Neredeyiz,Nereye gidiyoruz,Ne Yapmalıyız,HANGİ TARAFTAYIZ!!!!!

Yeşilce – Yeşilyurt Kültür ve Dayanışma Derneği Forumlar Genel Gündem Neredeyiz,Nereye gidiyoruz,Ne Yapmalıyız,HANGİ TARAFTAYIZ!!!!!

29 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Yazar
    Yazılar
    • #43005
      I_tuch AXU
      Katılımcı

      17 mayıs 2006 tarihinde hepimizin gözlerinin önünde, laik TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE bir saldırı olmustur.peki biz bu konu hakkında ne düşünüyoruz,ne söyleyeceğiz…bu konu hakkında hepinizin yorumları bekliyorum derken kendi düşüncelerimi biraz uzunda olsa sizlerle paylaşmak istiyorum….

          ilk bakışta kişisel bir saldırı gibi duran bu olay,aynı 1 hafta içindeki cumhuriyet gaztesine yapılan saldırı gibidir.. yine kişisel saldırı diyecekler,arkasında bir örgüt bulamayacaklar bize yutturacaklar peki ya biz buna yine inanacakmıyız??

          olayı en başından irdeleyelim,danıstay Aytaç Kılınç adlı anaokul öğretmeni hakkında verilen kararı durdurmustur..bu kararın ardından TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞBAKANI bu kararı kınadıgını dile getirmiştir..

          başbakanın bunu yapması(ertekin abi'nin de sözü beni affetsin burda kullanacagım) imam cemaat ilişkisini gündeme getirmezmi?? başbakan bu açıklamayla açık hedef göstermiştir,aynı hedefler vakit denilen gazetenin İŞTE O ÜYELER denilerek manşetten resimlerini vererek dahada ileri düzeye gidilerek verilmiştir..

        peki neden 4 senedir iktidar olan akp hükümetinin son dönemlerinde bu olaylar artmıstır??neden artık her hafta bir kötü olay yaşamaktayız? akp hükümeti artık yıpranmıstır,doğru karar verememektedir(önceden verdiğinide iddaa etmiyorum kesinlikle)..dikkat edelim son dönemlerde akp hükümeti devamlı tartısma yaratan açıklamalar yapmaktadır,peki bunun amacı nedir…

        son dönemlerde akp li belediyelerin yolsuzlukları tek tek ortaya çıkmaya başlamıstır ve bu partinin yıpranmasına halkın gözündeki güvenini kaybetmesine neden olmustur..peki bu gündemden nasıl kurtulunabilir,tabiki profosyenel şekilde gümdemi farklı yöne taşıyarak…

        ne zaman bir yolsuzluk haberi gelse akp hükümeti açıklama yapar, türbanla ilgili..artık kutuplasmalar baslamıstır,hükümette zaten bir tarafın gerçekleri gördüğünden diğer tarafa yönelmiştir ve onların düşüncelerini din üzerinden etkileme yoluna gitmiştir..

        açık hedef gösteren vakit gazetesi bunu ilk kez yapmıyor, türbanlı avukatları durusmalara sokmayan Gümüşhane Baro Başkanı Ali Günday, o dönem adı 'Akit' olan gazete tarafından boy hedefi haline getirilmiş, 25 Temmuz 1995'te öldürülmüştü. sonradan kapatılan akit gazetesi ismini vakit olarak değiştirip provoke yayınlarına devam etmiştir..

        peki bugun ne oldu…yargının en önemli öğelerinden DANISTAY'a yapılan saldırının ardından bütün parti liderleri,askerler,cumhurbaskanı görev başında şehit edilen Mustafa Yücel Özbilgin'in cenaze törenine katılmıstır peki başbakan nerdedir,merak etmeyin söyleyeyim ANTALYADA KAVŞAK AÇILISINDA!!!!!!

        bu haince saldırıyı gerçekleştiren şahıs 1 yıl boyunca emniyet tarafından takip edilmiş bir insan!!! hizbullah ve ibda-c örgütleriyle bağlantısı oldugu düşünülen bir insan!!! hatta irana gidip özel eğitim aldıgı bingöl emineyitinin kayıtlarında var(kaynak:milliyet gazetesi)

        ama ben artık şunu biliyorum bu kişisel bir eylemdir,arkasında örgüt yoktur, zaten cebinden 15 Şubat 2006 tarihli vakit gazetesinin çıkmasıda tesadüf!!!

        nereye gidiyoruz arkadaslar,ATATÜRK' ün bıraktıgı gençlik susup bütün yapılanlara sen çıkarmadan kuzu kuzu oturan gençlikmidir,yoksa onun bıraktıgı LAİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE sahip çıkan gençlik mi??

        ne güzel söyledin ertekin abi, imam yaparsa cemaat neler yapar???

    • #45154
      ERTEKİN
      Katılımcı

             Aytaç kardeşimi yaptığı mükemmel araştırma ve konuyu ele alış biçiminden dolayı kutluyorum.
         
             hayat malesef reklam filmlerindeki gibi olmuyor yani iyiler her zaman kazanmıyor. ben kişisel olarak bu tür olayları duyduğumda Uğur Mumcu ile başlayıp diğer elim olaylarla devam eden bir sürecin gözümüzün önünde (bizim zayıf hafızalı ve okumayan bir toplum oluşumuzdan faydalanarak )tekrar  tekrar sahneye konmasıyla toplumsal direncimize ve kararlılığımıza yönelik bir sabotaj olduğunu düşünüyorum. Bu doğrultuda geçmiş ve bu günü birleştireblen ve yarınla ilgili kaygılar duyabilen ( Aytaç arkadaşım gibi ) herkesi sesini biraz daha yükseltmeye ve sivil toplum örgütlerini daha fazla aktif hale getirmeye çağırıyorum,çünkü bilinçli ve peryodik bir saldırıya sadece bilinçli ve organize bir toplum gereken cevabı verebilir.

    • #45155
      pkarakaya
      Katılımcı

      nere gidiyoruz??? maalesef ileriye gitmemiz gerekirken çok çok geriye gidiyoruz….

      çok fazla yorum yapmıcam bu konuyla ilgili
      sadece R.Tayip ERDOĞAN' ın yani başbakanımızın üniversite yıllarında söylemiş olduğu birşeyi söyleyeceğim…
      nerde okudum tam olarak hatırlamıyorum yaklaşık 3 sene kadar önce
      okumuştum

      ATATÜRK adını silicem demiş sayın başbakanımız…

      daha neler göreceğiz ve seyirci kalmak zorunda bırakılacaız bilmiyorum…

    • #45156
      I_tuch AXU
      Katılımcı

      birde ek olarak suanda cenaze namazı için görüntüleri izliyorum da hayatımda ilk kez gördüğüm bir ülkenin başbakanı hakkında insanlar(anasını alıp gitmeyenler!!!) katil başbakan diye bağırırlarken, camiiye gelen cumhurbaskanını elleri patlayana kadar alkışlamaları..
      bir kesim gerçekleri görüyor ve suanda onlar kocatepede diğerlerinin nerde oldugunuda söylemeye gerek varmı bilmiyorum,ANTALYADA!!!

