terör

  • Bu konu 36 yanıt içerir, 12 izleyen vardır ve en son 17 yıl 3 ay önce ozan tarafından güncellenmiştir.
36 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Yazar
    Yazılar
    • #44295
      ozguraksu
      Katılımcı

      insanlar terör hakkında ne biliyor? yada biz ne biliyoruz? neden kaynaklanıyo? çözülebilir mi? en büyük sorun ne? 10 yaşında Hakkari'de ki bir çocuğun Atatürk'ü tam manasıyla tanımaması normal mi?

    • #52788
      yasoş…
      Katılımcı

      açıkcası bn törerle ilgili pk bişe bilmiyorum  tm öğretilmemesi nedeni bnce tabikide çözüm yolları bulunabilir hmde her türlü 10 yaşındaki bir çocuugunda atatürkü  tm manasıyla bilmemesi hiçde normal bişe degil:(:(

    • #52789
      ERTEKİN
      Katılımcı

      Kolay Yaşamak

      Yaşam denilen gizemli oyunda toprakta yeşeren bitkiler gibi kimimiz sarp kayalıklarda kimimiz sulak ovalarda dünyaya geliriz.

          Bazen düz ovaları seller ,toprak kaymaları ve insanlar yok ederken,  güneşle birlikte en şaşırtıcı rengiyle açar dağların yamaçlarında bir çiçek yok olanlardan habersiz. Bazen de en sert rüzgarlarda tutunamaz dağlarda menekşe dayanamaz yıllarca duran kara, bükülür boynu, kurur kökü ama bilmez bunu tarlada filiz veren papatya yürüyüp gider bahçelere bağlara.

         Kimimiz sıcak evlerimizde televizyon başında dizi seyrederek ağlayıp yarışmalarda heyecanlanır televole lerde eğleniriz ve bilmeyiz doğuda bir gece ansızın kapısı kırılarak evin 15 yaşındaki gencini alınıp dağlarda terörist olarak yetiştirildiğini. 15 yaşında gülmeyi beceremeyen boşlukta sürekli çalışmak zorunda kalan ve hayatı hiç tanımayan köyünden dışarı hiç çıkmamış tek kelime Türkçe bilmeyen ve köye gelen en son öğretmenin vurulmasından sonra hiç yabancı birini görmemiş evin varlığı hep iş olduğunda hatırlanan 15 çocuğundan biri.

      Biz o sırada derbi seyrederiz.

      Biz o sırada arabaların camlarına oturup kornalar çalarak düğüne gönderir gibi asker yolcu ederiz.

      Biz o sırada meydanlarda nutuk atar ekonomiden bahseder her şeyin daha güzel olacağı yalanını söyleriz .

            Kimimiz dağlarda çobanlık eder koyun güderiz,emmimizin oğluyla şakalaşır akşamları Fadime yi karanlıkta bir kere daha yakından görmeyi hayal ederiz ve bilmeyiz kaloriferli evinde don gömlek yatarken aniden yıkılan duvarların arasında sıkışıp apartman dairelerinde seslerini duyamadıklarımızı.

            Oysa biz insanız en önemli özelliğimizin temel dayanağı olan merak etmeyi ve öğrenme isteğini bıraktığımız zaman kendimizle ilgili her şeyi başkalarına ve şartlara teslim etmiş deryadan habersiz balık gibi yaşayan ve bitkiler gibi nereye ekilirsek orada yaşayıp ölen birer canlılar oluruz.

      Terörün suyu cehalettir ama en büyük yanılış dağda eli silah tutanın değil hepimizin cehaletinin terörü beslediğini bilmemektir.

           Duyarlı sosyal ve iyi örgütlenmiş bir toplum üzerinde oyunlar oynanamayacak tek toplumdur.

      LÜTFEN KOLAY YAŞAMAYI SEÇMEYELİM

      Saygılarımla

      Ertekin Karakaya

    • #52790
      ozguraksu
      Katılımcı

      ertekin abi çok güzel yazmışsın. özellikle bir akşam eve girilip evde bulunan erkek yada kız gencin kaçırılması oralarda o kadar normal bir durum olmuş ki artık kimse böyle olaylara şaşırmıyor. hele hele en çok rastlanan kaçırılma olayı da okuldan cuma günleri köylerine dönen çocuklar. halk çocuğunu okula göndermeye korkar durumda. çünki orada beyin yıkamak için tenefüslerde yada boş zamanlar da çok kişi çocuğa yaklaşıyor diyolar.

      (bu söylediklerim bir kurgu değil, 4 ay boyunca üst bölgesinde gece nöbet tuttuğum köy korucusu dayılarla ettiğim sohbetler sonucu öğrendiklerim)

      ama her şeyi cehalete bağlamak ta kolaya kaçmak değil mi? o örgütte kendini diyarbakır valisi sanacak kadar saf ve kandırılmış kişilerin olduğu kadar bir çok da üniverste mezunu insan var!!!
        bu insanlar okulu bitirdikten sonra kendi istekleriyle örgüte katılıyolar! bunun açıklaması ne? çözümü ne?
      ACABA SORUN BİZİM ÇOK BASİT DÜŞÜNMEMİZ Mİ?

    • #52791
      lubimaya
      Anahtar yönetici
    • #52792
      erkan şinel
      Katılımcı

      cehalet tabiki değildir. ekonomik, sosyal ve kültürel etkiler kendini hissettirmektedir. terör bir amaç değildir. amaç için vasıtadır. önemli olan kaos yaratmaktır. gerisi kaosu yönetmeye ve kaos içindeki düzeni kurmaya gelecektir. bana göre terörün kurmak istediği düzen siyasi düzendir. zaten terör uzmanlık gerektiren bir unsur olmuştur. o nedenle Türkiye Cumhuriyetinin yetiştirdiği bir çok insan vardır. bunların başında Türkiye'nin en iyi üniversitesinde öğrencilik yapmış terörist apo dur. terörü anlamak için kaosun ne olduğunu  ve insanların kültürü nasıl algıladığı da tartışılmalıdır.

      nitekim bireylerin etkilendiği konular güncel olarak tartışılabilir düzeye çıkacaktır. ve konu bütünlüğü kopmamış olacaktır.

    • #52793
      ERTEKİN
      Katılımcı

      Terörün suyu cehalettir ama en büyük yanılış dağda eli silah tutanın değil hepimizin cehaletinin terörü beslediğini bilmemektir.

       

      tabiki  her şeyi cehalete indirgemek değil isteğim ama özellikle cehaleti vurgulamaktaki amacım dağda kandırılan eline silah tutuşturulan kişinin cehaleti değil .dağdaki insana bu örgüt bir amaç veriyor zor yaşam koşulları içerisinde hayal kurmasını sağlayarak kandırıyor yada zorluyor  …bu noktada benim terörün suyu tabirinde kullandığım cehalet sosyal cehallettir görmemezliğe gelme yokmuş gibi davranma yada entellektüel bir takım söylemlerle olayı çok bilinmeyeli bir hale getirmeye çalışmak tır..duyarsız bir toplum sorunları görmemezliğe gelerek yaşamaya devam eder…. araştırmayı öğrenmeyi seven duyarlı ve sosyal yönü gelişmiş bir toplum sorunu önce tespit eder sonra üzerine gider ve milyonlarca kişinin üzerinde durduğu bir sorunun önünde ne siyasi engel ne askeri engel kalır ve bu kadar kişinin üstünde durduğu bir konudada bazıları dalkavukluk soytarılık ukalalık ederek halkı uyutmaya,sorunuda büyütmeye kalkamaz. Belli kişilerin ve gurupların bu olayı kendi varlık nedeni haline getirmesi bu konudan nemalanması da önlenmiş olur.

