eder veya ettirir ve tebliğ tutanağını dosyasına koyar. Bu bildirimler Tebligat Kanunu ve Tüzüğü esaslarına göre valilik veya kaymakamlık emri ile yollukları ödenmek suretiyle güvenlik kuvvetlerine de yaptırılabilir.

                      Mütecavize tebligat yapılamaması halinde, infazın yapılacağı yer, gün ve saat infaz memuru tarafından üç gün önceden, alışılmış usullerle taşınmaz malın bulunduğu köy veya belediyede ilan ettirilir. Mütecaviz gelmezse bu ilan tutanağı dosyasına konularak infaz mütecavizin yokluğunda yapılır.

                      İnfaz

      Madde 42 – İnfaz, üzerinde anlaşmazlık bulunun taşımaz malın bulunduğu yerde, mütecavizin taşınmaz mal üzerindeki tecavüz veya müdahalesi men edilerek taşınmaz malı o andaki durumu ile zilyetine teslim etmek suretiyle yapılır.

                      Bu amaçla, infaz memuru önceden tespit ve taraflara tebliğ edilen gün ve saatte, görevlendirilmiş ise teknik elemanlar ve güvenlik görevlileri ile birlikte taşınmaz malın bulunduğu yerde hazır bulunur. Tarafların gelip gelmediğini kontrol eder. mütecavizin gelmemesi halinde durumu tutanağa geçirerek infaz sırasında hazır bulunmak üzere yöre halkından iki kişi seçer. İnfazı güçleştirecek veya engelleyecek bir durum olması halinde güvenlik kuvvetlerinin gerekli önlemleri alarak güvenliğin sağlanmasından sonra infaz işle-mine başlar.

                      Yetkili makamca verilen kararı okur ve kararın birer örneğini taraflara vererek gerekirse kararın mahiyeti hakkında açıklamalarda bulunur.

                      Mütecavizin tecavüzü veya müdahalesi defedilerek taşınmaz mal mahallinde zilyet veya zilyetlere teslim edilir.

                  Zilyede teslim edilecek taşınmaz mal kilitli veya kapalı ise, açılması zorunludur.

      İnfaz mahallinde hazır bulunan mütecaviz veya vekilinden, bunlar yoksa aile efradından veya işçilerinden reşit olan kişilerden taşınmaz malı açması istenir, gerekirse zorla açtırılır. Bunların mümkün olmaması halinde, infaz memuru tarafından tutanağa geçirilmek suretiyle kilit ve her türlü tertibin kırılarak açtırılması temin edilir.”

                      İnfaz sırasında mütecaviz, anlaşmazlık konusu taşınmaz mal üzerinde üstün bir hakkı bulunduğunu ileri sürse bile, kararda da belirtilmiş olduğu üzere yargı yoluna başvurması gerektiği bir kez de sözlü olarak kendisine duyurulur.

                      Taşınmaz mala mütecavizin ikinci defa veya onun yararına başkaları tarafından bilerek yapılacak tecavüz veya müdahalenin suç teşkil edeceği ve Kanunun 15 ini maddesi uyarınca cezalandırılacağı belirtilir ve infaz tutanağı düzenlenerek imza altına alınır.

      Taşınmaz mal üzerindeki ekim, tesis ve değişiklikler

      Madde 43 – Tecavüz veya müdahalesi önlenen kişi, taşınmaz mal üzerinde vücuda getirdiği her türlü ekim, tesis ve değişikliklerden dolayı ancak genel hükümler dairesinde yargı yoluna başvurabilir. İnfaz sırasında bu husus da mütecavize ve hazır bulunmayanlara duyurularak tutanağa geçirilir.

      Tarafların bu konuda aralarında yapacakları sözlü veya yazılı anlaşmalar idareyi bağlamaz.

                      İnfazın ertelenemeyeceği

      Madde 44 – Karar verildikten sonra tarafların herhangi bir nedenle infazın durdurulması ya da ertelenmesi yolundaki talepleri dikkate alınmaz.

                      Karar verildikten sonra tarafların aralarında anlaşılmış olmaları infazın yapılmasına engel değildir.