    • #45157
      PINAR AKSU
      Katılımcı

      Ertekin abiye ve aytaça katılıyorum..

        Biz o kadar unutkan bir toplumuz ki olanları hatırlamaktan aciz bir hale geldik. Uğrur MUMCU öldürüldüğünde ben ilkokula falan gidiyordum heralde olayı kavramak bayağı bir zamanımı almıştı.
        Dönüp bakıyorum mütamadiyen aynı olaylar devam etmiş.. Halkımız o kadar tepkisiz hale gelmişki o kadar unutkan o kadar korkak olmuş ki olayları hatırlamak ürkütüyor onları..
        Cenazelerde alkışlar, vaadler, vatan bizimdir bölünemez, failler bulunacak ama nereye kadar.. Arkasını dönen kendi hayatına devam ediyor sanki hiç birşey olmamış gibi sanki kaybedilen değerler bizim değilmiş gibi..
        Kör olmuşuz ya bugünü için var olan bana dokunmayan bin yaşasın diyebilen bir hal almışız..
         Açın artık gözünüzü ya.. Çıkarın at gözlüklerini..  Biraz vatanınıza milletinize halkınıza benliğinize sahip çıkın.. Hatırlamaktan korkmayın.. Tarihini bilmeyenin geleceği olamaz.. Bu oyunlara gelmeyelim..
       Ertekin abininde deği gibi bilinçli bir toplum..

    • #45158
      PINAR AKSU
      Katılımcı

      birde ek olarak suanda cenaze namazı için görüntüleri izliyorum da hayatımda ilk kez gördüğüm bir ülkenin başbakanı hakkında insanlar(anasını alıp gitmeyenler!!!) katil başbakan diye bağırırlarken, camiiye gelen cumhurbaskanını elleri patlayana kadar alkışlamaları..
      bir kesim gerçekleri görüyor ve suanda onlar kocatepede diğerlerinin nerde oldugunuda söylemeye gerek varmı bilmiyorum,ANTALYADA!!!

      Çok kısa bir şey babam demiştiki cumhurbaşkası seçimleri döneminde
      Bu adam (A.N. SEZER) sizin ileride en büyük şansınız olacak demişti..

      Bütün olanlar içinde iyikide var iyikide başımızda demek istiyorum..

    • #45159
      anılaksu
      Ziyaretçi

      ya düşüne biliyonuzmu danıştay girişindeki kameralar yaklaşık 1 haftadır çalışmıyor ve yaptırılmıo video ya alamıo gerçekten de her şeyi iyi ihtimal le düşünüolar.nereye gitttiğimizi bi bilsem bu gidişle olduğumuz yerde sayıklayacağız…

    • #45160
      pkarakaya
      Katılımcı

      pınar sana katılıyorum ama
      türk halkı hem çok zeki neyin ne olduğunu çok kolay idrak edebiliyor
      hemde çok kolay göz boyamalarına oynanan oyunlara kanıyor…

      ülkemiz her geçen gün daha geri gidiyor en ilerde olma imkanımız varken..

      bana dokunmayan bin yaşasın diyenlerin sesi çok çıktığından bizim gibi düşünen insanların sesi duyulmuyor daha doğrusu duyurulmuyor…

      ve olan bize bizden sonraki nesillere oluyor..
      şundan emim ki bu olayda bir hafta on gün sonra önemini nekadar önemli bi konu olduğunu başbakanımız olacak kişi göz boyayarak unutturucak…

      uğur mumcu ve diğer olayları bize unutturdukları gibi…

    • #45161
      PINAR AKSU
      Katılımcı

      haklısın Pınar

          Anlamadığım şey bir millet bu kadar zeki güçlü ve kararlı iken nasıl bu hale getirildi.. Umarım ki sesimiz bir gün birleşecek.. tek yürekten çıkacak bu ses.. BİZLER ATATÜK GENCİYİZ…

          Ben gerçekten olanlara inanamıyorum artık bu ülkede..
          Ama ben kendi adıma olanların hiç birini unutmuyorum gün gelecek zaman dönecek biz bizi bulucaz..

    • #45162
      pkarakaya
      Katılımcı

      bunun cvpı çok kolay pınar
      aliyelerle kurtlar vadileriyle magazin programlarıyla insnaların beynini okdar güzel uyuşturuyolar ki
      insanlar artık yok aliye kıza kovuşcakmı yok onu yapcakmı yok şu dizide ne oldu aa ahu tuğba yine ewleniyomuş gibi saçma sapan konuşlarla düşünmememizi engelliyolar
      oyalıyolar…..

      demek istediğimi anlatabilmişimdir sanırım biraz karmaşık oldu galiba..

    • #45163
      PINAR AKSU
      Katılımcı

      bunun cvpı çok kolay pınar
      aliyelerle kurtlar vadileriyle magazin programlarıyla insnaların beynini okdar güzel uyuşturuyolar ki
      insanlar artık yok aliye kıza kovuşcakmı yok onu yapcakmı yok şu dizide ne oldu aa ahu tuğba yine ewleniyomuş gibi saçma sapan konuşlarla düşünmememizi engelliyolar
      oyalıyolar…..

      demek istediğimi anlatabilmişimdir sanırım biraz karmaşık oldu galiba..

      anlamamak mümkün değil.. Ne de olsa aklın yolu birdir..

    • #45164
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      Nereye mi gidiyoruz ? acıkcası ülkemiz bi cıkmaza dogru gidiyor bunuda oy vaadiyle basımıza gecen insanlar sayesinde oluyor bence kımse bılmıyokı turk ınsanı cok zekıdır ve bu oynanan oyunların hepsının farkında ve bugunde yasanan olaydan sonra hersey su yuze cıkmaya basladı bence bu hukumetin son demleri gelmek uzere insanları din kapsamı altında bölerek birilerini hedef göstermeleri akıl almaz bişey su varkı  bu devlet laiktir herseyden önce ve dini istirmar etmelerine izin vermemek lazım ayrıca c.baskanlıgı secimleri için yaptıklarıyla hıc biyere ulasamayacaklardır.Ayrıca bugunku cenaze toreni bi kavsak acılışından daha önmeli olmalıydı.  artık insanlar kendilerine takılan at gözlüklerini cıkartmaları lazım…..
      Bu ülke hepimizin ve buralara gelmek için biçok şehit kanı akmıstır artık birilerinin bu olanlara dur demesi gerekiyor ………