          En etkileyici güc toplumsal bilinç ve kararlılıktır .vurgulamak istediğim temel budur bunun dışındaki etkenlerde tabi ki oldukça fazladır ve burada sıralayabiliriz

    • #52794
      ozansener
      Katılımcı

      ARKADAŞLAR  BUNUN  CEHALETLE  UZAKTAN YAKINDAN ALAKSI  YOKTUR  EN AZINDAN DUSUNDUĞUNUZ  KADAR  ŞIRNAKTA  UZUN BİR  SURE  KALMADIM  AMA  KALDIĞIM  ORTAMDA  BÖLGEDE  DAĞDA  YAKALANAN  VUCUDU  DAĞILMIS  CAPULCULARIN BIR KISMI  ÜZÜLEREK  SÖYLUYORUM Kİ  ÜNİVERSİTE  MEZUNU  YADA  ÖĞRENCİSİ…

      O İNSANLAR  İÇİN  YAPILACAK BİR  ŞEY  YOK SANIRIM 
      ___ ya  devleti  tanırsın  ya  devletsiz  kalırsın

      tamam öğrenmenın yası  yok  ama  bu kadarda  uzun boylu değil  eğer sen  üniversiteden  mezun olana kadar  habersız  olacaksın  sonra  pişmanlık yasası  af  gecsinler bu işleri….

    • #52795
      ilknur
      Katılımcı

      KASTEDİLEN CEHALET TOPLUMUN BU KONULAR UZERINE OLAN CEHALETİDİR. BİŞEYE KÖRÜ KÖRÜNE BAĞLANMADIN VERDİĞİ CAHİLLİKTİR. ORDAKİ İNSANLARIN CAHİLLİĞİNDEN COK BURDA OLAN İNSANLARIN DUYARSIZLIĞI VE CAHİLLİĞİDİR.
      HERKESİN HER KONU HAKKINDA SÖYLEYECEĞİ COK SEY VAR AMA İŞ BİŞEYLER YAPMAYA DURUMU DÜZELTMEYE GELİNCE KİMSE ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMUYOR.
      NE YAPIYORUZ ÖLEN ŞEHİTLERİMİZ İÇİN, AĞLAMAK DIŞINDA ÜZÜLMEK DIŞINDA.
      OTURDUGUMUZ YERDEN ÜZÜLMENİN KİME FAYDASI OLUYOR. ÖLENEMİ ÖLECEK OLANLARAMI.
      HALK TEPKİ GÖSTERMİYORKİ HİÇ BİRŞEYE SADECE YAKINIYORUZ. ŞİKAYET EDİYORUZ LANET OKUYORUZ TERÖRE VE TERÖRİSTLERE. KİMSEYİ BİŞEYLER YAPMASI İÇİN ZORLAMIYORUZ, TEPKİMİZİ HİÇBİRŞEKİLDE İFADE ETMİYORUZ.
      CAHİLLİK BİZİM YAPTIĞIMIZ, TERÖR ZATEN BİLİNÇLİ NE YAPMAK İSTEDİKLERİNİ BİLİYORLAR, İNSANALRIDA ONA GÖRE EĞİTİYORLAR, İNSANLARINA BU ŞEKİLDE EĞİTİM VERİYORLAR.
      BİZ NE YAPIYORUZ PEKİ TERÖRE DUR DEMEK İÇİN

    • #52796
      erkan şinel
      Katılımcı

      artık insanlarımız terör ve siyaset konuşmaktan sıkılmışlar. medyanın verdiği bilgileri konuşmak daha kolay geliyor sanırım. ama durum bundan ibaret.

      eğitim olmadan hiç bir şey olmaz. asker ocağında bile askere (20 yaşında) sağını solunu öğretiyorlar. durum bu kadar vahim yani. güneydoğu'da insanlar cahil ve aç. iş yok. varsa da ağaların elinde. erkekler sadece üremek için işe yarıyor. durum bu kadar vahimken insanlar bir şeye inanmak zorundadırlar. bunu devlet olarak sen yapamazsan gelir birileri yapar. ve insanları inandırır. ve herzamanda böyle olacaktır.

    • #52797
      ozguraksu
      Katılımcı

      aslında bende sorunları bu kadar basit sanıyordum ama değil. burada asıl sebebi olduğunu düşündüğüm şeyleri burada yazmakta istemiyorum.
      karakollarda o kadar da güvenlik önlemi yok. hakkari de her zaman aklıma gelen şey tuncelide gerçekleşti.. bu olay belki de tedbirsilikten oldu ve basına tanıdık araç diye yansıttılar.. burası türkiye her şey olabilir her türlü yansıtılabilir…

    • #52798
      erkan şinel
      Katılımcı

      yani oyun içinde oyun mu var?

    • #52799
      ilknur
      Katılımcı

      peki özgür oradaki insanlar yeterince güveniyorlarmı askerlere bende hep bunu merak ediyorum

    • #52800
      ozguraksu
      Katılımcı

      insanların askerlere karşı tavırlarını genellemek zor. yolda arama da tehdit eden bile var.. ama şunu söylemek istiyorum benim mevzide beraber nöbet tuttuğum gkk'nın ( gönüllü köy korucusu) bir çok akrabası pkk da hala aktif insan. askerlerde (erlerde) aslında güven sorunu var!

    • #52801
      ozan
      Katılımcı

      özgur  kardeş anlattıklarına  gayet iyi anlıyorum  senınde dediğin gibi  bazı seyler buralarda  yazılmıyor  yazılamlarıda  anlayan parmakla  sayılır derecede…
      gkk  larına  gelince  genellemeye  vurduğun zaman TSK butun birimlerinde  bunlara  guvenilmiyor  yanı  önemli  operasyonlarda kesinlikle  gkk  alınmıyor  ust duzey  bır  subayımın
      “”– gkk alacağıma  1 tane  akıllı  köpek  götururum  daha iyi “”  derdi  bazen  ona  hak veriyorum.

      guneydoğu meselesi  sadece  TC topraklarında  ve siyasetinde bitmiyor. İçerden aldığı  destekten cok  dısarıdan aldığı  zaten ortada
      ve  bu konuda  gerek NATO guvenlik konseyi  gerek BM  gerekse  sözde müttefiklerimiz  hepsi  koskoca bir YALAN  aksini idda eden varsa  guneydoğuda  özellikle  cekiçguc  un katıldığı operasyona bakabilirler…….

      guneydoğudaki  halka  gelince  devlet olarak  bir  1 adım gidersek  onlar bize 1,5 adım geliyor  bunun yanında
      gunduz  askere  su  veren evden  gece  karakola yöneltilmiş  keleş alevgizleri görunuyor  gunduz  carsıda  esnafsın  akşam üzeri  hava kararıyor  silahını alıyorsun  gece dağa  cıkıyorsun  ve  dahası…..