                      Ancak, başvuru sahibinin, aralarında anlaşmış olduklarından bahisle infaz giderlerini yatırmaması halinde durum tutanakla tesbit edilir ve kararın ilgililere tebliği ile yetinilir.

                      İnfazın süresi içinde yapılamaması

      Madde 45 – Kararın infaz memuruna geldikten itibaren beş gün içinde infaz edilememesi halinde, durum nedenleri ile birlikte kaymakamlıklarca valiliklere, valiliklerce de İçişleri Bakanlığına bildirilir.

                      Köy tüzel kişiliğine ait taşınmazlara yapılan tecavüzler

      Madde 46- Köy tüzel kişiliğine ait mer'a, harman yeri, yol ve sulak gibi taşınmaz mallara yapılan ilk tecavüz ve müdahaleler bu Kanuna göre önlenmekle birlikte, tecavüz veya müdahalede bulunanlar hakkında Türk Ceza Kanununun 513 üncü maddesi uyarınca cezai işlem yapılmak üzere durum vali ve kaymakamlıkça Cumhuriyet Savcılığına bildirir.

                                                                                         BEŞİNCİ BÖLÜM

      İkinci ve Sonraki Tecavüzler

      Men kararlarının geçerlilik süresi

      Madde 47 – Yürürlükten kalkmış olan 2311 ve 5917 sayılı Kanunlara veya 3091 sayılı Kanuna göre yetkili makamlarca verilmiş ve infaz edilmiş olan tecavüz veya müdahalenin önlenmesi hakkındaki kararlar, taşınmaz malın hiç el değiştirmemiş ve hukuki durumunun değişmemiş olması koşuluyla geçerliliğini korurlar.

                      Karar tarihinden itibaren geçen zaman içinde tarafların aralarında anlaşmış olmaları, mütecaviz lehine kesin bir mahkeme kararı veya bir ihtiyati tedbir kararı verilmiş olması veya başka bir nedenle taşınmazın el değiştirmesi hallerinde, lehine karar verilenin taşınmazla fiili ilgisi tamamen kesilmiş olduğundan, daha önce verilen kararın geçerliliği kalmaz ve tekrar uygulanması mümkün olamaz.

                      Men kararı verildikten sonra mütecavizin üstün hak iddiası ile mahkemeye başvurarak Medeni Kanuna göre dava açmış olması halinde, daha sonuçlanmamış veya davacı lehine bir ihtiyati tedbir kararı verilmemiş ise idarece verilen kararlar geçerliliğini korurlar.

      İkinci tecavüz halinde soruşturma ve karar

      Madde 48 – Mahkeme kararı ile kendisine teslim edilmeksizin, taşınmaz mala aynı mütecaviz tarafından ikinci defa veya mütecaviz yararına başkaları tarafından bilerek ilk defa yapılan tecavüz veya müdahalelerin önlenmesi ile ilgili başvurularda da ilk başvuruda olduğu gibi, bu Yönetmelik hükümlerine göre soruşturma yapılır ve sonucu karara bağlanır.

      Soruşturma memuru soruşturma sırasında, karar vermeye yetkili makamlar ise evrak üzerinde yapacakları incelemede; ilk kararı 47 inci maddede belirtilen esaslara göre geçerliliğini koruyup koruyamadığını araştırırlar.

                      Başvuruda bulunma süresi

      Madde 49 – İkinci ve daha sonraki tecavüz veya müdahalelerde de 3091 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde belirtilen süreler içinde başvurulması gereklidir.

                      Soruşturma

      Madde 50 – Yetkili makamlarca görevlendirilen soruşturma memuru; taşınmaz malın bulunduğu yerde şikayetçinin, mütecaviz olduğu iddia edilen kişi veya kişilerin, tarafların gösterecekleri tanıkların ve gerek gördüğünde doğrudan seçeceği bilirkişiler ile köy veya mahalle muhtarı ve ihtiyar kurulu üyelerinin ifadesini alarak, bu Yönetmeliğin 28 inci maddesinde belirtilen hususları tesbit eder.