    • #45165
      lubimaya
      Anahtar yönetici

      Çok bilmeceli bir başlık altında yazılan yazılar ilginç.
      Özellikle;
      ATATÜRK adını silicem demiş sayın başbakanımız…
      bu laf çok ilginç.Bence bunları yazarken bir kaynak göstermemiz gerekir.
      Tabi herkes düşüncesini paylaşmalı.Ancak burada ülkemizin Başbakanından söz ediyoruz.Bu bana açıkçası ERDOĞAN'a iftiradan başka bişey değil gibi geldi.Neden bu cinayetin sorumlusunu Hükümet olarak görüyoruz onuda anlamış değilim.
      Bu konularda biraz sağ duyulu olmamız gerektiğini unutmayalım…
      Herkesin katıldığı ortak nokta kimse kimseye şiddet uygulayamaz.
      Buna karşı olduğumuzu açıkça dile getiriyoruz.Ancak cinayetin sebeplerini irdelerken bir yönden bakmak yalnış olur.
      Türkiye bu tür dönemlerden geçmiştir daha öncede.
      Eğer Türk gençliği Türk vatandaşı Başbakanına güvenmiyorsa zaten önümüzde olacak ilk seçimde tepkisini ortaya koyar.
      Bu yönden hiç kimsenin şüphesi olmayacak.
      Seçilmiş bir Başbakana bu tür ithamlarda bulunmak çok yalnış.
      Yaptığı icraatleri beğenmeyebilirsiniz.Ona sözümüz yok.Herkes dile getiriyorda zaten…Ancak böyle üzücü bir hadiseden onları sorumlu tutmak bana akıllı mantıklı bir fikir gibi gelmiyor.
      Türban meselesi bunu tetikleyen bir numaralı unsurdur.
      Madem özgürlüklerden bahsediyoruz.
      Bırakın türbanıyla okusun vatandaş,bırakın öğretmenlik yapsın.
      Eğer ki bakın eğer ki Cumhuriyetimize zarar verecek bir olaya karışırsa zaten Anayasada olan kurallar onlar içinde geçerli.
      Türban meselesine karşıyım diye bu şahsı vurmak gerektiğinide savunmuyorum.Tamamen karşı çıktığım bir tutumdur.
      Demokrasi var olduğu sürece insanlar düşüncelerini özgürce savunmalılar.
      Bu olayı hiç bir bahaneye sıgınarak tasvip etmiyorum!
      Benim anlatmak istediğim nokta olayları enine boyuna değerlendirmek gerekir.Bunu doğru orantılı olarak düz mantık düşünerek…
      Hükümet türbana evet dedi
      Danıştay hayır
      O zaman danıştayı vuranda hükümet.
      Bu çok basit bir düşüncenin dışa vurmuşluğudur.
      Burda ben hükümetin sözcülüğünü yapmıyorum onlarıda savunmuyorum.
      Tamamen hür irademle konuya başka açıdan bakmamızı istiyorum.
      Ben size şöyle bişey desem
      Şimdi Türkiye de tek başına iktidar olmuş bir hükümet var.
      Ekonomik göstergeler Türkiye'nin istikrarlı çıkışını gösteriyor.
      Bunları ben demiyorum araştırabilirsiniz.
      Türkiye 2 kasım 2002 den nereye geldi.
      Şimdi Türkiye böyle bir istikrar yakalamışken;
      Türkiye'nin bu durumundan rahatsız olan çevreler bu tür eylemlere girişemez mi?
      Türkiye'yi böylesine istikararlı şekilde götüren bi hükümet sizce bu eylemi yaparak halkına olan güvenini kaybetmek ister mi?
      Dışarıda bir sürü düşmanımız var.
      Birlik olmamız gereken şu dönemlerde bütünlüğümüzü bozmaya çalışan çevreler bunu istiyor şuan.
      Türkiye karışsın Hükümet dağılsın.Bugün bir seçimin Türkiye'ye olan maliyetini hepimiz biliyoruz.
      Bence bunlara gerek yok.Rejim kaygısı falanda duymuyorum.
      Türkiye Cumhuriyeti bu saatten sonra rejim değiştirmez!değiştiremezsinizde!
      Ben daha sağ duyulu olarak bu olayalara tepkimizi koyalım.
      Suçluların ortaya çıkarılması için bekleyelim.

      Herkese Saygılarımla…

    • #45166
      I_tuch AXU
      Katılımcı

      gökhan kerdeşimin yazmıs oldugu yazıyı gördükten sonra böyle bir yazıyı kaleme almaya karar verdim,

        demokrasi var olmalıdır evet,ancak LAİKLİĞİN tanımı zaten DİN VE DEVLET İŞLERİNİN BİRBİRİNDEN AYRILMASI değilmidir??
        kamusal alanda takılmayacak deniyorsa anayasada takılmaz,ayrıca evinde takmasınada kimse karısamaz,ancak kamusal alanda takma adına rejim yapmaya çalışmak LAİKLİĞİ YIKMAYA ÇALIŞMAK DEĞİLDE NEDİR???
       

                            NEDEN SORUMLU HÜKÜMET???

        Eğerki hükümet hedef gösteriyorsa sorumlu hükümettir başkası değil,kendisinin karsısında olanlara karsı diğer tarafın din üzerinden düşüncelerini istismar ederek,onları yanlış yönlendirmesinden dolayı… bu vahseti yapan insanın gözünün ne kadar döndüğünü şu küçük detaydanda rahatlıkla anlayabiliriz, kendisine ALLAHIN ASKERİ diyen cani kendi savundugu davaya destek veren hakimide,o karar altında hayır diyen imzasını attıgı elinden vurmustur(sansa eliyle kurtulmustur)

      Ayrıca ekonomik göstergeler diyorsun, ekonomik göstergeler kagıtlarda yazanlar peki insanlar ne durumda su anda?? bu hükümet göreve geldiğinden beri biraz dikkatli bakarsak çok iyi görebileceğimiz iki olay var…

      1- artık türkiyede 2 kesim var….ya ZENGİNSİN ya FAKİRSİN

      2- TÜRKİYE de zenginler bu hükümet göreve geldiğinden beri dahda zengin olmuslar,fakirlerde tam doğru orantılı şekilde daha da fakirleşmişlerdir..

