Bir Üniversite Profösörü Öğrencilerine Şu Soruyu Sorar!!
Bir universite profesoru ogrencilerine su soruyu
sorar; “Var olan herseyi
Tanri mi yaratti?”
Cesur bir ogrenci ayaga kalkar ve yanitlar: “Evet
herseyi Tanri yaratti!”
Profesor sorusunu yineler ve ogrenci yine: “Evet
efendim!” diye yanitlar.
Profesor devam eder; “Eger herseyi yaratan Tanri ise
ve seytan var olduguna
gore seytani da Tanri yaratmis olur ve
calismalarimizda uyguladigimiz
'Kesinlestirme' ilkesine gore de Tanri seytandir.
Ogrenci boyle bir onerme karsisinda sasirir ve
yerine oturur.
Profesor ise ogrencilerine bir kez daha Tanri'nin
icindeki kaderin bir
efsane oldugunu kanitlamaktan oturu oldukca
mutludur. Bu arada baska bir
ogrenci ayaga kalkar ve:
– Bir soru sorabilir miyim hocam? der. Profesor
sorabilecegini soyler.
Ogrenci ayaga kalkar ve: “Soguk var midir?” diye
sorar.
Profesor; “Nasil bir soru bu boyle, tabiiki vardir!”
diye yanitlar. “Sen hic
soguktan usumedin mi?” der.
Ogrenci; “Aslinda, fizik yasalarina gore soguk
yoktur. Yasamda, gercekte biz
sogugu sicakligin yoklugu olarak dusunuruz. Herkes
veya nesneler o enerji
oradaysa veya bir sekilde enerji iletiyorsa onu
deneyimler. Ornegin, Mutlak
sogukluk ( sifir derece) (- 273 C. / – 460 F)
sicakligin kesin yoklugudur
(hic olmadigi seviyedir). Tum maddelerin bu seviyede
tepkime verme
ozellikleri bozulur ve degisir. Soguk yoktur, o
yalnizca sicakligin
yoklugunda duyumsadiklarimizi tarif etmek icin
yarattigimiz bir
sozcuktur!”der ve devam eder…
– Hocam, karanlik var midir?
– Profesor; – “Tabii ki vardir!”
Ogrenci yanitlar; – “Korkarim yine yaniliyorsunuz
hocam!” der, “Cunku
karanlik da yoktur!” Yasamda / gercekte karanlik
isigin yoklugudur. Biz isik
uzerinde calisabiliriz ama karanligi calisamayiz /
inceleyemeyiz. Gercekte,
biz Newton'un prizmasini kullanarak beyaz isigi
kirar ve renklerin cesitli
dalga uzunluklari uzerinde calisabiliriz. Ama
karanligi olcemeyiz.
Bir basit isik isini karanlik bir mekani
aydinlatarak karanligi kirmis olur,
yani karanligi gecersiz kilar. Siz belli bir mekanin
/ uzayin ne kadar
karanlik oldugundan nasil emin olursunuz? Isigin
miktarini olcersiniz!Bu
dogrudur degil mi? Karanlik insanlik tarafindan ,
isigin olmadigi yer /
mekan icin kullanilan bir sozcuktur.
Son olarak ogrenci profesore yine sorar;
– Hocam seytan var midir? Bu kez profesor pek emin
olamamakla birlikte
yanitlar;
– Tabiiki, acikladigim gibi, biz onu her gun, her
yerde onu goruruz. Seytan
/ kotuluk bir kisinin baska bir kisiye her gun
sergiledigi insan disiliginin
ornegidir. O, dunyadaki islenmis tum suclarda,
siddette yer alir. Bunlarin
tumu seytanin kendisinden baska bir seyde degildir!”
der.
Ogrenci devam eder;
– “Seytan yoktur efendim. Yani o kendi basina
yoktur.”
“Seytan basit olarak Tanri'nin yoklugudur. O aynen
karanlik ve soguk ta
oldugu gibi insanin tanrinin yoklugunu tarif etmek
uzere yarattigi bir
kelimeden ibarettir. Tanri seytani yaratmadi. Seytan
/ kotuluk insanin
tanrisal sevgiyi yureginde duyumsamadigi zaman
deneyimlediklerinin bir
sonucudur. O aynen sicakligin olmadigi yere gelen
soguk ya da isigin
olmadigi yere gelen karanlik gibidir.”
bu öğrencinin adı ALBERT EİNSTEİN dir