Mesudiye’yi Canlı İzle
19 Kasım 2010
Eski Köy Düğün Geleneklerimiz – Kadir AKSU
5 Temmuz 2020
Kuru Ekmek (Golit)
2 Ocak 2019
Öyle Bir Geçer Zaman ki…
3 Haziran 2020
Yeşilce – Yeşilyurt Kültür ve Dayanışma Derneği › Forumlar › Yaşam & Hayata Dair › KÖYDEN İZLENİMLER
KÖYDEN İZLENİMLER
Bu sene 5 günlük bayram tatilimi büyüklerimin ellerini öpeyim,geçmişe,göçmüş ,annem, kardeşim ve akrabalarımın dostlarımın mezarlarını ziyaret edeyim diye köyde geçirmeye karar verdim.
Uzun bir otobüs yolculuğundan sonucu memleketime vardım.
GÖRDÜKLERİM
On bir yıl uğruna hizmet verdiğim ilçemizi gördüm.Kaderine terkedilmiş fazla değişikliğe uğramamış hala yolları çamurlu otobüs terminalini gördüm. Terminalde İstanbul’a yolculuk yapacak insanların telaşlarını gördüm.
Saat on bir de Yeşilce’ye geldim aynı telaşı orada da gördüm.Kışlık yiyecek için hazırlanmış pancar çuvallarını , süzme torbalarını, patates çuvallarını,ekmek çuvallarını gördüm.
Kırk yıl önce gittiğim eşek meydanına çıktım.Topcam ve çevresini ,Kızılağaç yaylası ve çevresini,Beyağaç,Yeveli,Gülpınar,Yağmurlar,Konacık,Kale,Çerçi,Celal,Beyseki,Doğancam,Sarıca,Dursunlu,Güzle köylerini Iğdır ormanını ve çevresini gördüm.Bir doğa harikası ; toprak yeşil yapraklar sarı ,kırmızı ,yeşil renge bürünmüş sanki kışa hazırlık yaptıklarını gördüm.
Kabaktepe’de,sulakta önceleri yarışarak biçilen şimdi biçilmeyen diz boyu otları gördüm.
Uğruna insanları kayıp ettiğimiz şimdi ormana terk ettiğimiz Berili yurdunu gördüm.
Kabak tepede yıkılmış ev duvarlarını duvarlar arsında kalmış anıları gördüm,hissettim.
Önceleri geçit vermeyen şimdi ise gel de beni gör diyen gürleşen Eğircesu ormanlarını gördüm.
Cambaşı yaylasını gördüm.Betonlaşmış yapıları,mazota su katarak bizi yollarda bırakan sahtekar insanları gördüm.
Mavi ile kırmızının; sarı ile yeşilin kaynaşıp dertleştiği o güzel doğa harikası yaylamızı gördüm.Sakız topladığımız ,odun çektiğimiz ormanları uzaktan izledim ;çocukluğumu gördüm.
Yayla içerisinde evlerin tel örgüyle ,tahta ile çevrildiğini gördüm geçmişi hatırlayıp bu güne baktım.
Ey yayla komşuları!Tüm evlerin etrafını dikenli telle ,tahtayla,duvarla çevirin sadece bir insanın geçebileceği labirent yollar bırakın acaba daha mı güzel olur?
Yayla içinde tutsak insanlar, kırlarda gezen özgür hayvanlar manzarası oluşmaz mı?
Yayla hürriyetin ocağıdır; insanların hür hayvanlarında hür olduğu inancındayım.
Arkadaşlık dostluk sevgi ile başlanmış dostlukla birlikte yarım kalmış betonarme evleri gördüm.
Unutulmuş Eriçok tepesini gördüm neden unutulmuş! Yöremizin en yüksek tepesi anıların dolu olduğu adakların kesildiği kalesi ve efsanesi olduğu söylenen tek tepemiz.Eriçok tepesine açılan bir yolla tüm bölgenin izlendiği ziyaretçilerin geldiği bir yer haline dönüştürülemez mi?
Yolsuzluk Eriçok tepesinin unutulmuşluğun sebebidir.
Beldemizde yaşlanmış ,belleri bükülmüş insanlarla aynı kaderi paylaşan kurumuş ,meyve vermeyen ahlat ağaçlarını gördüm.
Köyümüzün köpeklerini gördüm.Ellerinde sopa ve bastonu olanlara geldiğini gördüm,bırakın bastonları,dik durun ,sopa insanlara yakışmaz dercesine.Sopasız insanların yüzüne bakarak kuyruk sallayarak hoş geldin dercesine yaklaştığını gördüm.
Allahın bir selamını esirgeyen hoş geldin demeyen köpek sahibini gördüm.
Paylaşılmayan, kesilmiş, yerde yatan soğut ve kavak ağaçlarını gördüm.
Eskimiş,paslanmış bir kısmı kurtlanmış ,paylaşılmayan,uğruna ağır sözlerin söylendiği 65 yıl önceki çeyiz sandığını gördüm.