    • #45167
      adnan aksu
      Katılımcı

      Türkiye nereye gidiyor?
      Türkiye,AKP hükümetinin kurulduğundan beri laikliğin içini boşaltarak kendince yeni kurallar getirmeye kendince tanımını yapmaya çalışmaktadır.
      Bir daire çizerek herkesi o dairenin içinde olmasını istemektedir.Devletin bütün kurumlarını kendi çizgisine getirmeye çalışmakta getiremediklerini kavgayla saldırarak dize getirmeye çalışmakta kendi görüşünde olmayan kurum ve kuruluşların çalışmasına müsade etmemektedir. Üniversitelerle kavgalı, YÖK'le kavgalı. TÜBİTAKLA kavgalı Danıştayla kavgalı muhalefetle kavgalı ve kendi görüşünde olmayan halkla kavgalı halktan kopuk bütün enerjisini halk hariç birilerine hizmet etmekle harcamaktadır. Bu arada devletin kurumlarıyla kavgaya devam etmektedir. Bunların başında danıştay gelmektedir. Başbakan konuşmalarında kurumları eleştiri sınırlarını aşarak suçlamakta bitmeyen davalarda kesin hükümler vermekte AİHM kararlarınının ulemalara sorulmasını istemektedir. Bundan cesaret alan birileri kendilerini yargının mahkemelerin üstünde görerek infaz yapmaktadır. dahasonra devam edeceğim

    • #45168
      ERTEKİN
      Katılımcı

                      Toplumsal olayları değerlendirirken tek bir unsura bakıp karar verme yanlışlığı içerisine düşmemek için belirli bir tarih dilimini alıp olayları kronolojik sıraya koyup analitik bir şekilde değerlendirme yapmak gerekmektedir .Bu son olayda da olduğu gibi  tek bir olaya bakıldığında gayet tabi hiç kimse hükümeti ve başbakanı bu eylemleri yaptırmakla suçlayamaz suçlamamalıdır .Ayrıca buna benzer olaylar çeşitli hükümetler döneminde de meydana gelmiş olduğu görülecektir..

                      Buradaki olayı diğer olaylardan ayıran unsurlar farklıdır Bizim yapmamız gereken şey doğruları ve yanlışları birbirnden ayırmak, yanlışlar doğru tepkiler göstermektir.

      1- Ekonomik göstergelerin iyiye gittiği o veya bu şekilde doğrudur ama  iyi göstergelerin toplumun tabanına yansımaması tek başına akp nin sorumluluğu olmayan ama düzeltmesi gereken önemli bir yanlıştır . Makro ekonomilerde etkenlerin uluslar arası oluşu, uzun süren ve hükümetler üstü bir devlet politikası gerektiren kendine özgü bir disipline sahip büyük bir devinimdir.Türkiye de bakıldığında hala sürdürülen ekonomik politikaların akp hükümetinin ideolojisi ve seçim öncesi söylemleri ile hiç ilgisi olmadığı görülecektir ( IMF konusundaki seçim öncesi açıklamalara bakılabilinir) . Türkiye halen IMF ile birlikte çok sıkı bir ekonomi politikası yürütmektedir. Bu ekonomik politikaların AKP ile mi AKP ye rağmen mi yapıldığı ve gerekliliği ayrıca bir tartışma konusudur ama AKP den önce başladığı kesindir. Kendi benimsemediği bir ekonomik oluşumun AKP nin elindeki en büyük iç politika malzemesi olması ayrıca  her tepkiye ekonomiyi kalkan yaparak cevap verilmesi ekonomik göstergeleri siyasi bir sopa haline getirmiyor mu ?
      2- Başbakanın tavırları ve beyanatları incelendiğinde Gökhan arkadaşımızın bizlerden ve toplum dan beklediği sağ duyulu davranışı toplumun başbakanına gösterdiği kadar başbakanının da toplumuna göstermediği görülecektir .Toplumun her kesimiyle (İşadamlar,YÖK,Danıştay,Anayasa Mahkemesi,Cumhur Başkanlığı,Basın ,diğer toplum örgütleri ve hatta karşılaştığında vatandaşa olan tepkileri incelenebilir).Bu saldırgan ve uzlaşmaz tavır sosyal psikoloji bağlamında hem topluma yansımış hem de parti tabanı ile farklı görüşler arasındaki hoşgörüsüzlüğü tetiklemiştir.Kısaca Başbakan hepimizin Başbakanıdır ancak Başbakanın kendisinin bu durumu kabullenmekle ilgili sorunları olduğundan gerekli itidali gösterememiştir.
      3- Seçimler konusunda bilinmesi gereken en temel unsur insanların Demokrasiye katılımlarının sadece seçimden seçime oy vererek bitmediğinin bilinmesidir. Tarihte de görülecektir ki seçimle gelen birçok iktidar toplumlarını felakete sürüklemiş hatta dünya savaşları ile birlikte etkilerini tüm dünya yaşamıştır (Hitler ve Almanya vb) Demokrasi ile Faşizm arasındaki en belirgin unsur da budur .Vatandaşlık görevi demokrasilerde sadece oy vererek değil gerektiğinde yanlışlıklara tüm unsurları ile tepki vererek kendi kaderini belirleme yetisidir.Gelişmiş ülkelerdeki eylemler ve gösterilere bakılarak örnek alınabilir.

      NEDEN TEPKİ GÖSTERİLİYOR

      Seçim öncesinde mevcut siyasi durumun yıpranmasından kaynaklı arayışlar daha radikal görünen başka bir partiden bölünerek yıpranmamış bir alternatif haline gelen R.Tayyip Erdoğan ve AKP kendi kavram kargaşasında kaybolmuş savunduğu değerler ve politik kaygıları arasındaki zeminsizlikte bataklığa saplanmıştır.Tepkilerin Anıtkabire uzanmasının temelinde TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN kuruluşunda daha zor şartlarda mücadele verilerek benimsenmiş Anayasal kanunlar ve kurumlarla güvence altına alınan değerlere karşı çıkarak tartışılır hale getirmesi ve bu konuda ortam arayan daha radikal oluşumların cesaretlenmesini sağlamasıdır. Eğer Cumhuriyet gazetesine yapılan saldırılar gerekli şekilde önemsenip aydınlığa kavuşturulsaydı bu gün bu kaybımız yaşanmayabilir bizde gelecekte bizleri nelerin beklediği konusunda kaygıya düşmezdik.

                                                                                                Saygılarımla

    • #45169
      ozan
      Katılımcı

      Bana  kalırsa  TÜRKİYE nin içinde bulunduğu  su anki  konum tamamiyle  saptırıcı politikalardan biri …
        Şu anki gundemlerde  sosyal guvenlik formunun onaylanması . Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki Mısırla yapılan PETROL  ve DOĞALGAZ  anlaşmaları HATAY da  yakın tarihte  yapılacak halk oylaması  vs vs bunları  T.C  vatandaşlarından  yuzde kacı biliyor yada  başta  başbakan olmakla beraber  hukumet  nekadarını acıklıyor ??   
        Butun bunlar bir yana bu  ATATURK ÜN  EN BUYUK ESİRİYİM DEDİĞİ  CUMHURİYETİ  baltalamak mı ???
        Hukumet  görevlisi !  bu olayın arkasındaki  suprizleri  göreceğiz derken sizce ne biliyor !!!!  Tum bu olayların en ilginç yonu nedir  sizce  AB görusmeleri sırasında  butun yuce TURK halkı kapalı  kapılar arkasında  ne sözler verildiğini  merak edip araştırmalar yaparken ne oldu !!!  ŞEMDİNLİ  olayı…

        Peki şimdi ……  yorum sizlerin  sevgilerle…..