                      Ayrıca;

                      a) Tecavüz veya müdahalenin başkaları tarafından yapılmış olması halinde bunun mütecaviz lehine bilerek yapılmış olup olmadığını,

                      b) Tecavüz veya müdahalenin silahlı bir kişi veya silahsız olsalar bile birden fazla kişi tarafından yapılıp yapılmadığını,

      c) Tecavüz veya müdahalenin, taşınmazın malı aralarında paylaşmak veya ortaklaşa kullanmak amacıyla iki veya daha çok kişinin birleşerek yapıp yapmadıklarını, tecavüz veya müdahalede bulunanların silahlı olup olmadıklarını, araştırarak tespit etmeye çalışır.

      Karar ve infaz

      Madde 51 – Karar vermeye yetkili makamın soruşturma evrakı üzerinde yapacağı inceleme sonucunda, tecavüz veya müdahalenin önlenmesine karar vermesi halinde, karar bu Yönetmelikte belirlenen esaslar dairesinde infaz edilir.

                      İnfaz tutanağı dosyasına konulduktan sonra, dosyadaki evrak dizi pusulasına bağlanarak 3091 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre işlem yapılmak üzere yetkili makamlarca Cumhuriyete Savcılıklarına gönderilir.

                      Tecavüz veya müdahalenin şekil ve niteliğinin değişmiş olması

      Madde 52 – Aynı taşınmaz mala ikinci ve daha sonra yapılan tecavüz veya müdahalelerin birincisine göre değişik şekil ve nitelikte yapılmış olmaları halinde de bu tecavüz veya müdahaleler ikinci tecavüz sayılır ve ilgililer hakkında Kanunun 15 inci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere evrak adli mercilere gönderilir.

      ALTINCI BÖLÜM

      Çeşitli Hükümler

      Soruşturma ve infaz giderleri

      Madde 53 – Soruşturma ve infaz memurları ile gerektiğinde görevlendirilecek teknik eleman ve yardımcı personelin yevmiyeleri, taşıt ücreti şikayetçi tarafından sağlanmayacaksa yolun niteliği, iklim şartları, mesafesi ve bekleme süresi dikkate alınarak tahmin olunacak taşıt giderleri başvuruda bulunanlar tarafından maliye veznesine yatırılır.

                      Kararın ne yolda verileceği başlangıçta belli olmayacağından, infazla ilgili giderler karar verildikten sonra da yatırılabilir. Başvuru sahibinin peşin yatırmakta ısrar etmesi halinde, teknik eleman görevlendirilmesi ihtimali de dikkate alınarak yevmiyeler ile taşıtı kendisi sağlamayacaksa tahmini taşıt gideri maliye veznesine yatırılır. Red kararı verilmesi halinde infaz gideri olarak yatırılan para başvuru sahibine geri verilir ve bu husus kararda belirtilir.

                      İnfaz için yapılan harcamalar karar veren makam tarafından onaylanarak karara eklenir ve soruşturma giderleri ile birlikte mütecavizden tahsil edilerek başvuru sahibine ödenmek üzere icra dairesine gönderilir.

      Soruşturma ve infaz için taşıtı başvuruda bulunanın sağlaması halinde, taşıt için ödenen ücretle ilgili olarak taşıt sahibinden senet alınıp dosyasına konmakla birlikte, ödenen ücretin mahalli rayice uygunluğu konusunda kuşkuya düşüldüğü takdirde durum belediyeden, ticaret odasından veya şoför ve otomobilciler derneklerinden soruşturulur. Fazla ödemede bulunulduğunun anlaşılması halinde, fazla ödenen miktar masraf olarak gösterilmez ve bu husus kararda belirtilir.

                      Taşıtın kamu kuruluşlarına, başvuru sahibine veya başvuru sahibinin bir yakınına ait olması ve bu nedenle bir ücret ödenmemesi halinde de soruşturma ve infaz memurları tarafından taşıt ücreti mahalli rayice göre belirlenir ve kararda gösterilir

                      Taşıt ücretinin önceden yatırılmış olması nedeniyle taşıtın soruşturma veya infaz memuru tarafından sağlanması halinde, karar vermeye yetkili makamın gerek görmesi üzerine, taşıt için ödenen ücretin mahalli rayice uygunluğu araştırılır.