    • #52802
      ERTEKİN
      Katılımcı

      KASTEDİLEN CEHALET TOPLUMUN BU KONULAR UZERINE OLAN CEHALETİDİR. BİŞEYE KÖRÜ KÖRÜNE BAĞLANMADIN VERDİĞİ CAHİLLİKTİR. ORDAKİ İNSANLARIN CAHİLLİĞİNDEN COK BURDA OLAN İNSANLARIN DUYARSIZLIĞI VE CAHİLLİĞİDİR.
      HERKESİN HER KONU HAKKINDA SÖYLEYECEĞİ COK SEY VAR AMA İŞ BİŞEYLER YAPMAYA DURUMU DÜZELTMEYE GELİNCE KİMSE ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMUYOR.
      NE YAPIYORUZ ÖLEN ŞEHİTLERİMİZ İÇİN, AĞLAMAK DIŞINDA ÜZÜLMEK DIŞINDA.
      OTURDUGUMUZ YERDEN ÜZÜLMENİN KİME FAYDASI OLUYOR. ÖLENEMİ ÖLECEK OLANLARAMI.
      HALK TEPKİ GÖSTERMİYORKİ HİÇ BİRŞEYE SADECE YAKINIYORUZ. ŞİKAYET EDİYORUZ LANET OKUYORUZ TERÖRE VE TERÖRİSTLERE. KİMSEYİ BİŞEYLER YAPMASI İÇİN ZORLAMIYORUZ, TEPKİMİZİ HİÇBİRŞEKİLDE İFADE ETMİYORUZ.
      CAHİLLİK BİZİM YAPTIĞIMIZ, TERÖR ZATEN BİLİNÇLİ NE YAPMAK İSTEDİKLERİNİ BİLİYORLAR, İNSANALRIDA ONA GÖRE EĞİTİYORLAR, İNSANLARINA BU ŞEKİLDE EĞİTİM VERİYORLAR.
      BİZ NE YAPIYORUZ PEKİ TERÖRE DUR DEMEK İÇİN

      teşekkürler ilknur beni bu kadar iyi anladığın için ve  konuyu bu kadar öz anlattığın için

    • #52803
      yasemin
      Katılımcı

      bende amcamla ayni görüsdeyim
      bu konuda ilknur abla cok güzel bir
      aydinlik getirdi ortaya

    • #52804
      ozguraksu
      Katılımcı

      terörü durdurmak için oturduğun yerdeni bırak istanbuldan ne yapabilirsin? oralara gitmeden hiç bir şey yapamazsın.. bayrak mitingi bir çok yerde yapıldı. tunceliye bingöle şırnaka  insanlar akın edip orda da yapılsaydı! daha etkili olmazmıyıdı? 

    • #52805
      erkan şinel
      Katılımcı

      sanırım doğu perinçek yapacaktı ama ne oldu bilmiyorum. istanbul'dan yapılanlar belli hükümet yanlısı haberler. başkada birşey yok.

    • #52806
      ilknur
      Katılımcı

      benim bahsettiğimde o zaten özgür, oralara gidilmesi lazım, tek başına bişey ifade etmiyoruz, toplu halde tepki gösterilmesi gerekiyor, 10 kişinin tepkisini kimse kaale almayabilir ama yüz kişinin bin kişinin tepkisi ses getirecektir.
      yapabileceğimiz tek şey tepki vermek, olup bitenlerin farkında olduğumuzu göstermek, uyuduğumuzu sanıyorlar yada uyuttuklarını.
      cok sey biliyor olabiliriz ama bildiğimiz kadar belki daha fazla duyarsızız herşeye

    • #52807
      ozan
      Katılımcı

      HATIRLAYALIM  ARKADAŞLAR

      Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

      Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”

      Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”

      HERŞEY  BUKADAR  ACIK VE  NET  ARKADAŞLAR 

      Özgur ünde  dediği  gibi  oraların  havası  suyu  ortamı  cok daha  başka  dısarıdan görulduğu  gibi değil zaten bu gunlere  gelişinn nedenı  hep bu skilde  basite  olarak  tanımlandırıldığından değilmidir.

      KEŞKE  TEK  CÖZUM CEHALT  OLSA.  DEMEK İSTEDİĞİM ŞU Kİ

      BUNLARA  DAĞ BAYIR DEMEYİP MUCADELE  EDENLERİ YARGILAYANLAR  !!

      TERÖRE  YALTAKLIK  VE  YATAKLIK EDENLERİ  ZANALARI DANALARI  SERBEST BIRAKANLAR !!

      İTİ KÖPEĞİ  PEŞMERGEYİ BENIM DEVLETİMDE MİSAFİR EDENLER  !!!!

      ÜLKESİ  MİLLETİ BAYRAĞI UĞRUNA CAN VERMİŞ KAN VERMİŞ İNSANLARIMIZA  HAKARET EDENLER !!!

      bu  bizim sorduğumuz soruların  cevabını  en ıyı bu  saydıklarım biliyor sanırım.

      BİZDE  EBED MÜDDET  DEVLETİN  EBET MUDDET BEKCİLERİ  SAVAŞCILARI OLARAK  UZERİMİZE  DUSENI  YAPALIM  VE  BU  YUKARIDAKİ  SAYDIKLARIM  SÖZDE  KİŞİLİKLERE !!!

      İMZALAR  TOPLAYARAK  İMZA  ALTINDA  SORULARIMIZI  YÖNELTELİM  BİR YERDEN BAŞLANGIC  YAPIP  SESİMİZİ  DUYURMAMIZ  GEREKTİĞİNİ DUSUNUYORUM .

      SANIRIM  Bİ ÇAPULCUNUN İTİN KÖPEĞİN BUNLARDAN GÖRDUĞU  İLGİ VE  ALAKAYI  GÖRMEYİZ  AMA  BÖYLE BİRSEY  CIĞ GİBİ BUYUYEBİLİR  NE DERSİNİZ !!!!!

    • #52808
      ozguraksu
      Katılımcı

      bi soru daha sorayım… millet kavramı nasıl oluşuyo ve asıl öğeleri neler?

    • #52809
      lubimaya
      Anahtar yönetici

      Millet geçmişte bir arada yaşamış, şimdi bir arada yaşama inancında, istek ve kararında olan; aynı vatan ve o vatanın maddî ve manevî değerlerine sahip çıkan; aralarında Din,dil, kültür, tarih ve duygu birliği olan insanların oluşturduğu toplumdur.