                                                                              ozan SENER

      ALLAH  TURKU  KORUSUN VE  YUCELTSİN…
       

    • #45170
      inanç şinel
      Katılımcı

      OZAN KARDEŞİME SONUNA KADAR KATILIYORUM.HER KONUDA TAM BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞMALIYIZ.BU ÜLKENİN SORUNU NE TÜRBAN,NE LAİKLİK,NE DE BUNLAR GİBİ GÜDÜMLÜ MEDYANIN POMPALADIĞI KONULAR.BU ÜLKENİN SORUNU PEŞKEŞ ÇEKİLEN MİLLİ SERVETLER (TURK TELEKOM VB.),AB AYAKLARIYLA UYUTULUP DA ELDEN GİDEN MİLLİ BÜTÜNLÜK,DEMOKRASİ AYAKLARIYLA PKK'LI TERÖRİSTLERİN CENAZESİNE GİDİP DE BAŞSAĞLIĞI DİLEYEBİLEN BELEDİYE BAŞKANLARI,380 YTL'YE HAYATTA KALMAK ZORUNDA OLAN YOKSUL HALK,ZENGİNİN HEP ZENGİN FAKİRİN HEP FAKİR OLDUĞU DÜZENDİR KISACA.

      YANİ BİZİ İMF'YE,AB'YE ŞİRİN GÖRÜNMEK ADINA ŞEREFİNDEN GEÇMİŞİNDEN GELECEGİNDEN HER ZAMAN ÖDÜN VEREN DEĞİL AKSİNE HER ZAMAN VE HER YERDE TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE SEVDALISI  İNSANLAR YÖNETTİĞİ SÜRECE SORUNLARIMIZI ÇÖZEBİLİRİZ;TIPKI ATATÜRK'ÜN YAPTIĞI GİBİ YANİ.

      Şunu anlayamıyorum gönlünü ve fikrini AB’ye teslim edenler, biz kendi kendimizi idare edemiyoruz, bizden adam olmaz, bizi Avrupalılar idare etsinler, sistemlerimizi oluşturamıyoruz, bizde kafa yok mu demek istiyorlar. Her ne kadar böyle demek istemeseler de bu anlayış o manaya gelir.

      Bu anlayış acizliğin ifadesidir, kendini ve tarihini bilmemek ve tanımamaktır. Tarihte 16 tane imparatorluk kurmuş, bir neslin evlatları nasıl böyle bir acizliğe düşebilir. Üzüldüğüm noktalardan bir tanesi de bu düşünceye sahip olanların çoğu “aydın” dediğimiz eğitim seviyesi yüksek olan insanlardır.

      Tarih tekerrür ediyor, Osmanlı’nın son dönemlerinde bazı aydınlar, bizden adam olmaz, biz kendimizi idare edemeyiz, bizi İngilizler, Almanlar, Fransızlar idare etsin diyorlardı. Bazı “aydın”lar da hangi bölge hangi ülkenin işgalindeyse o bölgeyi, o ülke idare etsin diyordu. Bugün AB sevdalılarıyla dönemim mandacı zihniyete sahip “aydın”ları paralellik arz ediyor.

      Mustafa Kemal Paşa ve Arkadaşları mandacı anlayışı reddederek, bağımsızlık benim karakterimdir. Manda ve himaye kabul edilemez, ya istiklal ya ölüm parolasıyla Kuva-i Milliye hareketini başlattı.

      Mustafa Kemal Atatürk egemenliği öyle içselleştirmişti ki, uşaklığı ve köleliği hiçbir zaman hazmedememiştir. Bir defasında yabancı bir devlet adamı ile görüşürken, ikram edilmek üzere kendilerine kahve getiren görevli ikram ederken kahveyi fincanın içinden tabağa döker. Atatürk, kıvrak zekâsıyla yabancı devlet adamına dönerek, “Bu millete her şeyi öğrettim, başkalarına uşaklığı öğretemedim” der.

      Türk milleti tarihin hiçbir döneminde esir ve köle olarak yaşamamıştır. En bunalımlı dönemlerde liderini çıkartıp Türk milletini esir etmek isteyen güçlere okkalı tokat indirmesini bilmiştir.

      SONUÇ OLARAK HERZAMAN BAGIMSIZ VE HER ZAMAN TÜRK HALKINA HİZMET EDEN TARAFTAYIZ !!!!

                                                     

                                                                  ALLAH TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN !!

    • #45171
      ozan
      Katılımcı

      Aytac ım  saptamaların tezlerin cok doğru  yanlız madalyonunda  diğer yuzunude  görmek lazım !!!!!

      yani  Turkiye'  de son 10  aylık döneme  dönup baktığımız  zaman  sanki  70  lerin 80  lerin izlerini taşıyor  ben o dönemleri  pek yaşamadım ama  o dönemlere  ait  pek çok kitap okudum okuyorumda  yasayanlarda yardımcı oluyorlar sağolsunlar.
      Yani demek istediğim şu 
          Yapılan saldırılar sanki  cumhuriyet le birlikte  devlete  yapılmış  bir hareket olarak  göruyorum ben bunu .

      Hani devlet içinde devlet  var derlerya  bugun  ki başkan R.T.Erdoğan  gerek konuşmalarıyla  gerek cıkarttığı  ve  cıkartmaya calıştığı  yasalarla ilgili  biryerle  vermek istediği  mesajlar  var  bunuda sanıyorum başarıyor.