                      Yevmiyelerin tam olarak ödenmesi

      Madde 54 – Soruşturma ve infaz memurları ile gerektiğinde görevlendirilecek teknik eleman ve yardımcı personele, göreve gittikleri günler için sürelerine ve görevin belediye sınırları içinde veya dışında yapılmış olmasına bakılmaksızın, Harcırah Kanuna göre verilmesi gereken yevmiyeler tam olarak ödenir.

                      Kamu idareleri, kamu kurumları ve kamu kuruluşlarının talebi üzerine veya vali ve kaymakamlarca doğrudan yapılacak soruşturmalarda, soruşturma ve infazla görevlendirilecek personelin yevmiyeleri taşınmaz malın ait olduğu kamu idareleri, kamu kurum ve kuruluşlarınca karşılanır.

                      Birden çok iş, mümkün oldukça aynı günde yapılır. Bu durumda görülen işler aynı yerde ise yevmiyeler ve taşıt ücreti başvuranlar arasında eşit olarak paylaştırılır. İşler ayrı yerlerde ise, yevmiyeler eşit olarak paylaştırılmakla birlikte taşıt ücreti uzaklıkla orantılı olarak bölüştürülür.

                      Güvenlik görevlilerinin görevlendirilmesi

      Madde 55 – Gerek soruşturmanın yapılmasını, gerekse kararın yerine getirilmesini güçleştirecek veya engelleyecek olay ve durumların ortaya çıkması ihtimali görüldüğünde, vali veya kaymakamın yazılı emri ile güvenlik kuvvetlerince mahallinde gerekli önlemler alınır.

      Bu amaçla güvenlik kuvvetlerinin görevlendirilmesi halinde, bunlar için taşıt ücreti ve yevmiyelerini karşılamak üzere başvuruda bulunanlardan bir ücret talebinde bulunulmaz.

                      Sınır anlaşmazlıkları

      Madde 56 – Taşınmaz mal aynı ile bağlı ilçeler arası sınır anlaşmazlığı bulunan bir yerde ise yetkili kaymakamlığı vali; iller arası sınır anlaşmazlığı bulunan bir yerde ise yet-kili valiliği veya kaymakamlığı İçişleri Bakanlığı belirler.

                      Kanunun amacı tasarrufa ilişkin güvenliği ve kamu düzenini sağlamak olduğundan, taşınmaz malın sınır anlaşmazlığı olan bir yerde bulunması halinde; vali veya İçişleri Bakanlığı “Sınır, Mülki Ayrılma -Birleşme ve Köy Kurulması – Kaldırılmasına İlişkin Yönetmelik” hükümlerine bağlı kalmaksızın yetkili vali veya kaymakamlığı en süratli şekilde belirler. Sınır anlaşmazlığına ait işlemler daha sonra ilgili mevzuatına göre yürütülür.

                      İdari bağlılık değişiklikleri

      Madde 57 – İdari bağlılık değişikliklerinde, evvelce bağlı bulunduğu ilçe kaymakamlığınca, merkez ilçe ise valilikçe o birim sınırları içindeki bir taşınmaz malla ilgili, yürürlükten kalkmış olan 2311 ve 5917 sayılı Kanunlara veya bu Kanuna göre verilmiş önleme kararları varsa, kararlar ve buna ait dosyalar birimin bağlandığı kaymakamlık veya valiliğe gönderilir.

                      Kararların özet defterine yazılması

      Madde 58 – Verilen kararlar “Valilik ve Kaymakamlık Büroları Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliği” ekindeki örneğine uygun olarak bastırılmış “Karar Özetleri Tutanak Defteri”ne yazılır. Kararların imzalı ve mühürlü birer örnekleri tarih ve sayı sırasına göre bir dosyada saklanır.

                      Bu konudaki evrak dosyasına bağlanmadan ve kaldırılmadan önce işlemlerin Kanun ve Yönetmelik esaslarına uygun olarak yapılıp yapılmadığı kontrol edilerek yazı işleri müdürü veya ilgili büro şefi tarafından “İşlem Tamamdır” şerhi konulup imzalanarak dosyasına bağlanır.