      http://tr.wikipedia.org/wiki/Millet

    • #52810
      erkan şinel
      Katılımcı

      Genelkurmay: TSK'nın beklentisi teröre karşı kitlesel karşı koyma refleksi
            Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), terörle mücadele konusunda sarsılmaz bir kararlılığa sahip olduğu ve bu tür saldırılara gereken cevabı vereceğinin tartışılmaz bir gerçek olduğu belirtilerek, “TSK’nın beklentisi; bu tür terör olaylarına karşı, yüce Türk milletinin kitlesel karşı koyma refleksini göstermesidir” denildi.
            Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan basın açıklamasında, şunlar kaydedildi:
            “Sayın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 12 Nisan 2007 tarihinde yapmış olduğu basın toplantısında, terörün Mayıs 2007 tarihinden itibaren tırmanacağını, kamuoyuna açık bir şekilde açıklamıştır. Son günlerde ortaya çıkan terör olayları, bu açıklamaların gerçekçi olduğunu göstermiştir.
            Bu terör eylemleri, aynı zamanda bölücü ve ırkçı terör örgütünün gerçek niyetlerini de çok açık bir şekilde ortaya koymuştur.
            Her fırsatta, yurt içinde ve yurt dışında barış, özgürlük ve demokrasi gibi insanlığın yüksek değerlerini, terör örgütüne paravan olarak kullanan kişi ve kuruluşların, bu olayların gerçek yüzlerini görme zamanı artık gelmiştir.
            Türkiye Cumhuriyeti, ulusal ve üniter yapısının, çağ dışı bir yapı olduğunu düşünen bir yaklaşım ile karşı karşıyadır. Ulusumuzun bu tehlikeli yaklaşımı fark etmek zorunluluğu vardır ve olmalıdır.
            Ortaya çıkan ve giderek artan terör eylemlerinin, bu tür düşüncelerin ve bunları dolaylı ve doğrudan destekleyenlerin çarpık düşüncelerinin çok açık bir göstergesi olduğu şüphesizdir.
            Türk Silahlı Kuvvetleri, terörle mücadele konusunda sarsılmaz bir kararlılığa sahiptir ve bu tür saldırılara gereken cevabı vereceği tartışılmaz bir gerçektir.
            Türk Silahlı Kuvvetlerinin beklentisi; bu tür terör olaylarına karşı, yüce Türk milletinin kitlesel karşı koyma refleksini göstermesidir.”

    • #52811
      ERTEKİN
      Katılımcı

            Türk Silahlı Kuvvetlerinin beklentisi; bu tür terör olaylarına karşı, yüce Türk milletinin kitlesel karşı koyma refleksini göstermesidir.”

      tam da benim bahsettiğim konu budur toplumsal bilinç .

    • #52812
      ERTEKİN
      Katılımcı

      Millet geçmişte bir arada yaşamış, şimdi bir arada yaşama inancında, istek ve kararında olan; aynı vatan ve o vatanın maddî ve manevî değerlerine sahip çıkan; aralarında Din,dil, kültür, tarih ve duygu birliği olan insanların oluşturduğu toplumdur.

      http://tr.wikipedia.org/wiki/Millet

      yukarda bahsedilenlerden hangileri olmazsa olmaz?  yada başka bir deyişle  hangileri olmasada olur??

    • #52813
      erkan şinel
      Katılımcı

      SOKAKLARA DÖKÜLMEYE GEREK YOK

            AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler de Genelkurmay açıklamasında teröre karşı kitlesel tepki gösterilmesi istemine tepki göstererek, “Toplumumuzun zaten böyle bir refleksi var. Ortada bir refleks var. İllaki meydanlarda tepki çok da gerekmiyor. Bunun için her şehit cenazesinde Türkiye’de yaşayan bütün vatanseverler zaten o ortak duyguyla hareket ediyor. Türkiye’nin her kesiminden, nerede olursa olsun teröre karşı her türlü tepkiyi gösteriyoruz. Bunun için sokaklara dökülüp bağırmaya gerek yok” dedi.

      ANKA

    • #52814
      ozguraksu
      Katılımcı

      miilet; tarih birliği olan; aynı dili konuşan;aynı bayrak altındaki dini inanç zorunluluğu bulundurmayan kültürle kaynaşmış insanlar topluluğu…..

    • #52815
      ilknur
      Katılımcı

      sanırım doğu perinçek yapacaktı ama ne oldu bilmiyorum. istanbul'dan yapılanlar belli hükümet yanlısı haberler. başkada birşey yok.

      Teröre karşı iki miting düzenleniyor
            Diyarbakır ve Şırnak'ta bugün teröre karşı iki ayrı miting düzenlenecek.
            Diyarbakır'daki miting, İşçi Partisi tarafından 'Birlik ve Kardeşlik Mitingi' adı altında gerçekleştirilecek. Parti, yaptığı duyuruda bütün siyasi parti liderlerini mitinge katılmaya davet etti.
            Cumhuriyet mitinglerine destek veren çok sayıda sivil toplum örgütü de Diyarbakır'da hazır bulunacaklarını açıkladı.
            Bugün Şırnak'ta da Gaziler ve Şehit Aileleri Yardımlaşma Dayanışma Derneği tarafından 'Teröre Lanet ve Telin Mitingi' düzenlenecek.
            Dernek Başkanı Mehmet Güngör, Şırnak halkının terörden zarar gördüğünü, terör istemediğini ifade etti.
            Mitinge 15 bin kişinin katılımı bekleniyor. Kentte ek güvenlik önlemleri alındı.
           
          “Birleşmenin yolu Diyarbakır'dan geçiyor”

            İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Diyarbakır'da gerçekleştirecekleri “Birlik ve Kardeşlik Mitingi”ne ilişkin, “Bir zamanlar bazıları AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçiyor diyordu. Şimdi birleştirmenin yolu Diyarbakır'dan geçiyor” dedi.
            Perinçek, Diyarbakır'a hareketinden önce yaptığı açıklamada, “kucaklaşma” mitingi olacağını belirterek, “Başka mitinglerin adlarıyla karıştırılmamalıdır. Birlik ve kucaklaşma mitingidir. Halkı kazanan, savaşı kazanır. Diyarbakır, Ankara'nın yoludur. Türkiye'yi birleştiren iktidar olacaktır. İşçiPartisi Türkiye'yi Diyarbakır'da birleştiriyor ve iktidar yolunda yürüyor” diye konuştu.
           
          “Teröre Karşı Sessiz Miting”

            Öte yandan Cumhuriyet Mitingleri'nden sonra şimdi de “Teröre Karşı Sessiz Miting” düzenlenecek.
            Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesindeki “Teröre karşı kitlesel refleks gösterilsin” açıklamasının ardından, sivil toplum örgütleri harekete geçti..
            Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Profesör Türkan Saylan, “Türk halkı olarak şehitlerimiz için içimiz yanıyor. En kısa zamanda terörü tüm toplumca lanetleyecek bir sessiz miting yapma girişimi başlatacağız” dedi.
            “Teröre Karşı Sessiz Miting” İstanbul'da yapılacak ancak hangi dernek ve kuruluşların düzenleyeceği, önümüzdeki günlerde netleşecek.

    • #52816
      berkinho
      Katılımcı

      :(

    • #52817
      soneroskay
      Katılımcı

      bu resimleri gercekten görüntülemek istemezdim ama işte terör e hayır diyen perinçek hali.

    • #52818
      ozguraksu
      Katılımcı

      sadece perinçek değil ki siyasetçilerin %90 ı böyle. her ne kadar resimleri gün yüzüne çıkmamış olsada…

    • #52819
      Eren Kıyan
      Ziyaretçi

      bu adreste terörle ilgili herşeyi bulabilirsiniz…

      http://www.diyarbakir.pol.tr/teror/teror.htm

    • #52820
      ozan
      Katılımcı

      arkadaşlar  uzulerek  söyluyorum  ama  bunlar  bilinmeyen  seyler değil  hatta  işin ilginç  yanı

      perincek  e  soruyorlar  oraya  ne  sıfatla  gittin ??? !!!

      cevap ise  devlet  görevi ….

      fakat  TÜRK  devletenın  hiç bir  kurumunun  böyle bir  ghörevden haberi yok …..

      yorum sizlerin  bu  fotoğraflardan daha  önemlisi  80 öncesinde  cıkartmıs  olduğu şişirme  fabrikasyon haberlerden dolayı  ulkeyi  kaosa  surukleyenlerin başında  geliyor  kanaatimce….