          Gazetedeki  reklam !!!  hedef gösterme işine  gelince  70/80 dönemlerinde  faşist damgası yiyen  vatanını  milletini  her turlu yağmaya tehlikeye karsı koruyanlar ki  bunun başında  devlet memurları POLİS , ASKER , İSTİHBARAT MENSUPLARI , BİR KISIM GAZETECİLER ,  bunlarıda  zamanında  şimdi yaşadığımız  gibi  bir takım gazetelerde olduğu gibi afişe edilip  yalan yanlış beyanlarda  bulunup ülkeyi kaos a getirmedilermi .
        BUGUNKU DURUM DA ONDAN FARKSIZ DEĞİL YANLIZ  TEK FARKI BUGUN BU MİLLET O DÖNEMLERİ COK İYİ YAŞADIĞI İÇİN SAĞDUYULU DUYARLI DAVRANIYOR 

      kısa kesiyorum kusura bakma geniş zamanda  devam ederiz

    • #45172
      kadir aksu
      Katılımcı

      Gençler.  Yazılarınızda siyasi konulara girmişsiniz. Hayatın kendisi siyaset.Yanlız  kurum ve kuruluşları yöneten kişilere karşı,fikriniz ne olursa  olsun.fikrinize ters düşsede  saygılı ve ölçülü  hitapları seçin. Başınız ağırabilir; Kişileri zan altında bırakan delil göstermeden suçlayan yazılardan kaçının. Tek yönlü değil  her fikre ,görüşe açık olun  Siteyi çok politize etmeyin.  Önce birbirinizi tanıyın . Yazılan her yazıyı  bir süzgeçten geçirin, Sizleri  siyasi görüşleri  etkisine alarak tek yönlü düşünmenizi sağlamak isteyen kişilerde olabilir. Her görüşe açık olun.Ama önceliğiniz politika olmasın .Bu konuları site kanalı ile değil  bir araya gelince tartışsanız daha uygun olmaz mı?. Yazılar kanıt olabilir.delil olabilir.Geleceğinizlle ilgili, yapacağınız sosyal etkinlikle ilgili,okumanızla ilgili,eğitimle ilgili,beldemizle ilgili, sorunları seçin ,tartışın    Kişilik haklarına saygılı olan yazışmalara  özen gösterin. Bu görüşlerim sizlere tavsiye niteliğindedir.Sevgi ve Saygılarımla

      KADİR AKSU

    • #45173
      orhan
      Katılımcı

      arkadaşlar laiklik diyoruz ve ilk okulda bahsedilen tanımı yapıyoruz din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması peki bu ülke din kurallarıylamı yönetiliyor mahkemeleri din adamları mı yonetiyor bakın bende sayın başbakanın yaptığı işleri beğenmiyorum ama bu sadece bende kalıyor eğer başbakanımsa ona aşırı çirkin saldırıları böyle bir forum sitesinde yapmam. size bişey sorcam danıştay olayında anıtkabire giden bütün barolar komutanlar parti üyeleri felan filan
      o kadar insan şehit olurken hiç anıtkabire gidip vatan elden gidiyor diye bağırdılarmı hayır
      varsa yoksa laiklik
      arkadaşlar laiklik hiç bir zaman elden gitmez ne zmn kanlı bi devrimle başımıza geçerler işte ozmn laiklik elden gider buda olma ihtimali yok dencek kadar az.
      insanları uyandırmaya çağırıyorsunuz o neden böle bu neden böle diyorsunuz peki siz ne yapıorsunuz bende hiçbişey yapmıorum ama kimseye uyan demiyorum. sayın gökhan arkadaşımızın dediği gibi eğer halka göre yalnış bişey varsa ortada halk ilk seçimde tepkisini ortaya koyacaktır
      türbanla laiklik gidecekse eğer size birşey hatırlatırım bu ülkede laiklik kurulurken başı kapalılar daha fazlaydı

    • #45174
      erkan şinel
      Katılımcı

      ilkokullarda yapılan tanımlar bile sarıklı hocaların başbakanlık köşküne davetine engel olamamış 28 şubat süreci yaşanmıştır. laikiğin üniversitede yapılan tanımı nasıldır onu bilmiyorum.  konuyu biraz daha açarsan sevinirim.bir hükümet düşün hitap gücünü motive unsuru olarak değilde caydırmak için kullansın. bugün gelinen nokta budur. zira kadrolaşma bütün hızıyla devam etmektedir. camii imamları bile genel müdür yardımcılığına getirilmeye çalışılmaktadırlar. anıtkabir'e yapılan yürüyüşlerde T.S.K. mensupları hariç diğer kuruluşlar ikiyüzlü davranmışlardır. T.S.K. işini yapmaktadır. kapalı kapılar arkasında verilen sözler neler bilinmemektedir. sürekli suni gündemlerle toplum uyutulmaktadır. sen tepki vermeyeceksin ben vermeyeceğim kim verecek? türban konusunda bir anlam kargaşası yaşanmaktadir. burada kasıt başı kapalı analarımız kardeşlerimiz değil merve kavakçı gibi zihniyette olan insanlardır.

    • #45175
      lubimaya
      Anahtar yönetici

      erkan mesela sen bir iş kurdun.yanına tanıdıgın bildiğin insanı mı alırsın yoksa yabancı biriyle mi çalışırsın.her hükümet döneminde yapılan olağan şeyler bunlar.
      pek yadırgamamak lazım bence.daha önceki hükümetlerde yapmıştır! şimdide yapılmaktadır. gelecektede yapılacaktır.bunun önüne geçmek imkansız denilebilir. ::)

    • #45176
      Levent KIYAN
      Katılımcı

      Sayin Kadir AKSU'nun tavsiyesi dogrultusunda, detaya girmeden, su tesbitimi Sizlerle paylasmak istiyorum;

      1-Yetmisli yillarda  * Sag – Sol *
      2-Seksenli yillarda * Köseyi Dönen – Köseyi Dönemeyen *
      3-Doksanli yilarda  * Kürt – Türk *
      4-Ikibinli yillarda    * Laik – Seriatci *

      kamplarina ayrildik,yada ayirdilar, bir sekilde birbirimize tokusturulduk.
      Geriye bakalim ve bu zaman diliminde maddi,manevi,teknolojik,sosyal, kültürel kayiplarimizin bir Envanterini cikartalim
      ve su soruyu kendimize bir soralim;  __ biz bunlari gercekten istedikmi, elimize ne gecti, kimlere hizmet ettik ?

      Kanimca birileri bizi oyaliyor !

      Ne dersiniz, oyalanmaya devam edelim mi, yoksa * Aydinlik bir Gelecek* icin yolami cikallim?

      Güzel bir gelecek icin
      Levent KIYAN
      11.08.2006

    • #45177
      erkan şinel
      Katılımcı

      gökan kardeş eğer bir camii imamı o mevkiye getirilirse görevi eksiksiz yapacaktır eminim. önüne gelen her belgeye imzayı atıp gönderecektir. eğer konusunda uzmansa kendi kurmaylarını yanına muhakkak alacaktır. nitekim bakanlar ve danışmanları bu iş için yanındadır. rizede bir kamu kurumuna atanan kişi kendi kurmayı olamayacak kadar konudan uzaktır. sadece nemalanmak için o mevkiiye getirmek istenmektedir. hep böyle olduğu için bu işler yürümüyor.

