kenan özden

20 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Yazar
    Yazılar
    • #43019
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      —Anneme ve bütün annelere—

      Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
      Kaç geceler bana ninni söylerdi
      Hasta olunca oydu başucumda bekleyen
      Biraz yorulmayayım, üzülmeyeyim, hemen
      Alır kucağına okşardı, saçlarımı öperdi.
       
      Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
      Uzun kış geceleri masal masaldı
      Güzel çoban kızları, iyi kalpli sultanlar
      Bir suyun akışı gibi geçip gitti zamanlar
      Şimdi ne o dünkü çocuk, ne de o masal kaldı.
       
      Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
      Yıkayan oydu mürekkep lekeli parmaklarımı
      Akşam biraz geciksem yollara düşerdi
      Sokağa çıkarken «Yavrucuğum üşütme» derdi.
      Hemen bir kazak örerdi biraz boş kaldı mı.
       
      Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
      Bilirim yine kalbinde yerim anacığım
      Selam sana Anneler Günü İstanbul’dan
      Yeni dönmüşçesine bir akşam okuldan
      Vefalı ellerinden öperim anacığım.

      Ümit Yaşar Oğuzcan

    • #45250
      Eren
      Ziyaretçi

            ümit yaşar oğuzcana teşekkürler…

    • #45251
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      Benimle birlikte bu kent de sensizliğe isyan ediyor,sarayları,
      camıleri,gökdelenleri birer birer yıkılıyor.Başka bir şehir kuruluyor…Adı İSTANBUL değil…Vazgezmek mümkün değil senden…. Can gibisin…………
      YOKLUĞUNDA………….

    • #45252
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      özledim seni…
      ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
      beynimi uyuşturuyor özlemin…
      çok sık birlikte olmasak bile
      benimle olduğunu bilmenin
      bunca zamandır içimi ısıttığını
      yeni yeni anlıyorum
      Yokluğun,
      Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
      mütemadiyen bir boşluğa
      Sabahları seni okşayarak başlamaları
      aksamları her isi bir kenara koyup
      seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
      oynaşmalarımızı,
      yürüyüşlerimizi,
      sevimli haşarılığını,
      çocuksu küskünlüğünü…
      Nasılda serttin başkalarına karşı
      beni savunurken;
      ve ne kadar yumuşak
      bir çift kısık gözle kendini
      ellerimin okşayışına bırakırken
      Gitmeni asla istemediğim halde
      buna mecbur olduğunu görmek
      ve sana bunları söylemeden
      ''''git artık'''' demek
      ''''beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
      kavuşacaksın mutluluğa''''
      demek sana nede zor
      seni görmemek ve belki yıllar sonra
      karsılaştığımızda
      bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden…
      yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek….

      CAN YÜCEL

    • #45253
      I_tuch AXU
      Katılımcı

      sitede can yücel hayranlarını görmek güzel,önce ertekin abi sonra sen kenan kardeşim… can yücel süper bir şair şiirlerine hastayım resmen,paylaşım için tşk kardeşim

    • #45254
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      Bak yine yağmur yağıyor
      Kara bulutlar sarmış gökyüzünü
      Neden yoksun yanımda.

      Oysa ne çok severdin,
      Benimle yağmurda yürümeyi.
      Yüzünden akan yağmur damlacılarını,
      Dudağına ulaşmadan,
      İlk önce ben öperdim.

      O karanlık gecede terk edip gittin
      Sana pervane yüreğimi göçerttin
      Bizimle beraber olan güneşi,
      Aydınlanmamış geceleri yok ettin.

      Şimdi ben bu sessiz karanlık gecede,
      Tek başıma ve sensiz,
      Ne halt ederim.

      Şimdi hangi duvarları yumruklasam
      Hangi sokak lambalarını kırsam
      Şu ahmak başımı hangi taşlara vursam da,
      Sana olan tutkumu yerle bir etsem.

      İçerek bitiremediğim,
      Şarap şişesini kırıp
      Kalbimemi saplasam.

      Yürüyerek bitiremediğim,
      Uçsuz bucaksız sahilleri,
      Bir defa olsun gülmeyen feleği
      Sen yoksun diye doğmayan güneşi,
      Ve inadıma çalan aşk şarkılarını,
      Bir yumruk gibi sıka bilsem.
      Seni unutmama yetermi………

    • #45255
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      Hiçbirşey sewdiğin kişiyi unutmaya yetmiyor cünkü onu mutlaka içinde bıyerlerde hissedıyosun sewgi aşk bu demek olsa gerek  :'(