    • #52821
      erkan şinel
      Katılımcı

      Perinçek ve Apo’nun “gül kardeşliği”

      Perinçek’in mitingi seçim mitingi değil, PKK terörünü aklama mitingiydi

      Doğu Perinçek, bu sene seçim mitinglerini Diyarbakır’da başlattı. 9 Haziran’da kendi deyimleriyle “Birlik ve Kardeşlik” mitingi düzenlediler. Gerçi miting, klasik bir Doğu Perinçek mitingiydi. Yaklaşık 500 (yazıyla beşyüz) kişiyle cılızdı; ancak yarattığı tartışma ve Türkiye’ye verdiği zarar yine katılan kalabalığın kat kat üstündeydi.

      Bu miting hakkında çok şeyler yazıldı, çizildi; ama açıkçası hiçbiri Perinçek’in siyasi misyonunu tam olarak ortaya koyamadığı için tüm gerçeklere ulaşamadı. Tabii biz Perinçek’i de misyonunu da yakından bildiğimiz için biraz daha farklı bir değerlendirme yapacağız.

      Öncelikle Perinçek’in Diyarbakır’da düzenlediği mitingin bir seçim mitingi olduğu yanılsamasından kurtulmak gerekiyor. PKK terörünün azdığı, DTP’nin bağımsız adaylarla atak yaptığı, tüm Türkiye’nin Kuzey Irak harekâtını tartıştığı bir dönemde kimse Diyarbakır’da seçim için miting yapıldığını sanmasın.

      Peki, Perinçek neden Diyarbakır’da başlattı seçim mitinglerini? Bu sorunun yanıtı mitingin isminde saklı:

      “Birlik ve Kardeşlik Mitingi”

      Perinçek’in konuşmasına baktığımız zaman şu soruları sormaktan kendimizi alamıyoruz: Kimle kimin kardeşliği peki?

      Türklerle Kürtlerin…

      Peki kim bozuyor bu kardeşliği?

      ABD…

      Ya PKK?

      Perinçek’in konuşmasında tek bir PKK kelimesi geçmiyor.

      Tunceli’de 7 askerimiz şehit düşmüş, Perinçek PKK’dan bahsetmiyor… Bu sene ilk 4 ayda 4 şehit verirken, son iki ayda 50 şehit vermişiz. PKK’nın bu artan terörü Perinçek’in konuşmasında yok…

      Peki Türkiye’de Türk-Kürt kardeşliğinden bahsetmenin ama PKK teröründen bahsetmemenin nasıl bir açıklaması olabilir?

      Konuşmada Kürt devleti tehlikesinden de bahsedilmiyor. Bugün tüm dünya Ortadoğu’da kurulmak istenen Kürt devletini tartışırken, tüm Türk Milleti Ordu’nun Kuzey Irak’a girerek sözde Kürdistan’ı yerle bir etmesini isterken, Perinçek Kürt devleti tehlikesinden değil, “İkinci İsrail” diye başka bir soyut tehlikeden bahsediyor:

      “ABD, Büyük Ortadoğu Projesi diye bir proje yapmış. O projenin mürekkep fiyatına haritasını da yapmış. O haritada da bizim Diyarbakırımızı, Rize’ye ve Artvin’e kadar İkinci İsrail sınırlarına katmış.”

      Peki neden Kürt Devleti demiyor sizce?

      Niye PKK’dan bahsetmiyorsa o yüzden. Amaç, PKK terörünü ve Kürt Devleti tehlikesini gözlerden kaçırmak ve Türk Milleti’nin PKK ve Kürt Devleti ile mücadele etme kararlılığını zayıflatmak.

      Perinçek, PKK’yı Ordu’ya katılmaya çağırıyor!

      Perinçek’in tüm konuşmasındaki temel vurgu, Türk-Kürt kardeşliğinin ABD ve AB başta olmak üzere birtakım güçler tarafından bozulmak istendiği.

      Böylece PKK bu noktada önemsizleşiyor. Zaten Perinçek’in gözünde PKK ve Apo ABD’nin oyununa gelmiş unsurlar. İkna edilseler Türkiye düşmanı olmayacaklar. Hatta Türk Ordusu’na katılacaklar!

      Miting hakkında Renkli dergisiyle yaptığı söyleşisinde Perinçek, Apo ile görüşmesi için şöyle diyor:

      “Ben Öcalan’la görüşürken doğru yaptım. Onun kıymetini herkes anlamaya başladı ve daha da anlayacaktır. Biz Öcalan’a, o dönem, ‘Amerika ve İsrail ile işbirliği yapmayın, Amerika bölgeye geliyor, ondan uzak durun ve Türkiye’ye gidin, silahlarınızı bırakın, vatan savunmasına katılın.’ dedik.”

      Bugüne kadar 5 bin Mehmetçiğimizi şehit eden, 10 bin vatandaşımızın ölümüne neden olan PKK’ya yapılan çağrıya bakın: Silahlarınızı bırakın, vatan savunmasına katılın.

      Tayyip’le Ağar’ın PKK’ya af çağrısından ne farkı var? Üstelik Perinçek daha da ileri gidip PKK’yı affedip PKK’lıları Ordu’ya dahil ediveriyor!

      Bu inanılmaz çağrıyı Perinçek mitingdeki konuşmasında da tekrarlıyor:

      “Bugünden itibaren hepimiz Mehmetçiğiz. Memomuz da Mehmetçik, Hassomuz da Mehmetçik, Ayşemiz de Mehmetçiktir.”

      Tabii burada Memomuz derken Perinçek’in PKK’lıları kastettiğini hatırlatalım.

      Bu kadarla sınırlı değil. Perinçek, Apo için şöyle diyor:

      “Öcalan ilk geldiği zaman çok kısa bir süre Türk Ordusu ile belirli bir süre işbirliği içerisindeydi; ama iktidarlar onu Amerika ve Avrupa’nın kucağına bıraktılar ve sürekli bir bocalama içerisine girdi. (…) Abdullah Öcalan güven vermiyor; çünkü bombalar patlıyor, mayınlar patlıyor, bu söylemlerle uyuşmuyor.”

      Perinçek 1991’deki Bekaa kampını ziyaretinde Apo’yla birlikte
      “Memoları ve Hasoları” teftiş ediyor. Perinçek Apo’yla görüşmesini gazeteci kimliğimle görüştüm diye aklamaya çalışmaktadır ama Apo’yla çok gazeteci görüşmüştür de bir tek Perinçek PKK’lı teröristlerin elini sıkmış, teftiş etmiş, konferans vermiş ve Apo’dan gül alabilmiştir! Perinçek etrafına topladığı bazı safları kandırabilir, hatta Doğan grubunun himayesi altına girip bugün milliyetçi pozlarına bürünebilir. Ama Diyarbakır mitinginde de görüldüğü gibi Perinçek’in çağrılarına uyacak bir Türk milleti yoktur! Çünkü Türk milleti zekidir.
      Perinçek’in ipiyle kuyuya inmez. O nedenle Perinçek’in mitingleri hep böyle 300-500 kişiyle sınırlı kalır. Perinçek siyaset sahnesine marjinal gelmiştir marjinal gidecektir!