    • #45178
      soneroskay
      Katılımcı

      İŞTE BİRİLERİNİN MEVCUT HÜKÜMETLE BİZİ NEREYE GÖTÜRMEK İSTEDİĞİNİ COK BİLMİŞ Bİ ARKADAŞ ANLATMIŞ.AMA BUNLAR İNANIN ALLAH IN İZNİ VE YÜCE TÜRK MİLLETİNİN KUDRETYİYLE ÜTOPYADAN ÖTE GİTMEYECEKTİR.

      BAK ŞU KONUSANA

      ETYEN MAHÇUPYAN
      11.08.2006  CUMA

      Mozaiğin sonu: Türkiyelilik

      Modernliğin liberal bireyi temel alan bir bağlam içinde son demlerini yaşadığı bir dönemin içindeyiz.

      Karar mekanizmalarının sadece parlamenter temsil sistemi içinde kaldığı sürece toplumsal taleplere cevap veremediği, toplumun doğrudan katılımının zorunlu hale geldiği, vatandaşlığın çoğulcu bir anlayış içinde yeniden tanımlanmaya çalışıldığı, ötekini dikkate almayan hiçbir kimliğin yönetme meşruiyetinin olmadığı bir zihniyete doğru evrilmekteyiz. Böylesi savrulma ve yeniden oluşma dönemlerinde eski ideolojik kalıplarda ısrar, toplumları kırılganlaştırır ve çoğu zaman da maddi manevi olarak parçalar. Maharet, gelmekte olan yeni dönemin ruhuna uygun adımları önceden atabilmek, ‘sınav anı’ geldiğinde bütün toplumun tek yürek olarak geleceği birlikte kurma iradesini şimdiden oluşturmaktır.

      Türkiye bu tehlikenin eşiğinde bir ülke… Çünkü Cumhuriyet’in temeli olarak alınan vatandaşlık anlayışı ve onun özünü teşkil eden Türk kimliği, bu ülkeyi postmodern bir dünyada ayakta tutacak içerikte ve işlevde değil… Nitekim son dönemde ortaya atılan Türkiyelilik kavramı bu zaafı gidermek üzere öneriliyor. Vatandaşlığın dayanağı olan kimliğin etnik içerikten arındırılarak, coğrafi ve tarihsel bir kader birliği üzerine oturtulması amaçlanmakta. Bir süre önce Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu’nun çabaları da bu yöndeydi; ama bilindiği gibi ulusalcılıktan kendini kurtaramayan hukuk ideolojisi sayesinde söz konusu çaba bir ‘suç’ olarak tanımlandı. Gerçi Kurul’un Başkanı İbrahim Kaboğlu ve İnsan Hakları Raporu’nu kaleme alan Baskın Oran yargıda aklanmış gözükse de Ankara Başsavcısı’nın temyizi ile yine aynı noktaya döndük. Başsavcı’nın değerlendirmesine göre rapor “Lozan Antlaşması”ndaki azınlık tanımını tıpkı Sevr Antlaşması’ndaki gibi dinsel tanımdan millet ve etnik köken tanımına doğru genişletmeye çalışmaktaymış. Bu bakışın ülkeyi bir ‘mozaik yapı’ olarak tanımladığı ölçüde bölünmeyi ima ettiğini öne süren Başsavcı’ya göre söz konusu yaklaşım “ütopik insan hakları anlayışı” imiş…

      Sağduyu eksikliği sistematik ve ideolojik hale geldiğinde kişileri suçlamak anlamsız… Ancak Başsavcı’nın bu değerlendirmesinin ne denli ‘ütopik’ olduğunu görmek için fazla çabaya da gerek yok. Eser Karakaş’ın 2 Ağustos tarihli yorum sayfası yazısı Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun bir raporunu ele almaktaydı. Öğrendiğimize göre devlet kendi geleneğini bozmamış ve gayrimüslim cemaat vakıflarını ‘yabancı’ tüzel kişi kategorisinde değerlendirmiş. Yani ‘laik’ devletimiz Müslüman olmayan insanların gerçek birer vatandaş olduklarını hâlâ içine sindirememekte. Ama devlet ‘laik’ olmak da istiyor… Bu durumda gayrimüslimler hangi kritere göre normal vatandaşlardan farklılaşıyor dersiniz? Tabii ki ırk temelinde… Yani Lozan’ı Sevr gibi yorumlayan, devletin kendisidir. Seksen yıl boyunca ısrarla yürütülen bu politikanın bugün Kürt meselesinde geri tepmemesi mümkün mü? Kürtleri ‘din kardeşliği’ temelinde toplumun geneline bağlamak ne denli gerçekçi? Açıkça söylemek gerekirse bunların hepsi kendini kandırmaya yönelik ideolojik bir ütopyadan ibaret. Çünkü bu ülkeyi bir mozaik haline getiren unsur, etnik Türklüğü ‘öz’ kabul eden vatandaşlık anlayışıdır.

      Yanlışta ısrar mozayiğin parçalanmasını ima eder. Eğer toplumsal bütünlüğün çeşitlilik içinde korunması isteniyorsa, vatandaşlığın herkesi kuşatan ve eşitleyen bir kimlik üzerine oturtulması ve bu sürecin açıklıkla tartışılıp sindirilmesi gerekiyor… Başsavcı ‘Türkiyelilik üst kimlik olmaz’ derken İngilizliği örnek vermiş. Gerçekten de İngilizlik üst kimlik olamıyor; çünkü etnik bir kimliği ima ediyor… Aynen Türklük gibi… Sağduyu eksikliğinin bu kadarı fazla değil mi?

      11.08.2006

    • #45179
      orhan
      Katılımcı

      erkan abi bi kere T.S.K işini yapmıyor.son zamanlarda gelen şehit haberleri o kadar çokki bir an önce önlem alması lazım. tabiki hükümet askeriyeyi engelliyor ama şu anda T.S.K benım guvenlıgımı korumuyor.

    • #45180
      ozan
      Katılımcı

      ORHAN KARDEŞİM  ASKERLİĞİNİ YAPTINMI BİLMİYORUM AMA  SENİN SÖLEDEKİLERİNE KESİNLİKLE  KATILMIYORUM  EĞER SENİN BEĞENMEDİĞİN ASKERİYE  OLMASAYDI  NE OLURDU DİYE DÜŞÜNDÜNMÜ HİÇ ????

      BEN SÖYLEYEYİM   YÖNETİCİ SIFATINDA  OLANLAR  İSTEDİĞİ  GİBİ AT  KOŞTURACAKLAR..
        — şu anda  koşturmuyorlarmı diye  soracaksın işin boyutları  ve  ciddiyeti okadar  buyukku  bu ellerinin bağlanmış  hali

        —  sen sadece  TSK  yı Güneydoğu da  pkk  denilen  ÇAPULCU  sürüsünün yanında  karşılaştırıyorsun  bugun    KFOR ve  EFOR   da  TSK  gucunü arştır  ve  bulunduğu  ortamdaki  TÜRK lere  bak.