Sinirlerin gergin, tansiyonun yüksek ,ağalığın el değiştirdiğini, psikolojik baskının arttığını,küçüklerin büyüklerini saymadığını,bayramda dahi büyükleri ile bayramlaşmadan kaçınıldığını gördüm.
Ağzından çıkan sözlere dikkat et , şurası şöyle olsun deme ,hemen kavga çıkabilir!
Çile çekmeyi spor sayanları , omzunda kış odunu çekenleri , ormancıyla köşe kapmacı oynayanları ,bostan yeri ve harmanlıkları paylaşamayanları gördüm.
Kardeşin kardeşle ,dayının yeğenle , teyzenin amcayla , komşunun komşuyla kavgalı , kırgın olduğunu gördüm.Öyle ki dertler ve sorunlar çocuklukla başlıyor bu günü kapsıyor herkes dertli.
Çok güzel camimizi gördüm.Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.Bizlere laik bir cami olmuş.Altındaki köy odasını gördüm bakımsız ve sahipsiz eski köy odası toplantılarının yapılmadığını gördüm.
Bir söz uğruna sözlerinin esiri olup köydeki camiye gelmeyip Yeşilce’ye namaz kılmaya gidenleri gördüm.
Sınır çevirmelerinin, sahiplerinin İstanbul’a gittikten sonra yapıldığını gördüm.
Bozulmuş silinmemiş güzle yollarını ,Kimisinin neşesini ,kimisinin stresini gördüm.
Okulumuzun bakımsızlığını ve ilgi beklediğini gördüm.
GÖREMEDİKLERİM
Kişiler bencil olmuş,bizciller yok olmuş. İnsanları kaynaştıran ,barıştıran.doğruyu yanlışı söyleyen,hak ve adaleti sağlayan büyüklerimi görmedim.
Doğa harikası yaylamızın içindeki çirkin yapılaşma ve çevirmelere dur diyecek duyarlı idarecilerimizi göremedim.
DUYDUKLARIM
Her sülalenin bir delisi olduğunu bizim sülalenin delisinin ben olduğumu duydum,bol bol dedikodu duydum.
Belediye başkanımızdan yeşilce Yeşilyurt arasındaki yolun kırıcı ile genişletileceğini ,mahalle içinin taşla döşeneceğini diğer kısımlara stabilize malzeme döküleceğini duydum.
ARZULARIM
Çizilen tablo sizleri karamsar yapmasın . İçimizde kor halinde kalmış sevgiyi yeşeltip ,birbirimizi daha çok sevmeyi,birbirimize hoş görüyle bakmayı,büyüklerin büyüklüğünü farkında olmasını ,küçüklerin büyüklere saygıyı doğa güzellikleriyle kaynaştırarak işte size cennet ,cennet gibi Yeşilce-Yeşilyurt olmasın temenni ederim.
Sevgili GENÇLER sizlere düşen derslerde var elbette.Bizler büyüklerimizin karekterini değiştiremeyiz.Babanız , anneniz komşuları ile akrabaları ile kavgalı , küs,kırgın olabilirler Sizleri etkilemesin.Siz gençler ve kuzenler birbirinize daha bağlı kalın . Onların hareketine gülüp geçin.Öyle ki tahlil yapılırsa kavga ve kırgınlıklar bir ceviz kabuğunu doldurmaz. Çok basit konular TAŞINAN LAFLAR ,PAYLAŞILMAYAN YERLER ,VERİLEN OYLAR.
Hedefiniz geleceğiniz , tahsiliniz,işiniz aşınız olsun. Beldedeki söz bataklığına bakmayın. Sizler de batarsınız. Onları hoş görün. İşsiz, avare insanların tek malzemesi dedikodudur bunu bilin.
Kişileri arkalarından değil yüzlerine karşı eleştirin göründüğünüz gibi olun,olduğunuz gibi görünün.Konuşarak sorunlarınızı çözün birbirinizi tanıyın kaynaşın sevgiyle büyüyün hepinize sevgi ve saygılar.
Kadir AKSU
Öğretmen
İşte gençleri köyünden yaylasından uzaklaştıran tespitler.
Harika bir yazı olmuş.Teşekkürler.
Tabi birde mesajı 26 kişinin okuyupta yorum yazmamış olması daha kötü
Hocam yazınız için teşekkür ederim. Fakat temenniler bölümünde dediğiniz gençlerin üstüne düşen derslerden ben bir şey anlamıyorum. Çizdiğiniz tablo hiçte içi açıcı değil. Kim bu bataklığın içine girebilir ki? Küçük her zaman büyüğüne saygı gösteriyor ama büyükte küçüğüne sevgi duymalı ve göstermeli. Gençler üzerine düşeni yapıyor ama büyükler kaçak dövüşüyor. O insanlar değişmez diyorsanız o zaman onların fani dünyadan göç etmelerinden başka bir şey bekleyemeyiz.
Yapılması gerekenler sadece gençlerden hoşgörü beklemek olamaz bana göre. Orada yaşayanların büyük bir kısmı Büyükşehir görmüş, herhangi bir kurumda çalışmış insanlar. Sözlerim orada doğup büyümüş eline kalem kitap almamış insanlar değildir. Lütfen yanlış anlaşılmasın.