      Denilecek çok fazla bir şey yok. Perinçek’in Apo’ya gül vermesini hâlâ neden savunduğu da buradan ortaya çıkıyor. Perinçek’e göre Apo, ABD ve AB tarafından kandırılmış, mevcut iktidarlar tarafından da onların kucağına bırakılmış herhangi bir siyasetçidir. Hatta bir süre Ordu’yla işbirliği bile yapmıştır. Ancak şu an bir bocalama içindedir.

      Şehitlerimizin kemikleri sızlıyor…

      Perinçek ile Apo aynı dili konuşuyor

      Perinçek’in mitingdeki tüm konuşması da, sloganlar da hep Türk-Kürt kardeşliği vurgusu taşıyordu. Bu vurgu başta zararsız gibi görünüyor; ama şu sözlerle birlikte anlam kazanmaya başlıyor:

      “Artık terörü ve şiddeti besleyenler değil, yurda barış getirenler iktidar olacaktır.”

      “Terör ve şiddeti besleyenler” söylemi yıllardır PKK’yla mücadele azmini kırmak için kullanılan “devlet terörü” kavramının bir başka versiyonudur. PKK tarafından kullanılan bir terminolojidir. Miting konuşmasında PKK’yı kınamayan Perinçek “terör ve şiddeti besleyenler” diyerek Silahlı Kuvvetler’e de dil uzatmaktadır.

      Peki ya şu söylem:

      “Bugün Diyarbakır’daki bu kucaklaşma, bizlere eşitliğin, kardeşliğin, özgürlüğün, zenginliğin ve yurtta barışın yolunu açan büyük gücü ortaya çıkarmaktadır. (…) Yurdumuza barış ve kardeşlik getireceğiz”

      Eşitlik, özgürlük, kardeşlik… Bunlar da PKK’nın söylemi.

      Ve daha da tehlikeli o sözcük: Barış…

      Atatürk’ün “Yurtta Barış Dünyada Barış!” sözünün bugün Kürtçü bir slogan olan “Barış istiyoruz!” sloganına nasıl benzetilmeye çalışıldığını hayretle görüyoruz. Barış söylemini kullanmak PKK’nın yıllardır sürdürdüğü bir politika. Bir yandan askere kurşun sıkar, bomba patlatır, binlerce insan öldürürler, bir yandan da “barış” diye miting düzenlerler.

      Yalnız Perinçek’in söylemlerinde Apo’yu değil, Apo’nun söylemlerinde de Perinçek’i bulabiliyoruz.

      Apo, Özgür Gündem’de yayımlanan en son açıklamasında şunları söylüyor:

      “Kürtler Şerefhan’ın Şerefname’sinde de geçiyor. 1500’lü yıllarda Yavuz döneminde İran ile Osmanlı arasındaki ikilemde Osmanlı’dan yana tercihini koymuşlardır. (…) O günden bugüne devam eden Türk-Kürt ittifakının yerini yavaş yavaş Kürt-Şii ittifakının aldığının farkında değiller. 500 yıllık ittifak çatırdıyor. Mustafa Kemal’in de Kurtuluş Savaşı sırasında işe ilk önce Erzurum’dan başlaması boşuna değildi. Kürtlerden almış olduğu güçle hareket etmiştir.”

      Apo’nun bu sözlerini okuduktan sonra Perinçek’in konuşmasının şu bölümünün hangi siyasete hizmet ettiği ortaya çıkıyor:

      “Hepimiz bu toprakların çocuklarıyız. Türküyle Kürdüyle öz kardeşiz. O nedenle Diyarbakır’daki bu kucaklaşma, binlerce yıllık kucaklaşmanın mühürüdür.”

      Tüm Türkiye “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sloganlarıyla yürürken, şehit cenazelerinde “Hepimiz Türk’üz, Hepimiz Mustafa Kemal’iz!” denilirken “Türk-Kürt kardeşliği”nden bahsetmek tabii ki bir tek PKK’ya yarar sağlıyor.

      Perinçek’in mitinginin yaratmak istediği temel çarpıtmanın da bu olduğunu görelim: Türkiye’de yükselen Türk milliyetçiliğinin karşısına PKK’nın Türk-Kürt kardeşliği tezlerini çıkararak engellemek.

      Perinçek: Mitinginde Kürtçe konuşan tek parti lideri

      Perinçek’in 1991 yılında yayımladığı “Kürt Sorununa Çözüm: Federal Emekçi Cumhuriyet” programının temel maddelerinden birisi, devletin iki resmi dilinin olacağıydı: Türkçe ve Kürtçe.

      Perinçek, anlaşılan bu programı hâlâ savunuyor. Diyarbakır’da miting alanında Türkçe ve Kürtçe türküler çalındı. Üstelik bununla da kalınmadı. Perinçek konuşmasını başında miting alanındakileri Türkçe ve Kürtçe selamladı!

      Miting alanında iki resmi dil vardı anlayacağınız: Türkçe ve Kürtçe…

      İlginç olan ise, Perinçek’in bu tavırları hayret verici görülmesi. Perinçek’in Apo’yla resimleri miting öncesinde yine pek çok gazetede yayımlandı. Dün Apo’yla el eleydi, bugün “Elinde Türk bayrağı, Diyarbakır’a geliyor!” dendi.

      Halbuki Perinçek açısından görüldüğü gibi değişen bir şey yok. Yıllar önce Apo’yu savunurdu, hâlâ aynı kulvardalar. Yıllar önce Kürtçüydü, hâlâ öyle. Yıllar önce Türk-Kürt federasyonunu savunurdu, şimdi bunu kardeşlik olarak savunuyor.

      Bakın Renkli’deki söyleşisinde çözüm olarak ne ortaya koyuyor:

      “Türkiye-Irak ve Suriye Konfederasyonu şeklinde Irak’ın toprak bütünlüğüne saygı gösterilerek bu denklemin içerisinden çıkılır. Kürt meselesi de bu şekilde çözülür; çünkü bütün sınırları kaldırırsanız bu işbirliği içerisinde Kürtler de yer alır, sorun da halledilir.”

      Yani Kürtlere daha fazla “özgürlük” için bir konfederasyon. Dün Türk-Kürt federasyonu diyordu, bugün onu Kürtlerin de içinde yer alacağı Türk-Arap konfederasyonu (yani Türk-Kürt-Arap federasyonu) haline dönüştürmüş. Bu Apo’nun da yıllardır savunduğu “Demokratik Cumhuriyet” tezleriyle ne kadar da örtüşüyor değil mi?

      Perinçek, Diyarbakır’da daha önce de Kürtçe konuşmuştu

      “Perinçek değişti” diye düşünenlere 1991 seçimleri öncesinde Perinçek’in miting programını hatırlatmak isteriz. Perinçek o sene mitingleri Diyarbakır’dan başlatmamıştı; ama miting yaptığı illerin neredeyse yarısı Güneydoğu’daydı: Tunceli, Diyarbakır, Batman, Nusaybin, Cizre, Silopi.