         AMA ANLIYORUMKİ  SENİN İÇİN TSK  SADECE  GUNEYDOĞU DAN İBARET  HALBUKİ   SEN  SİYASETCİ OLARAK  (  üzerine  alınma  seninde  böyle düşünmediğini biliyorum  )  TSK  DAN BİR  PAŞA  ÇIKIP  DİYORSA

      __  BANA  İKİ AY SÜRE  VERİN GUNEYDOĞUDAN  PKK NIN  DİBİNİ KAZIYAYIM   

      EVET TAKİP EDENLER  İYİ BİLİR  EŞREF BİTLİS PAŞA   

      DUNYADAKİ  EN GÜVENLİ  HELİKOPTERLER ARSINDA  GÖSTERİLEN  HELİKOPTER  DÜŞÜYOR !!!!!

      SENCEDE  DÜŞTUMU …

      AMA  SANA  ŞUNU  ACIK VE  NET OLARAK  SÖYLEYEBİLİRİMKİ  MALESEF  BUGUN SİYASET  ÜLKE BUTUNLUĞUNU MENFAATİNİ  GELECEĞİNİ KURTARMA  YÖNUNDE  DEĞİL  BUNLARIN TAM AKSİ  TERSİNE  KURULMUŞ  NASIL OLSA  BU ÜLKEDE  KÜRT SORUNU VAR  DEĞİLMİ !!!!!!!! (  SENİN ŞEHİT HABERLERİ  VAR DEMİŞSİNYA  CEVABI BURADA BUNUN CEVABINI  BEN VERMİYORUM KİMİN VERDİĞİNİ HERKEZ  COK İYİ BİLİYOR  BU CEVAP AĞIZDAN CIKANA  KADAR  AŞAĞIDA  OLAY YOKTU  CESARET EDEMİYORLARDI

      HİÇBİRSEY  DAHA  KÖTÜ OLMAZ  DEĞİLMİ ??????

      UNUTMADAN TSK  BİR  İNSANI  KURTARMAK VE KOLLAMAK  İÇİN  YOK  TSK  BİR  ÜLKE  BİR  ULUS İÇİN VAR  SENDE  BÖYLE  DÜŞÜNÜYORSAN BEN NE YAPAYIM DERSEN  SÖYLEYEYİM ??

      BİZLER  EBET MÜDEDET  DEVLETİN EBET MÜDDET  SAVAŞCISI OLARAK  TSK NIN  YAPAMADIĞINI BİZ YAPALIM  MADEM TSK  BİRŞEY YAPAMIYOR  BİZ  NE YAPABİLİRİZ  BUNA SEN ÖNCÜLÜK  YAP NE DERSİN ?

      NE DERSİN

    • #45181
      ERTEKİN
      Katılımcı

        Vatanseverlik gelişmeye açık olmak  değerli bilgiler ve özel yetenekleri barındırmak ve kendi yaşantımızla örnek bireyler olmak yaşadığımız topraklara layık hayatlar sürebilmektir.

        Vatanseverlik sadece vatan uğruna ölmek değildir.Vatanda yaşanası ve örnek olası hayatlar yaşamak gerekirse vatan için hayatta kalabilmektir  sürekli vatan sevgisinden bahsetmek yerine kendimizi geliştirecek çalışmalar içerisinde olabilmeyi hedeflemeliyiz ölmek değil hayatta kalabilmek insan oğlu için en büyük meziyettir.Burada kriter nasıl bir hayat geçirmek istediğimizdir. Otobanda giderken bile arabanın camından poşet atan portakal kabukları atan seçilmeyi bir ticari yatırım olarak gören  insanların olduğu bir ülkede siyaset ne kadar reeldir bunuda yorumlarınıza bırakıyor.Seçimlerimizde milliyetçi söylemlerden çok tüzüğünde yaşam standartı ve eğitim odaklı siyasete pirim vermemiz gerektiğini düşünüyorum .

         

          Ekmek derdine düşmüş milyonlarca insan hangi kişi yada hangi siyasi parti bir ışık olarak ortaya çıkıyorsa onun peşinden gitmeye eğilimlidir . Bizlere düşen görev bu insanların çaresizliği ve arayışları bilinçli bir şekilde yalanlar söylenilerek kullanılmasına müsade etmemektir. Bazı şeyleri deneme yanılma yoluyla tecrube edinmek toplumlara pahalıya mal olmaktadır (Örnek:binlerce şehit.yüzmilyonlarca dolar borç ve belki KKTC)

        O olmadı birde öbürünü deneyelim der ve sorunların gerçek çözümleri tartışmak ve sebeblerini bulmak yerine çobanını takip eden sürü gibi hareket edersek birilerinin bizi çoban kıyafeti giyerek tıpış tıpış mezbahaya götürebileceği gerçeğini görmeliyiz.

        Hangi ideoloji (öyle bir kıriter kaldıysa tabi) olursa olsun siyasetin kronikleşmiş ve tıkanmış kanallarınıo açmazsak bizi geleceğe taşıyabilecek yapıda partiler bulmamız ve ulusal bir politika izleyerek  kendi sorunlarımızı kendimiz halletmemiz mümkün olmayacaktır

        Bu konjoktörde aşırı politize olmak ve taraf olmak  mevcut yozlaşmaya başka başka biçimler ve isimlerde çanak tutmak sorunu devam ettirmektir  .

                Sonuç olarak şunu söylemeliyim ki bizim savaşmamız gereken şeyler o insan bu insan ,o parti bu parti öyle düşünen böyle düşünen değil, fakirlik, eğitimsizlik kültürel yozlaşmadır.           

                                                  Saygılarımla 
       
                                                                                                                      11/09/2006
                                                                              Ertekin Karakaya

    • #45182
      lubimaya
      Anahtar yönetici

      Ertekin abinin söylediklerine katılmamak mümkün değil.
      sorunu çok basit bir mantıkla çözmek yıllardır yapılanı.
      ne oluyor askerlerimiz törerle mücadele ederek onu yok etmeye çalışıyor.
      görüldüğü gibi yıllardırda başaramıyoruz.öncelikle bunu etüd etmek gerekir.
      bu yolun başarılı olmada düzgün bir yol olmadığı aşikar.
      başka yollar denemenin yararlı olacağı düşüncesindeyim.
      bu insanlar teröre neden bulaşıyor bu insanlar nelere kapılıyor?
      bunların üzerinde durulsa belki şuanda terörden bahsetmeyecektik.
      olucaktır tabi ki bir parça ama bu tüm dünyada var.ancak bizimkisi gibi bu kadar acı yaşatmıyor.
      bence sorunun temeline gitmeli Türkiye.
      bunu bu tür çözümlerle hala çözemediğimizin farkında olmamız gerekir…

29 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.