                      Dosyada bulunması gerekli evrak

      Madde 59 – Bu Kanuna göre verilen kararlarla ilgili dosyalarda aşağıda sayılan evrak bulunur.

                      a) Tecavüz veya müdahalenin önlenmesi hakkında dilekçe.

                      b) Soruşturma ve infaz memurları ile teknik eleman ve bilirkişi tayinine, yevmiyelerin ve taşıt ücretlerinin yatırılmasına ait yazı, makbuz ve senetler.

                      c) Soruşturma gününün taraflara tebliğine ait tebellüğ belgeleri.

                      d) Soruşturma evrakı.

                      e) Karar.

                      f) İnfazın yapılacağı yer, gün ve saatin taraflara tebliğine ilişkin tebellüğ belgeleri.

                      g) Kararın taraflara tebliğine ait tebellüğ belgeleri.

                      h) İnfaz tutanağı.

                      i) Konu ve kararla ilgili diğer yazışmalar.

                      j) Bedel takdiri, satış ilanı, açık artırmaya ilişkin tutanaklar, eşyanın muhafaza ve satışı ile ilgili giderlerle bankada açılan hesaba ilişkin belgeler.

                      Vergi, harç ve resimler

      Madde 60 – Bu Kanuna göre verilen kararlar hiçbir vergi, harç ve resme tabi değildir.

                      Fihrist düzenlenmesi

      Madde 61 – Valilik ve kaymakamlık bürolarınca, yürürlükten kalkmış olan 5917 sayılı Kanuna ve 3091 sayılı Kanuna göre verilmiş olan kararların bir fihristi yapılır. Fihristte, taşınmaz malın bulunduğu yer, tarafların ad ve soyadları ile kararın niteleği belirtilir.

                      Bu Kanuna göre yapılan başvurular, düzenlenen fihristin incelenmesi suretiyle, aynı yer için değişik veya mükerrer karar verilmesi önlenir.

      Personelin eğitimi

      Madde 62 – Kanunun uygulanmasında ortaya çıkan tereddütlerin giderilmesi ve uygulamada birlik sağlanması amacıyla,Bakanlıkça gerek görülen zamanlarda vali yardımcıları ile kaymakamlar eğitime tabi tutulur. Bu eğitim faaliyetleri İller İdaresi Genel Müdürlüğü ile işbirliğinde bulunularak Eğitim Dairesi Başkanlığınca yürütülür.

                      Valilik ve kaymakamlıklarca da her yıl Ocak ayında, soruşturma ve infaz işlerinde görevlendirilecek personel eğitime tabi tutularak sonuç bir rapor halinde Bakanlıca bildirilir.

                      Yürürlük

      Madde 63 – 3091 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi uyarınca hazırlanmış olan bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

      Taşınmaz Mal İçinde Bulunan Mütecavize Ait Eşyalar

      Ek Madde 1 — Üzerindeki tecavüz veya müdahale men edilen taşınmaz mal içinde bulunan mütecavize ait eşya çıkarılarak mütecavize, vekiline veya bunlar hazır değilse mütecavizin aile efradından veya işçilerinden reşit bir kişiye tutanakla teslim edilir.

      Bunlardan hiç birinin bulunmaması halinde anılan eşya, tutanak düzenlenmek suretiyle yediemin olarak zilyedin uhdesinde muhafaza altına alınır. Mütecavize hemen tebligat yapılarak eşyanın bulunduğu mahalde ise beş, değilse otuz gün içinde eşyayı teslim alması; aksi halde eşyanın açık artırma yolu ile satılacağı bildirilir.

      Mütecavize tebligat yapılamaması halinde mütecavize, eşyanın otuz gün içinde alınması için genel hükümlere göre taşınmaz malın bulunduğu köy veya belediyede ilan ettirilir.

      Süresi içinde müracaatı halinde eşya, mütecavize veya vekiline infaz memuru tarafından yerinde tutanakla teslim edilerek, tutanak dosyasına konur.

      Varsa muhafazaya ilişkin masraflar ile infaz memuru yolluğu ve araç ücreti ile teslime ilişkin diğer masraflar eşyanın tesliminden önce mütecavizden tahsil edilir.