      O dönem Perinçek ile PKK, bir ittifak içindeydi. Her ne kadar PKK’nın yasal partisi HEP, SHP ile seçime girse de, 2000’e Doğru hâlâ PKK’nın yasal organı gibi yayın yapıyordu.

      PKK’lı Musa Anter, Perinçek’in Kartal mitingine katılıp Kürtçe konuşma yapıyordu. PKK aynı zamanda Perinçek’in güneydoğu mitinglerine adam taşıyordu.

      Batman’da 15 bin, 8 bin nüfuslu Silopi’de 4 bin, Cizre’de ise 10 bin kişi toplandı. Diyarbakır’da ise 25 bin kişi vardı. Cizre mitinginde “Kürdistan faşizme mezar olacak”, “En büyük Apo” ve “En Büyük PKK” sloganlarının atıldığı Perinçek’in kendi yayın organında yazılıdır.

      O dönemki mitinglerdeki söylemle bugünkü de aynıdır. Eşitlik, özgürlük, kardeşlik, iki milletin birliği…

      Dolayısıyla bugün Diyarbakır’da Türk bayrağı sallayan Perinçek’le 1991’de Bekaa’da Apo’ya gül veren Perinçek arasında bir fark yoktur.

      Bayrak sallamasına bakmayın. Tayyip’in mitinglerinde de bayrak sallanıyor. Cumhuriyet mitinglerinde Türk Milleti bayrağa sarılınca, tabii ki Tayyip’ler, Perinçek’ler o bayrağı sulandırmak isteyecektir.

      Ancak asıl önemli olan, Perinçek’in yaydığı Türk-Kürt kardeşliği söyleminin “barış, kardeşlik, eşitlik” sloganlarının bugün Apo tarafından da savunulduğunu görmektir.

      O yüzden aslında ortada değişmiş bir Perinçek yoktur. Dün sol hareket içine Kürtçülük virüsünü bulaştırmak istiyordu. Bugün de Atatürkçüler arasında yaymaya çalışıyor.

      Ama Türk Milleti zekidir.

      Bu da Perinçek’in yıllardır binde bilmem kaçı bulmayan oy oranlarıyla ortadadır.

      Her seçim öncesi “Barajları aştık, geliyoruz!” deyip sıfır virgül oy alan Perinçek, yine aynı oyu alacaktır; ancak yaptığı çarpıtmalar, provokasyonlar çok daha fazla etkili olmaktadır.

    • #52822
      erkan şinel
      Katılımcı

      Vatan sana canım feda

      Şehitlerin katili kim

      AKP iktidarıyla birlikte son 4.5 yılda terör hortladı. Her gün vatan evlatlarının tabutu omuzlarda.

      Oysa terör bitmişti. Vatan haini teröristbaşı ipin ucuna kadar getirilmişti. Türk Milleti vatan haini bölücülere yeniden kimlerin hayat öpücüğü verdiğini çok iyi biliyor. Cenazelerde artık analar bile ağlamıyor. Ağıtların yerini sloganlar aldı. Acının yerini öfke ve intikam duygusu aldı. Tıpkı 1919, 1974’teki gibi. Halk o kadar bilinçli ki; düşmanını o kadar iyi tanıyor ki!…

      Halka göre PKK terörünü azdıran iki güç var. Birincisi başta ABD olmak üzere Batı emperyalizmi. İkincisi 2002 yılından itibaren her türlü Türk düşmanı siyaseti uygulayan AKP’nin Kürt-İslamcı iktidarı.

      Emperyalizmin gayri meşru çocuğu olan Kürt bölücülüğü yeni babasının, ABD’nin eteğinin altına girdi.

      Şehitlere yüreği sızlamayanlar
      şehit ailelerinin
      yüreklerini sızlattı

      Erdoğan; bu mücadelenin doğasında şehit vermek var
      Erdoğan; Şehit istismarı yapmayın
      Protestocu terbiyesiz
      Şehit cenazesinde alkollü provakatör

      Şehit cenazesi protestocuları tespit ediliyor

      Şehit cenazelerinde protesto edilen AKP, şehit ailelerine hakaretler yağdırdı: Terbiyesiz, provokatör, alkolik, istismarcı… Tayyip ve Arınç’ın bu tavırları tüm Türk milletinin acısını bir kat daha artırırken, Şeriatçıların şehit yakınlarına karşı duyarsızlığının bir başka kanıtı daha ortaya çıktı: AKP’yi protesto eden şehit yakınları hakkında davalar açılmaya başlanmıştı.

      Türkiye’de ise Türklük Cumhuriyet ve Atatürkçülük düşmanı Kürt-İslamcı iktidar ABD tarafından sivil bir darbeyle aynı dönemde başa geçirildi.

      Terör niye azdı diye soruyorlar. İşte yanıt: Türkiye’yi “Türk’üm” diyemeyen, “Kürtlerin gücü yeterse bağımsız devlet kurabilir” diyen bir Kürt-İslamcı yönetiyor.

      Türkiye’yi şehitlere “kelle”, terörist başına “sayın” diyen bir Kürt-İslamcı yönetiyor.

      Kahraman Türk askerlerini şehit kabul etmeyen, 10 yıl önce “gençlere savaşma eğitimi verememiş intihar cellatları”, bugün ise “yan gelip yatanlar” diyerek Mehmetçiğe dil uzatan “ağzıyla beyni arasındaki irtibatı kopmuş” bir Kürt-İslamcı Türkiye’yi yönetiyor.

      Kıbrıs’ı satan, Leyla’ları dışarı salan, AB istiyor diye PKK taleplerini hükümet programı yapan, Diyarbakır’a gidip utanmadan 80 yıllık Cumhuriyet ve Türk milleti adına PKK’dan özür dileyen bir Kürt-İslamcı iktidarın temsilcileri şimdi şehitlerimizin tabutlarının ardından timsah gözyaşları döküyor.

      Ve Türk milleti her şeyi o kadar net görüyor ki şehit cenazelerinde kiralık köpek PKK aleyhine slogan atmanın anlamsızlığının farkında olan kitleler artık “Katil AKP, Katil ABD” diye haykırıyor.

      Türk düşmanı, halk düşmanı, şehit düşmanı zihniyet artık camiye bile giremiyor

      İşte Milli Mücadele’nin yine eşiğindeyiz.

      Yine ak koyun kara koyun kendini belli ediyor.

      Maskeler düşüyor.

      Yıllarca halkın kutsal değerlerini sömüren, camilerden siyaset yapan, camilerden Türk milletine, Türk’ün Ata’sına ve Devletine zehirli kinini kusan, “camiler kışlamız” diyerek Kürt-İslamcı kıyam çağrıları yapan zihniyetin temsilcileri artık camilerin avlusuna bile giremiyor.

      Tayyip Erdoğan 4.5 yıllık iktidarı boyunca bir kez bile şehit cenazelerine gitmedi. Gitmediği gibi şehit ailelerine ve şehitlere saygısızca sataştı. Seçimlere üç kala şov amaçlı uğradığı şehit cenazelerinde ise halkın tokadını yedi. Cami avlularında komutanlar ve askerler alkışlanırken, başta Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm AKP’liler yuhalandı.