    • #45256
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      Bazen öyle bir ilişkiye tutulursunuz ki, ne sevebilir, ne terk edebilirsiniz. Kör kütük bağlanmışsınızdır aslında… En güzel yıllarınızın, acı tatlı hatıralarınızın ortağıdır; iç çekişmelerinizin müsebbibi, yazılarınızın ilhamı, sohbetlerinizin konusudur. Göz yaşlarınız da, bilinçaltınızda, kahkahanızdadır. Korkunca saklandığınız bir sığınak, coşunca öptüğünüz bir bayrak… Sevdanız riyasız, çıkarsız, karşılıksızdır. Sınırsız ve nihayetsiz; “Ölmek var, dönmek yok”tur.
      Lakin gün gelir anlarsınız; içten içe bir şeylerin kanadığını… Tutkulu sevdaların gizli hançerleri başlar parıldamaya… Şurasından, burasından eleştirmeye koyulursunuz: “Şöyle görünse, öyle demese, değişse biraz ya da eskisi gibi olsa…” Başkalarını örnek göstermeye, “Bak onlar nasıl yaşıyor” demeye başlarsınız. Hem birlikte yaşayıp, hem özgür olmanın yollarını ararsınız. Aşkınızın gözü kör değildir artık, yanlışını görür düzeltmek istersiniz. “Eskiden böyle miydi ya…” diye başlayan sohbetlerde açılır eleştirinin kapısı; açıldıkça, bastırılmış itirazlar yükselir bilinçaltından… Böyle süremeyeceğini bilirsiniz. Değişsin istersiniz. O, sevgisizliğinize yorar bunu… İhanete sayar. Tutkulu ilişkilerde ihanetin bedeli ölümdür. “Ya sev böyle ya da terk et” diye gürler…Bir zamanlar bir gülücüğüyle alacakaranlığı ışıtan o rüya, bir kabusa dönüşür birden… Kapatır gönlünün kapılarını, yasaklar kendini size… Hoyrattır, bakmaz yüzünüze… Zehir akar dilinden, konuşturmaz, suçlar, yargılar mahkum eder. Mühürler dudaklarınızı, yırtar atar yazdıklarınızı, siler sizi defterden… “İyiliğin içindi hepsi, seni sevdiğim için…” dersiniz, dinletemezsiniz. Ayrılırsanız yaşamayacağınızı bilirsiniz, lakin böyle de sevemezsiniz. İhanetten kırılmıştır kaleminiz; severek, terk edersiniz… “Madem öyle…” nin çağı başlar ondan sonra… Madem ki siz böylesine tutkunken, o hep başkalarını seçmiştir, madem ki kıymetinizi bilmemiştir, o halde “günah sizden gitmistir”. Lanet ederek bu karşılıksız aşka, çekip gitmeleri denersiniz. Aşkın göçmenlik çağı başlar böylece… Daha özgür olacağınız limanlara demirlerseniz bir süre… Ne var ki unutamaz, uzaktan uzağa izlersiniz olup biteni… Etrafı bir sürü uğursuzla dolmuş, kurda kuşa yem olmuştur. Deli kanlılar, eli kanlılar, uğruna ölenler, sırtına binenler sarmıştır çevresini… Gurur duyar onlarla, koynunda besler, gözünü oysunlar diye…Uğruna kan dökenleri sever, yoluna gül dökenlerden fazla… “Bana ne…kendi seçimi” diye omuz silkmeye çabalarsınız bir süre…

      Ama sonra… ansızın kulağımıza çalınan bir şarkı ya da kapı aralığından süzülüp gelen bir koku, hatırlatır onu yeniden… Yaban ellerde, başka kollarda ondan bahseder ağlarsınız. Kokusunu özlersiniz; türküsünü söylemeyi, şarkısını dinlemeyi, yemeğini yemeyi, elinden bir kadeh rakı içmeyi… Karşı nehrin kenarından hasret şiirleri haykırırsınız, sular kulağına fısıldasın diye… Dönüp “Seni hala seviyorum” diye bağırmak geçer içinizden… Dönemezsiniz. Göremedikçe bağlanır, uzaklaştıkça yakınlaşırsınız. Anlarsınız ki bir çaresiz aşktır bu, ne onunla olur, ne onsuz… Hem kollarında ölmek, kucağına gömülmek arzusu, hem “Ne olacak sonunda” kuşkusu… Böyle sevemezsiniz, terk de edemezsiniz. Sürünür gidersiniz…

      Can Dündar..

    • #45257
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      Ne kadar da zormuş beni çıkardığın o kuyuya yeniden itmen
      Ne kadar da zormuş aramak güneşi gecenin çöktüğünü bilmeden
      Ne kadar da zormuş sevmek seni sen hep başkasıyla birlikteyken
      Ne kadar da zormuş oyunun bittiğini bilmek sonsuza kadar sürmesini dilemişken

      Biliyor musun bu pişmanlık duygusuyla kıvranmak ne kadar da zor!
      Biliyor musun her gece yastığının yaşlarla ıslandığını kimseye belli etmemek ne kadar da zor!
      Biliyor musun senin başkasına ait olduğunu bilmek ne kadar da zor!
      Biliyor musun seni hala bu kadar çok severken seni unutmaya çalışmak çok zor!!!