      Verilen süre içinde teslim alınmayan eşyanın niteliği ve miktarı da göz önüne alınarak bedel takdiri yapmak, satış ilanı ve satışla ilgili işlemleri yürütmek için kaymakam, vali veya yetkili vali yardımcısı tarafından en az bir memur ve yeteri kadar bilirkişi görevlendirilir. İş ve işlemler tamamlandıktan sonra eşya açık artırma yoluyla satılır.

      Muhafaza ve satışla ilgili bütün giderler belgelendirmek suretiyle satış bedelinden karşılanır. Artan para, mütecaviz hesabına Ziraat Bankasına yatırılır ve durum kendisine tebliğ edilir.

      Bozulması ihtimali bulunan eşya, ilgili mülki idare amirinin onayı alınmak suretiyle tebligat yapılmaksızın, miktar tespiti ve bedel takdiri yapıldıktan sonra satılır.

                      Yürütme

      Madde 64 – Bu Yönetmelik hükümlerini İçişleri Bakanlığı yürütür.

      kaynak: http://www.bulancak.gov.tr/index.php?option=com_content&task=category&sectionid=21&id=80&Itemid=160

      http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr/mevzuat/metinx.asp?mevzuatkod=7.5.4637

    • #49995
      yener
      Katılımcı

          Yeşilyurt sitesinin değerli katılımcıları,
          Yukardaki başlık konusunda yöremizde kimi olumlu kıpırdanmalar olsada yeterli değil.Yaylalarımızda neler oluyor.Gördüğüm kadarıyla iyi şeyler olmuyor.
          Yöremizin aydın insanlarına, yaylalarını gelecek kuşaklara, doğallığını bozmadan bırakmak gibi önemli bir sorumluluklarının olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Yeni yapılan/ yapılacak olan yayla evlerinin doğal dokuyu bozmamasını itemek de bizlerin en doğal hakkı degil mi? Bu konuya duyarsız, umarsız olanlara karşı oraları korumak kimlere düşer.
          Gelecekte ''eyvah bizler neler yapmışız'' dememek için, bir an önce bu konuda etkili bir kampanya yapmakta acaba gecikmedik mi?
            Yazılıp, söylenecek çok şeyler var.Sizlerin duyarlılığını taktir ediyorum.Umarım somut sonuçlar alındığını da görürüz Esen kalınız.
                                                                              Yener ARICAN
                                                                      aricanyener@hotmail.com

    • #49996
      lubimaya
      Anahtar yönetici

      Bu zamana dek tepkisiz kalınması gerekli tedbirlerin alınmaması ve Kanunların bilinmemesinden dolayı bu aşamaya gelinmiştir.Ancak geç kalınmış değildir.Tepkimizi devam ettireceğiz.Yaylalarımızın doğal güzelliğinin korunması adına bu olayın peşi bırakılmayacak…
      Görevlerini yapmayan idari amirlerde aynı şekilde nasibi alıcak!
      Bayrak dikilmesine karşı zihniyet bayrak direğinden rahatsız oluyor
      Yaylada evinin etrafını kale gibi çeviren kişiye ses çıkarılmıyor!
      Olacak iş değil.Taktiri siz değerli okurlara bakıyorum.
      Sizce haksız mıyım?

    • #49997
      lubimaya
      Anahtar yönetici

      Son Yapılan Yorumlar

      toplumsal bilincin önemi
      Yazar karakaya_ertekn açık 2006-11-08 16:23:57



      Toplumsal bilincin öneminin ortaya çıktığı özel durumlardan biri yaylalar ve yaylaları kulanım şekilleridir.Kişilerin kamuya ait yerlerde bireysel istek ve arzularına koyacakları sınırın temel dayanağı,ihtiyaçları ve aynı ihtiyaçın diğer kişiler tarafından da kullanılabileceği bilinci ile minumum kullanım ve maxumum toplumsal fayda ve doğa ile uyumdur. Bu noktada sitemizin bu önemli konuya sahip çıkma biçimi toplumsal bilincin bir yansıması ve öngörülü bir yaklaşımdır site üyelerinden birisi olarak konuyu ilgi ile takip edeceğim.