      Görün bakalım camiler kimin kışlasıymış. Bütün Türk vatanı bütün Türkler için kışladır.

      Tayyip şehit cenazelerine katılmayıp ne yapıyordu?

      AKP genel merkez binasını açıyordu

      [img]http://yesilyurt.org/forum/index.php?action=dlattach;topic=2085.0;attach=1645;image[/img]

      Amasya’da seçim mitingi yapıyordu

      Camilerde örümcek ağları ören, “Türk’üm” diyemeyen, Türklük düşmanı mürteciler!

      Camiler de bizim vatanımız.

      Artık size orada da siyaset hakkı yok.

      Bülent Arınç “Manisa seninle rezil oluyor” sloganları altında ezilerek şehit yarbayımızın cenazesinden kaçtı.

      Atamızın “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözünü “ırkçı ve ilkel” bulan “Ak” Parti’nin kara yüzlü Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül ise Ankara’da büyük halk öfkesi karşısında yüzünü kararttıkça kararttı. Dört rekatlık cenaze namazını bile zor bitirdi.

      Cenazelerde AKP çelenkleri parçalanıyor. ABD, AB ve AKP’ye nefret kusulyor. “Kahrolsun PKK, işbirlikçi AKP”, “Ordu Irak’a”, “Askere uzanan eller kırılsın”, “Hepimiz Türk’üz, Hepimiz Mustafa Kemal’iz” sloganlarıyla her yer inliyor.

      Ya Türklük tabuta girecek ya da Kürt-İslamcılık

      AKP ve PKK ikilisinin temsil ettiği Kürt-İslam faşizmi artık çatırdıyor. Türklüğe kefen biçen, tabutunu hazırlayanlar kendi mezarlarını kazdıklarını yeni fark ediyorlar.

      Onurlu başkan sadece sizin elinizi sıkıyorum

      Hükümet üyelerini protesto eden şehit aileleri AKP yönetimine o kadar tepkiliydi ki, bir tek Tayyip’in listesine girmeyen Abdüllatif Şener’in elini sıktı.

      Yine de içlerindeki halk düşmanlığı ve kin olduğu gibi duruyor. Gittikçe kuduruyorlar.

      Şehit yakınlarının tepkisine karşı Bülent Arınç “onlara misliyle hakaret ediyorum” diyebiliyor.

      Tayyip Erdoğan tepkilerini ortaya koyan şehit yakınlarını tutuklanmakla tehdit edebiliyor.

      Tepkili Türk halkını provokatörlükle suçluyorlar.

      Yıllarca camilerin içinde Cumhuriyet’e karşı pislik ve kin kustular. Danıştay saldırısından sonra cenazeyi provoke eden AKP’li bakanlar halktan zor kaçmıştı. Böyle giderse artık kaçamayacaklar da.

      Halk Çankaya’da önünüze set kurdu, şimdi de şehit cenazelerine gelip, şehitlerimizin kutsal anısını kirletmemeniz için set kuruldu.

      Bu milleti tehditlerinizle sindiremezsiniz.

      Aynı iktidar “Hepimiz Türk’üz, Hepimiz Mustafa Kemal’iz” yürüyüşünü de yasaklamıştı. Ama panzerlerle ve kolluk güçleriyle kuşatılmalarına rağmen 1000 Milli Mücadeleci yürüdü. Sonra aynı sloganla ve Türk bayraklarıyla milyonlar sokağa döküldü.

      “ABD’nin Irak’taki teröre karşı kayıpları için üzgünüm” diyen Tayyip Erdoğan, Türk evlatları için üzülmüyor. Mehmetçik katillerinin sığındıkları Kuzey Irak’a girilmesini isteyen Türk Ordusu ve Milletine karşı inatla direniyor. “Türkiye’de 5000 terörist Irak’ta ise sadece 500 terörist var” diye yalan söylüyor.

      1 Mart’taki ABD için meclisten çıkartmaya çalıştığı tezkereyi hatırlatıyor. Adeta “Amerikan Tezkeresine” geçit vermediği için Türk milletinden öç alıyor. Türk Milletinin ve Ordusunun istediği “Türk Tezkeresi” için “hayır” diyor.

      ABD Başkanı Bush, Talabani, Barzani ve Apo’nun yüreğine su serpiyor. Bir de utanmadan seçimlerden bahsedip, şehitlerimizin artmasını seçimlerin engellenmek istenmesine bağlıyor. Vatan kavramından bihaber, millet nedir bilmez. Varsa yoksa meclis koltuğu, varsa yoksa ABD’nin kucağı…

      Ama artık Türk milleti hükmünü verdi. 22 Temmuz sandığı AKP’nin tabutu olacak. Seçim olsa da olmasa da Kürt-İslamcıların tabutu kaldırılacak.

      İsterseniz AKP-DTP koalisyonu kurun, isterseniz PKK’yı düz ovaya indirin, isterseniz 1 Mart’ta yapmak istediğiniz gibi 80 bin ABD askerini vatan topraklarına sokun.

      Bu vatan bu millet sizi temizleyecek. Sadece şehit cenazelerinde değil, bu vatanın hiçbir köşesinde Kürt-İslamcılara yer yok artık.

      Cumhuriyet Mitinglerine koşan milyonlar şimdi Bayrak Mitinglerine koşun. Yarın ise Milli Mücadele’nin mevzilerine. Ata’mız ve şehitlerimiz bu vatanı bize oy sandığıyla değil, Dumlupınar’ın kızıl meydanında kanlarıyla bağışladı. Edirne’den Hakkari’ye, Kerkük’ten Karabağ’a kadar bu halk İkinci Kurtuluş Savaşı’na hazır.

    • #52823
      ozan
      Katılımcı

      yaaa  Erkan_ım  birileri !!!  cıkacak
      __BU ÜLKEDE  KÜRT SORUNU  VAR DİYECEK…
            ( halbu ki  bu ülkede  kürt sorunu değil bunu  var diyenler gibi kürtcü sorunu vardır)

      __YİNE  AYNI KİŞİ CIKACAK  ASKERLİK YAN GELİP YATMA YERİ DEĞİL DİYECEK
            ( ozaman  sen önce  kendi oğlunu gönderde  askerlik nerde  nasıl yapılıyormus butun TÜRK milleti görsun)

      bunlarla beraber  her türlü aşağılama  TSK nın  üzerine  oynanan  oyunlar  eklenirse  olayın nerden  nasıl kim tarafından patlak verdiği acıkca  ortaya  cıkacaktır.

      ___ AYNI BUNUN  GİBİ  ORADA  ÖLENLERİMİZ  ERLERİMİZ  SUBAY ASTSUBAY LA  İLGİLİ BİR  KONU OLUYOR

        peşinden  hedef  butun askerler  rutbe  farkı gözetmeksizin …..

      bunlar sadece içeride  olanlar..

      ya dışarıda  sen  tutup  ben bu adamın  herseyine  kefilim diyeceksin  peşinden  senın  askerine  senın görevline  senın  brokratına  bombalı eylem duzenleyecek ….

      bunlar  sadece  görunun  fotoğraflar…..

36 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.