      Bunların hepsinin olmasına benim izin verdiğimi bilmek
      Hayatımın en güzel dakikalarını yaşadığım o günü kafamdan silmek
      İçim kan ağlarken başkalarını da üzmemek için gülmek
      Ne kadar da zormuş seni sevmemem gerekirken seni sevmek

      Ne kadar da zormuş aşkınla öyle mutluyken şimdi kahrolmak mahvolmak
      Ne kadar da zormuş ben kendimi o büyük sona hazırlarken
      O sonun şu an önüme serildiğini anlamak
      Ne kadar da zormuş sen hep yanımdayken sensiz olmak

      Bilmiyorsun seni ne kadar çok sevdiğimi
      Bilmiyorsun senin için neler feda ettiğimi
      Bilmiyorsun senin için nelere katlanabileceğimi
      Ve bilmiyorsun seni unutmanın seni sevmek kadar zor olabileceğini&&

      Ama ben biliyorum senin beni hiçbir zaman sevmediğini
      Ama ben biliyorum senin için hiçbir şey ifade etmediğimi
      Ama ben biliyorum bütün bunlara hiç değmediğini
      Bunları bile bile seni hala sevmek ne kadar da zormuş

      Keşke söyleseydim sana hemen gözlerimin senden başkasını görmediğini
      Keşke izleseydim biraz daha henüz bu kadar canımı yakmazken gözlerini
      Keşke bilseydim bu aşkın bu kadar çok acı verebileceğini
      Ne kadar da zormuş bir zamanlar beni öyle mutlu ederken şimdi böyle çok ağlatman beni

      Zaman geçiyor yelkovan ilerliyor
      Ama açılan yaram kapanacağına daha da genişliyor
      Hayat neden yine bu kadar anlamsız geliyor
      Bütün bir hayatımı kırık bir dala bağladığımı bilmek ne kadar da zor

      Uykusuz bir geceye daha merhaba!
      Güneşsiz bir sabaha daha merhaba!
      Sensiz bir güne daha merhaba!
      Ne kadar da zormuş birden bire her şeye demek elveda!

      Ama artık uykusuz son gecem bu!
      Bir gün yine güneşin doğacağını bildiğim ilk gecem!
      Sensiz de yaşamaya çalışmam gerektiğini anladığım bütün gecem!
      Ne kadar da zormuş ağlamak gülmeyi bu kadar da çok hak ederken!

      Bir gece düşer yıldızlar göz yaşlarım gibi
      Bir gece kaybolur ay yüreğimdeki bu acı gibi
      Bir sabah olur sımsıcak, yaşadığım ve yaşayacağım mutluluklar gibi
      Ne kadar da zormuş bu kadar kolayken çok zor sanmak her şeyi!!!

      …………………. :'(

    • #45258
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      SEN HİÇ SENSİZ KALDIN MI ?

      Gecenin bir yarısı,
      Gördüğün rüyâlardan,
      Uyanıp utandın mı ?
      Gök yüzüne bakıp,
      Yıldızları gözlerinin ,
      Yerine koydun mu ?
      Bulutlar ağlattı mı seni ?
      Benzettiğin birinin,Arkasından koştun mu?
      Her sabah,
      İşte bu sabah diye,
      Umutla uyandın mı ?
      Hayâllerin uzandı mı,
      Yanına sere serpe…
      Bir gözünde hasret dolu,
      Diğerinde yokluk
      Sağnak oldu mu ?
      Senin yerine,
      Göz yaşların dudaklarını
      Öptü mü?
      Koparıldın mı dalından
      Henüz olmadan..
      Üşüdün mü ?
      Sarıldın mı?
      İsyanlarına sen diye..
      Sevgi kırıntılarında,
      Eşelendin mi?
      Yapıştın mı ?
      Hayatın bir kıyısına
      Düşmek istercesine…
      Söyle !
      Sen hiç sensiz kaldın mı ?

    • #45259
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      SENİ SEVİYORUM !..