      Yazar sinel açık 2006-11-10 09:25:31



      yaylada kaç tane ev kaldıki keşke birileri çevirip ev yapsada yaylamızda yok olmasa

      Yazar gurkansinel açık 2006-11-10 09:59:10



      asıl yapılan o evlerle yaylanın yok oldugu kanısındayım. gecekondulaşmanın vardığı son topraklar. ev yapmayın demiyolar , usulune göre
      Yazar Gökhan açık 2006-11-10 13:23:33



      tepki zaten usulune göre yapılmamasında dolayı.
      yaylalar köylüye ait yani umumi kullanım alanlarıdır.
      devlet halk kullansın die vermiş hizmetine.
      bunu şahsi malın gibi çevirip kullanmaya hakkın yok!

    • #49998
      yener
      Katılımcı

      Sevgili arkadaşlar,
      Zaten bu cennet dünyamızın sonunu, bu güzellikleri göremeyen ya da görmek istemeyen acımasız güçler getirecek! Kimse yaylalara ev/evler yapılmasın diyemez. Sizin de değindiğiniz gibi, oraların güzelliği, doğallığı kamu için dir. Hiç kimse kamunun yararına olmayan, gelecek kuşakların haklarını çiğneyen, hiçe sayan bir anlayışla davranma hakkına sahip değildir.Bu yanlışlıklar rahatlıkla gerçekleşme olanağı buluyorsa, herkes – özellikle kendilerini aydın sayanlarımız, en başta da yerel yetkililerimiz- kendini sorgulamalı.
        Eğer bizler kendi değerlerimizi, kendi saldırılarımızdan koruyamazsak, gelecekte bölge dışından gelebilecek olumsuzluklardan nasıl koruruz?
        Hatunlar Oturacağı'ndan Kıyıyurt'umuzun, Çukuralan Yaylaları'mızın görünümü şu sıralar bir cennetten farksız, bizlerin daha da duyarlı olmasıyla bu güzellikler inanıyorum ki gelecekte de varlığını koruyacak.
          Belirtmek isterim ki, bu duyarlılık kuşkusuz evrensel boyuttaki tavırlarımızdan güç
      almalı.
            Esenlikler diliyorum.
                                                                              Yener ARICAN

    • #49999
      lubimaya
      Anahtar yönetici

      Sevgili arkadaşlar,
      Zaten bu cennet dünyamızın sonunu, bu güzellikleri göremeyen ya da görmek istemeyen acımasız güçler getirecek! Kimse yaylalara ev/evler yapılmasın diyemez. Sizin de değindiğiniz gibi, oraların güzelliği, doğallığı kamu için dir. Hiç kimse kamunun yararına olmayan, gelecek kuşakların haklarını çiğneyen, hiçe sayan bir anlayışla davranma hakkına sahip değildir.Bu yanlışlıklar rahatlıkla gerçekleşme olanağı buluyorsa, herkes – özellikle kendilerini aydın sayanlarımız, en başta da yerel yetkililerimiz- kendini sorgulamalı.
         Eğer bizler kendi değerlerimizi, kendi saldırılarımızdan koruyamazsak, gelecekte bölge dışından gelebilecek olumsuzluklardan nasıl koruruz?
         Hatunlar Oturacağı'ndan Kıyıyurt'umuzun, Çukuralan Yaylaları'mızın görünümü şu sıralar bir cennetten farksız, bizlerin daha da duyarlı olmasıyla bu güzellikler inanıyorum ki gelecekte de varlığını koruyacak.
          Belirtmek isterim ki, bu duyarlılık kuşkusuz evrensel boyuttaki tavırlarımızdan güç
      almalı.
            Esenlikler diliyorum.
                                                                              Yener ARICAN

      Duyarlılığınıza teşekkür ediyoruz.Herkesin bu konuda üzerine düşen görevleri yapmasınıda temenni ediyoruz.Bu yaylalar bizlere kalıcak.Yeni nesil bu güzellik yok olursa bir daha yaylasına gitmek ister mi?

7 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.