K – Saçımı kestireyim mi?
E – Olur.
K – Ama kıyamıyorum.
E – Öyleyse kestirme.
K – Canim değişiklik istiyor…
E – O halde kestir.
K – Bana akıl vermeyi bırak, delilere verir gibi.
E – Eğer nasıl hoşuma gittiğini bilmek istiyorsan, sana derim ki uzun saçlı. Bunu biliyorsun.
K – Beni tanıdığında kısaydı.
E – Ve sana tam olarak ne dediğimi hatırlıyorum: 'Ne güzel olurdun uzun saçla'.
K – Ama herkes kesmemi söylüyor.
E – Bu durumda kuaföre git ve bırak uyuyayım lütfen. Bunu senden Allah rızası için istiyorum.
K – Peki nasıl kestireyim? Kat kat mi yoksa perçemli mi?
E – Kat kat.
K – Bana yakışacağını sanmıyorum, çünkü saçım çok düz.
E – Bırak perçemli olsun.
K – Çok yorucu.
E – Yorduğu zaman tekrar kestirirsin.
K – O zaman asla uzatamam.
E – Uzatmak istiyorsan kestirme güzelim.
K – Bana güzelim deme!!!!!!!
E – ?!?!?!?!!