      Duyuyor musun birtanem? ?
      Dün gece yine sendin aklımda
      Bir hüznün çıkmaz sokalarında
      Gözyaşı oldu hasretin
      Ilık bir buse gibi süzüldü yanaklarımda
      Yanaklarım kırmızıydı, küskündü aynalara
      Ne zaman karşılaşsak sen bakardın onlardan
      Başıboş hoyrat aynalardan
      Önce ilk sarıldığımız yere gitti duygularım
      Bu gün gibiydi yaşadığımız küllenmemişti
      O bir ömürdü sanki, ölmeye değerdi
      Sonra gözlerin geldi aklıma, güzelliğin
      Başımı döndüren mey gibiydin sen
      Şelaleler akardı içime gözlerinden
      Ardından öksüz kalırdım sanki giderken
      Yinede yorulmazdım sensizliğe
      Sensizlik ki darağacım, sensizlik ki paramparçayım
      Ellerim seni arıyor bu gece, gözlerim gözlerini
      Şarkılar hüzünlü, şarkılar buruk
      Yoksun ya bu şehir yorgun, bu şehir vuruk
      Seni arıyorum inadına gecelerde
      Karanlıklar üstüne yemin ederim
      Işığım sensin! !
      Seni seviyorum birtanem diyorum söyletensin
      Basit bir aşk öyküsü değil ki bu
      Saman alevi değil ki
      Cehennem alevi sanki susuzum
      Sensiz mutsuzum
      Artık sabah olmayacak uykusuzum
      Artık sensiz yaşanmayacak
      Yaşıyor sanma beni sadece varsayımım
      Sana bağımlı varlığım
      Yokluğun ise tükenişimdir
      Bir umudu katleder bin umudun olurum
      Senin gibi ulaşılmazdır benimde gururum

      Duyuyor musun birtanem? ?
      Dün gece yine sendin aklımda
      Aldın aklımı başımdan gittin
      Canımı da aldın yüreğimden
      Canımdın sen! !
      Vazgeçilmezim, tartışılmazım
      Yalnızlığımın sebebi, acılarımın denizi
      Esirinim işte bu gece vakitleri
      Kollarımda sensizliğin kelepçeleri
      Yüreğimde sevdanın zincirleri
      Bağlanmışım sana ayrılamam
      Görmeden yaşayamam o gözleri

      , Bir gemi kalkıyor rıhtımdan
      Dinle bak sesini, bu son seferi
      Veda türküsüne benzer düdük sesi
      Ardından mendil sallayanlar
      Boşuna aslında boşuna ağlayanalar
      Dönüşü olmayacak bu yolculuğun
      Bende gidiyorum birtanem, umutlarım yanımda
      Geriye bıraktığım limandaki ayak izleri
      Ve haykırışım enginlere
      Sen; dalgalardan dinle artık sesimi
      Sahilde bekle beni
      Bir garip martı görürsen gözleri yaşlı! !
      Randevusu varmış gibi ecelle telaşlı! !
      Bil ki; bir tutam sevgi yolluyorum sana
      Bil ki; ağlıyorum uğruna
      O zaman son kez de olsa hatırla beni
      Cansız bedenime can istiyorum
      Canımsın sen, SENİ SEVİYORUM

      Ali Aydoğdu

    • #45260
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      SEVGİN YALANMIŞ

      Bitanem bu siirim sana
      sakin seviyorum deme bana
      inanmiyorum artik senin yalan askina
      birak beni, bu kadar aci yeter bana

      hergün hasretinle yanarken
      senin icin gözyasi dökerken
      sen baskasiyla gezerken
      iste o an öldüm ben

      Gercekten cok sevmistim seni
      sen beni hic sevmemissin belli
      senden istemistim sadece kücük bi sevgi
      onu da cok gördün

      birgün pisman olacaksin
      sana verdigim sevgiyi kimsede bulamicaksin
      bilki cok gec kalacaksin
      utancindan yüzüme bile bakamiyacaksin

      sana son sözüm:
      sözlerin gibi kendinde yalansin
      belki arkadamdan gülersin
      tabi o an yanliz kalacagini bilemessin
      ama benim cektigimi sende elbet cekeceksin

    • #45261
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      NEDEN SEVDİM SENİ?!

      Çünkü kendi yaşam yolculuğun için
      Ne varsa gönlünce değerli olan
      Gökkuşağı gibi saydam ve yalın
      Yüreğini yüreğinle bana yansıttın

      Çünkü yolu senin yoluna karşıt
      Nice ayrı dünyaların insanlarını
      Anladın yıllardır sevecenlikle
      Hepsine de dost elini uzattın

      Çünkü umutları da, hüzünleri de
      Ne güzeldi seninle başbaşa yudumlamak
      Yaramaz çocuklar gibi kıvancımı da
      Acılarımı da sevgiyle paylaştın

      Çünkü seviyorsun sen öz varlığını
      Tüm ruhunla önemsiyorsun kendini
      Her uzatışında sevgiyle ellerini
      Kalplerimizin sıcaklığına alıştın

      Çünkü doğal akışında yaşamın
      Barış adına dirlik düzenlik içinde
      Özenle, sevginle, yüce gönlünce
      Yeni dünyalar yaratmaya çalıştın

      Çünkü sen insanca onurunla varsın
      Gözyaşımı sildin saf duygularınla
      Sevda türküleri gibi rengarenk
      Açtın bana, benliğime karıştın

      İşte ben bütün bunlar için sevdim seni
      Ölünceye kadar da seveceğim seni…

    • #45262
      I_tuch AXU
      Katılımcı

      kardeş bunu senmi yazdın demicem sen yazmıssın belli :D

    • #45263
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      Bilir misin yalnızlık ne demek?..