Bizimle çözüm önerilerinizi de paylaşırsanız sevinirim. Hoş görü bana göre çözüm değil sadece onların isteklerini daha da fazla körüklemektir.
Erkan kardeşim haklısın ama değişim bu saatten sonra zor gibi gözüküyor.
Elden geldiğince saygı çerçevesinde çözümler üretebiliriz.
Ben ürettim mesela köyde ve yaylada bundan sonra fazla süreli kalmamak gibi
lafa söze kulak tıkamakda ikinci çözüm.
Tavsiye ederim.Kadir hocamızında yazısı olayı çok güzel özetlemiş.
Ellerine sağlık diyorum valla.Çözümler konusunda çarpıcı fikirler üretilebilir beklemek lazım.
Yaylanın son hali konusunda belirttiği eleştiriyi taktireşahen bulduğumu belirtmeden geçemiyeceğim.
Eleştirilerimizi bu şekilde inceden yapmamız daha yapıcı olacağı düşüncesindeyim.
''Yayla içinde tutsak insanlar, kırlarda gezen özgür hayvanlar manzarası oluşmaz mı?''
ne diyim sadece bu lafa alkış tutulur
elden gelen saygı sadece laflara kulak tıkamak mı? bir her kulağımızı tıkadığımızda onlar kendilerini her konuda dahada çok haklı görüyor. bu çözüm değil. ama fazla kalmamak konusunda seninle hem fikirim. ???
gürkan kardeşime söyleyeceğim kafamızı kuma gömerek gerçeklerden kaçamayız ki aylardır köyümüze yaylamıza gezi projesinde hiç bir ilerleme sağlayamadığımız gibi,hep belli kişilerin katılımı gösteriyo ki zaten köyünden soğuyacak bi gençlik yok…erkan arkadaşıma da söyleyeceğim senin gençlerden isteneni neden anlayamadığını ben anlamadım..biz değilmiydik eski hesaplardan etkilenmeyip ileriye dönük dernek için çalışacağız ilkesiyle yola koyulan…işte bu o isteklerin özeti….
peki bu sorunları ne zaman birileri dur diyecek.Köyümüzde kimse kalmayınca mı acaba
YAYLA DAKİ TEL ÖRGÜLERLE YER ÇEVRİLMESİ VE YER İŞGAL EDİLMESİ İLE İLGİLİ YAKLAŞIK 6-7 AY ÖNCE KÖYÜMÜZÜN MÜLKİ AMİRİNE DİLEKÇE İLE BAŞVURUDA BULUNMASINA RAGMEN SONUÇ ALINAMAMIŞTIR
Köyümüzü çok güzel özetlemiş ; tesekkürler kadir hoca gerçekleri yazmiş olduğunun için keşke çüzüm içinde birkaç kelime yazsaydın.
KÖYDEN İZLENİMLER
Hedefiniz geleceğiniz , tahsiliniz,işiniz aşınız olsun. Beldedeki söz bataklığına bakmayın. Sizler de batarsınız. Onları hoş görün. İşsiz, avare insanların tek malzemesi dedikodudur bunu bilin.
Kadir AKSU
Öğretmen
Köyümüzü çok güzel özetlemiş ; tesekkürler kadir hoca gerçekleri yazmiş olduğunun için keşke çüzüm içinde birkaç kelime yazsaydın.
aylardır köyümüze yaylamıza gezi projesinde hiç bir ilerleme sağlayamadığımız gibi,hep belli kişilerin katılımı gösteriyo ki zaten köyünden soğuyacak bi gençlik yok…
Turizm in en derin katkısı bence kültürel değişimlerin de tabanını oluşturmasıdır ..turizm sayesinde insanla gelenek görenek yaşam koşulları hayata bakış açılarını sorgulama ve kıyaslama imkanı bulabilirler . EĞLENMEK ve eğlence kültürü edinmek de bu süecin önemli bir katkısıdır.
Yani gelişme hem yolcuda hem hancıda olur…..Beldemizde ve köyümüzde turizmin gelişmesi gerektiğini düşünmemdeki en öncelikli unsur yaşam şartlarını belirli bir düzeye getirmiş fakat hala eskinin kısır döngüsü ve üretmemenin getirdiği atalet ve rahatsızlıkla insanların birbirleriyle ve geçmişleriyle olan sonuçsuz ve amaÇsız hesaplaşması ve yarışması dır.
Turizm sayesinde belki beldemizde yok olan hayvancılık ve tarımın yerini ufkumuzu ve hayata bakışımızı değiştirecek bir sektör alacktır.Zaman tartışmaktan çok eyleme geçme zamanıdır . Ancak bu gibi genel konularda tek bir münferit eylemden çok toplumun dinamikleri olan gençlerin aynı azimle biraraya gelerek kendilerini gösterebilecekleri bir zemin oluşması gerekir…..
zaten gençliğin yazları köye gitme adeti yavaş yavaş ölüyor… adeta sessiz bir boykot gibi…