      Bilir misin gökyüzündeki yıldızlardan medet ummayı?.. Uzattın mı elini bir yıldız boyunca, belki tutarım diye farkında olmadan?.
      Uykusuz kalmayı bilir misin sabaha kadar?. Hiç küstün mü hayata?. Aslında kendindir küstüğün küçüğüm?.
      Kapatıp gözünü hayaller kurduğun oldu mu geleceğe dair?. Bazen küçük bir masumiyet belirir tebessümünde, bazen gözünde hırçın bakışlar.
      Kızdın mı kaderine günlerce?. Kendini tanıyamadığın oldu mu hiç?.Bazen cesaret edemeyen konuşmaya ve bazen de hiç susmayan sen.
      Sevdin mi birini?. Her yağmur yağışında saatlerce bekledin mi sevdiğini pencerenin önünde?.
      Bir yudum sevgi dilendiğin oldu mu, sert bakışlardan?. Yaslanacak bir omuz aramadın mı?. Birden güldüğün oldu mu sebepsiz?. Her şiirde kendinden bir şeyler bulmadın mı hiç?. Rüyalarda yaşadığın oldu mu hayatını, istemediğin oldu mu uyanmayı?.
      Baktığın ama göremediğin oldu mu etrafı?. Ufak bir sorunu büyütüp ölmeyi de mi istemedin hiç?.
      Sebebini bilmediğin bir ağırlık çökmedi mi üstüne?.
      Büyüdüğünü fark edip zamana düşman oldun mu?.
      Hecelerin az geldiği, kelimelerin yetmediği oldu mu duygularını anlatmaya?.
      Ağladığın oldu mu sebepsizce sabaha kadar?. Belki sen ağlamayı bilmiyorsundur , sevmeyi bilmediğin gibi.
      İki damla yaş değildir ağlamak. Önce hüzünlenmek, sonra düşünmek, hayal etmek.. Anıları yasamak, büyük bir özlem içinde o küçük oyuncak bebeğe sarılmak.
      İste budur ağlamak ve yeniden yasamak.

      :( :( :(

    • #45264
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      Camın kenarından dışarıda son gücene kadar camları tırmalayan yağmura öylesine bakar dururum
      Evimin içini ısıtan sıcaklıktan bir haber üşür durur bedenim nedensizce..
      Kendi yansımama bakarken altüst olmuşluğumun dağınıklığında
      kendimin umutsuzca kayboluşunu izliyorum camın buğusunda…
      Arkadan bi dokunuş hissederim belime sarılan
      kokumu içine çeken ve soğuktan çaresizce titreyen bedenemi ısıtan bir öpücük iner omuzlarımızdan aşağıya
      İstemeden sıcak bir gülümseme yayılır soğuktan kuruyan dudaklarıma
      Dönüpte arkama o sıcaklığa hissetmek isterken hayal kırıklığım olur sadece hissettiğim ve sarıldığım…
      Dönüpte arkama sen diye sarıldığımda sadece iki üç parça kırılan eşyelar sarar beni kollarıyla..
      Dağınıklığın ortasında durupta seni ararken
      yanlızlığımla beraber birden boşalmış dolabın gelir aklıma bir kaç valize sığdırdığın…
      O zaman anlarım ben sadece yanlızlığımla yaşamışım hayallerimi ve seni..
      Gerçeklikle gelen soğuk yayarken tüm bedenimi hafif bir sıcaklık yayılır
      bedenime gözümden akan iki kocaman umutlusuzluğun gözyaşıyla…
      Sıcaklığın yükselttiği ruhumla ulaşırken gökyüzüne dağınık ew silinir hafızımdan
      Boş dolabın ve arkana bakmadan gidişinse sadece acıtır canımı..
      Ebedi yanlızlığın yükselişinde ve göklere ulaştığında cansız ruhum
      geriye benden sana tek bir şey kalır…Oda sana vermiş olduğum sonsuz sevgim…
      Ve canımı acıtan terkedişin…

      :'( :'(

    • #45265
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      Genc adam ellerinde bir buket cicek, sahile kosarak geldi… Gozleri soyle bir sahilde gezindi, aradigini goremeyince ilk gordugu banka oturup sevdigini beklemeye basladi. Ellerinde her zamanki ciceklerden vardi. Sevgilisinin en sevdigi cicekler bunlardi. Kirmizi , kipkirmizi, kan kirmizisi guller… Sanki dalindan yeni koparilmis gibi tazeydiler, buram buram kokuyorlardi, sevgi kokuyor, ask kokuyor en onemlisi de ozlem ve hasret kokuyordu guller…
      Hepsinin uzerinde damlalar vardi. Sanki agliyor gibiydiler. Genc adam gullere bakti, sanki onlarla konusuyormus gibi, “Neden agliyorsunuz, bakin ben ne kadar mutluyum” dedi.
      Az sonra sevdigini gorecegi icin kalbi yine deli gibi atmaya baslamisti. Ne zaman onu dusunse, onunla bulusacagini hayal etse kalbi ayni boyle yerinden cikacakmis gibi oluyordu. Senelerdir birbirlerini sevmelerine ragmen ikiside sevgisinden hic bir sey kaybetmemisti..
      Onlari hic bir sey ayiramazdi…
      Ne hasret, ne ayrilik, ne de olum…
      Genc adam telasla saatine bakti. Sevdigi yine gec kalmisti, 1 dakika gece kalmisti. Ustelik o, sevdigini bekletmemek icin dakikalarca once kosarak geliyor, onu beklemeyi bile seviyordu. Ama sevdigi her zaman bunu yapiyordu. Devamli kendisini bekletiyordu. Herkesin bir kusuru olurmus diye dusundu…
      Ve gozlerini onundeki ucsuz bucaksiz denizlere dikti.. Denizin sonu yok gibiydi, tipki sevdigi kiza karsi olan aski gibi denizinde sonu yoktu. Sonsuzluga uzaniyordu. Aslinda bugun onlar icin cok ozel bir gundu. Kendi aralarinda soyleneceklerdi. Delikanli once bunu sevdigine acmis, sonrada gidip iki yuzuk almisti. Bu kadar onemli bir gunde bari onu bekletmemeliydi.. Ama alismisti artik beklemeye, zarari yok biraz daha beklerim diye dusundu. Gullerin yapraklari nedense hala yasli idi. Bir turlu anlamiyordu onlari. Her sey bu kadar guzelken neden agliyorlardi ki?
      iste az sonra sevdigi gelecek, ona sarilacak, kucaklasacaklardi… Sonra soz yuzuklerini takip, evlilige ilk adimlarini atacaklardi.
      Genc adam oyle heyecanliydi ki sevdigine kavusmak icin can atiyordu…
      Martilara bakti, birbirleriyle oynasip, ucusan martilara… Ne kadar guzel dansediyorlardi havada.
      Tekrar saatine bakti genc adam. Endiselenmeye baslamisti. Sevgilisi yine gec kalmisti, hem de cok… Bu kadar gec kalmamasi gerekiyordu. iste her gun burada bulusmak icin sozlesmiyorlar miydi? Her gun sahilde, martilara bakarak, denizin onlara anlattigi masallari dinleyerek birbirlerine sarilip hasret gidereceklerine soz vermiyorlar miydi? O zaman neden gelmemisti yine??…
      Aklina kotu dusunceler gelmeye basladi. Hayir.. hayir.. olamazdi.
      Sevdigine bir sey olamazdi.
      Onsuz hayat yasanmazdi ki…
      O olse bile devamli benimle yasar diye dusundu genc adam. Bunun dusuncesi bile hos degildi. Gozlerini yere indirdi. Gozyaslarini kimsenin gormesini istemiyordu.
      Zaten nedense etrafindaki insanlar ona sanki kacik gibi bakiyorlardi. Rahatsiz olmaya basladi bakislardan.
      Artik bikmisti… Yine sevgilisi geldi aklina.. Neden gelmedi acaba diye dusunmeye basladi. Gozlerini kapatti.
      7 sene oldu dedi. 7 senedir her gun bu sahildeydi, sevdigini bekliyordu. Daha fazla dayanamadi. Kalbi parcalanacak gibi oluyordu. Gozlerinden 1 damla daha yas gullerin uzerine damladi…
      Yine gelmeyecek galiba, en iyisi ben onun evine gideyim diye mirildandi…
      Hic olmazsa gulleri her zamanki gibi yanina koyar, ona vermis olurdu…
      Genc adam ayaga kalkti. Sevdigiyle bulusmak uzere, yesil tepenin ardindaki kabristana dogru yurumeye basladi..

    • #45266
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      ADINI BİLMEDEN SEWDİM…..

      Ben, seni; adını bilmeden sevdim. Ve, “var”lığınla gülüşünü…
      Ben seni, yaşını bilmeden, gözünü-kaşını bilmeden sevdim.
      Ve, “yar”lığa süzülüşünü.

      Ben seni, sesini duymadan sevdim…
      Ve duymadan nefesini.
      Ben seni adını bilmeden sevdim…
      Ama; sevdim!..

      Üşüyüşünü sevdim…
      Üşüyüşünü sevdim onüçüncü ayın ilk günü;
      “Gel, ısıt” deyişini!..
      Bekleyişini sevdim beşinci mevsimin gün bitimlerinde, bilerek gelmeyeceğimi…
      Akşam alacalarının gönlüne yürüyüşünü sevdim…
      Ve, kıpırtısız, karanlığa gömülüşünü sevdim.
      Bir de;
      “Gel, ışıt” deyişini!..

      Ben seni, adını bilmeden sevdim.
      İhtiyacım… Cevabım…
      İsimler koydum sana; bahar yelim, çiçek tarlam… Gökkuşağım, ışığım… Kuşkanadım, pembe rüyam, çiy tanem…
      Seni, adını bilmeden sevince öğrendim; seni sevmek için gerekmiyordu ismini bilmem…
      …Sevdim işte!

      Ben, seni; yaşını bilmeden sevdim… Yani bilmeden sevdim deden yaşında mıyım, torununla akran mı!
      Ben seni, gözünü-kaşını bilmeden sevdim.
      Ben seni, sesini duymadan sevdim.

      Ve hatta öğrenmeye korkarken, bilmeye kıyamazken seni…
      …seni sevdim.
      Seni sevdim.

      İçime salıncaklar kurdum gönlümün ipleriyle…
      Oturdun, sallayamadım; dokunurum diye korkumdan!
      Dolaştın boynuma bir sarmaşık gibi; okşayamadım.
      …Koklayamadım!
      Dalgalarını taramamış olan parmaklarım yabancı saçlarına…
      Ve hâlâ bilmiyorum, gözlerin ne renk?.. Hangi yıldızlar mahpus içinde?

      Ve ben sana hâlâ seni sevdiğimi söyleyemedim!..
      Ama ben seni; adını bilmeden, yaşını bilmeden… Yüzünü bilmeden, sesini bilmeden…
      …seni bilmeden sevdim.
      Seni, “bilmeden” sevdim!
      Senin olmadığın ve benim olmadığım bir sokaktaki köşebaşında çarpıştı duygularımız!
      Döküldü içindekiler ve döküldü içimdekiler…
      Sen yoktun orda ve ben de yoktum;
      Ama sevda vardı!
      Ve, ben; seni adını bilmeden sevdim

      Muammer Erkul

    • #45267
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      AĞLADIM

      Hüzün yıldızları parlıyor bugün gökyüzünde,
      Bu gece yine için için yanıyorum,
      Oturmuş seni düşünüp ağlıyorum,
      Seni, gidişini, sevişini, herşeyini…
      Unutamıyor işte seni şu yaralı kalbim,
      Yaptıklarını hatırlayıp, pişman oluyor…
      Seni düşünüyorum bu gece, karanlık gökyüzünde…
      Simsiyah gökyüzünde parlayan yıldızları seyrediyorum,
      Onları sana benzetiyorum,
      Kararmış kalbimin bir kenarında yanan meşale misali…
      Dedim ya, seni düşünüyorum bu gece,
      Beni sevdiğini, bana nasıl baktığını, bana nasıl güldüğünü,
      Ellerimi nasıl tuttuğunu, ellerini nasıl tuttuğumu,
      Büyüyen bir ateş gibi sevgimizin nasıl çoğaldığını
      Ve birgün ansızın bırakıp gidişini…
      Son vedanı hatırlıyorum, gözlerime ağlarcasına baktığını,
      Gözlerini kalbime gömdüğünü hatırlıyorum,
      Bir daha çıkamasın diye…
      Çıkamadılar zaten kalbimden gözlerin,
      Ölüler dirilirler mi ki gömülenler çıksın, gitsin?
      Gittin son bir veda ile gözü yaşlı,
      Elimde kolyen, ardından dakikalarca baktım, ağlamaklı,
      Sıkıldım, üzüldüm, perişan oldum ama ağlamadım…
      Ağlayamadım, engel oldu gururum, engel oldu aşkım,
      Uzaklara gittin, belki birdaha asla geri dönmemecesine,
      Özledim seni deliler gibi, özlüyorum hala…
      Sen bir yerde ben bir yerde, yinede sönmedi sevgimiz,
      Aksine çoğaldı dağlar gibi oldu hasretimiz…
      Hep seni hayal eder, hep seni düşünürdüm,
      Sesini duyunca yaşar, duyamayınca ölürdüm,
      Aradın beni aylarca bir sevgi uğruna,
      Ne yazık ki, ihmal edildin bir hata uğruna,
      Kırıldın, ağladın, affettin ama hep sevdin,
      Beni sevdin gülüm beni, kalbi kırık bir vefasızı,
      Yine ihmal edildin yine unutuldun bir hiç uğruna,
      Yine kırıldın, yine ağladın, yine affettin…
      Bir daha unutuldun, sevdanla başbaşa bırakıldın,
      Yine kırıldın, yine ağladın ama bu sefer affetmedin…
      Sevdiğini en mutlu gününde öldürdün,
      Ve ardına bakmadan gittin…
      Beni benle başbaşa bıraktın, yıkıldım, üzüldüm, kırıldım…
      Senden ayrılınca kaldım çaresiz, sevgisiz ve birde sensiz,
      Hep sensizdim zaten ama şimdiki kadar asla değil…
      Parçalanmış bir kalbe sahip oldun mu sen hiç?
      Parça parça edilmiş, yıkık ve virane,
      Bir o kadarda vefasız…
      Önceleri üzüldüm, yıkıldım ama asla ağlamadım…
      Geldi geçti deyip senide gözlerin gibi kalbime gömdüm…
      Unuttum dedim, unutacağım dedim,
      Unutamıyorum dedim, UNUTMAM dedim…
      Önce gözlerin sonra sen çıktın kalbimden,
      Bir vicdan azabıdır başladı ölü yüreğimde,
      Hiçbir şey kalmadı, senden başka kalbimde,
      Hatıraların, gözlerin ve sözlerin…
      Şiirlerini getirdiler bana,
      Beni öldüren şiirlerini…
      Vefasız dediğini duydum, yıkıldım,
      Düşündüm seni gecelerce daima tek başıma,
      Şiirlerin öldürdü, hasretin yaktı yüreğimi,
      Kırıldım, üzüldüm, yıkıldım ve en sonunda ağladım…
      3 kişi ağladık sana; ben, kalbim ve gözlerim…
      Sana yandım, seni sevdim, seni hatırladım heryerde…
      Belki birgün sesini duyarım umuduyla
      Telefon bekledim günlerce,
      Telefon gelmeyip sesine hasret kalınca
      Ağladım ağladım,
      Sana yaptıklarımı ancak o zaman anladım…
      Duydum ki kalbini vermemişsin kimseye,
      Olurda içinde görürler beni diye…
      Benim kalbimide istediler, ama vermedim kimseye,
      Olurda içinde seni görürler diye…
      Gökyüzü yıldızlar ile doluydu, ben hep seni düşünürken,
      Hüzün yıldızları koydum adlarını, seni hatırlatıyorlar diye,
      Aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın,
      Hep göz kırpardın uzaktan, sessizce,
      Bense hep seni bekledim kırık kalbim, yaşlı gözlerimle…
      Bazen hayallere dalıyorum, seni düşünüp ağlıyorum,
      Seni ve sevgini arıyorum hep kalbimde…
      Düşmüyor adın hiç dilimden,
      Öleceğim gülüm bir gün ben,
      Senin sevginden, senin derdinden…
      Bir gün göreceğim yine belki seni,
      Seni, beni unutmuş, benim olmayan seni…
      İşte o an aşkımın gözyaşlarını hatırlayacağım,
      Ve yine bir köşeye oturup ağlayacağım…
      Yemin ettim senin üstüne sevmeyim başkasını diye,
      Ve heryerde, her zaman tekrarlıyorum yeminimi;
      Seni unutmam için öldürseler bile,
      Karşılık olarak dünyayı verseler bile,
      Darağacı kurup idam etseler bile,
      Senden başkasını asla sevmeyeceğim..
      :'(

    • #45268
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      YANIMDA OLSAN…

      Askin benden de ote”
      Cok uzaklarda
      Oyle doluyum ki bu gece
      Yagmurlar bile yarisamaz gozyaslarimla

      Nasil istiyorum o kara gozlerini bu gece
      Yuzun degse keske yuzume sessizce
      Kollarinda uykuya dalsam
      Hic uyanmasam
      Ya da dudaklarin uyandirsa gozlerimi
      Senin oldugun sabahlara
      Bir bilsen nasil ihtiyacim var sana
      Bu gece!
      Donsen o kose basindan
      Gelsen o erisilmez uzaklardan
      Keske bu gece yanimda olsan

      offfffff offffffff :(

    • #45269
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      Gittinde ne oldu sanki, sensiz yaşamamın anlamı kalmadı inanki

      sandığımdanda zormuş bu ayrılık acısı

      çekilmez oldu oldu artık bu aşkın sancısı

      dünyamı kararttın zından oldu hayatım

      sözümü tutamadım seni unutamadım

      halen alışamadım sensiz günlereeeee

      aldığım nefeslere kırılan kalbime yıkılan hayallerime

      yok olan gençliğimeee göz göre göre kaybolan geleceğime

      gece gündüz düşlerimdesin sen heryerdesin herşeyim sensin

      yeter artık nerdesin

      gelde bitsin artık bu kabus bu korku bu hasret bu çile bu feryat

      bu ceza bu dertler bu azap bu isyan bu sızı bu gözyaşı

      gelde bitsin artık bu dertler……..

20 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.