En son hangi kitabı okudunuz?

40 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Yazar
    Yazılar
    • #42937
      GökhanRıza
      Ziyaretçi

      buraya baktım yazan yok.
      bu fikir geldi aklıma herkes en son okuduğu kitabı konusunu yazarını yazarsa herkes herkesten faydalanmış olur  :)

      bir elin nesi iki elin sesi var boşuna dememişler
      ne alakaysa konumuzla :: ;D

    • #44648
      PINAR AKSU
      Katılımcı

      ;) uzun zamandır okuduğum bir kitap yok ama en son Da Vinci'nin Şifresini okumuştum.. gerçekten güzeldi okumayanlara tavsiyem olsun…

    • #44649
      anılaksu
      Ziyaretçi

      ben en son valla 1 hafta önce refik halit karay ın gurbet hikayeleri ve yer altında dünya var kitabını okudum güzel tavsiye ederim bi de reaşt nuri gültekin den çalıkuşuuu :D ;D

    • #44650
      demmet
      Katılımcı

      en son doğu yücelden hayalet kitap ı okudum okul filminin asıl senaryosu ama film kötü olsada kitap güzel şuan doğu yücel in ikinci kitabı düşler kabuslar ve gelecek masallarını okuyorum doğu yücel özellikle rock dinleyen kitle için okunmaya değer şeyler yapıyo zaten kendisi blue jeandan de tanıyanlar vardır,,,, :D ;)

    • #44651
      erkan şinel
      Katılımcı

      elimde şimdi EROL MÜTERCİMLER'in geleceği yönetmek adlı kitabı var. bittiği zaman sizinle payşalıcam.

    • #44652
      inanç şinel
      Katılımcı

      FENER RUM PATRİĞİ SINIR DIŞI EDİLDİ!..
      Fener Rum Patriği sınır dışı edildi!..
      Elbiselerin “Yerli Kumaştan yapılmasına” ilişkin yasa çıkarıldı!..

      Petrol aranması ve işletilmesi devlet tekeline alındı!..
      Türkiye'de faaliyet gösteren her türlü şirketin kayıtlarının Türkçe tutulmasına ve yazışmaların Türkçe yapılmasına ilişkin yasa, dün gece TBMM'nde kabul edildi!..
      Kürdistan ve Lazistan adlarının kullanılması yasaklandı!..
      Belki okuduklarınıza inanamıyor “nerdeee” diyorsunuz, belki de şok oldunuz “vay bee” diyorsunuz. Ben okuduğum da her ikisini de söyledim…

      CUMHURİYET TARİHİNDEN DERSLER
      Geçen ay sonunda konferanslar için gittiğim İzmit'te, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Yahya Kaptan Şubesi'nin “Düşün” adlı üç aylık dergisini gördüm.
      İçindeki ilgi çekici pek çok yazının yanı sıra “Gün gün Cumhuriyet tarihimiz” başlıklı kronolojik belge, tam bir “hafıza şoku” yaşattı. Unuttuğumuz, kısmen de tam bilmediğimiz bu gelişmelerin “Cumhuriyet ve Atatürk'ten bugüne dersler” olacağını düşündüm. Şimdi Atatürk'ün neler yaptığını bir kez daha görelim, bugünle karşılaştıralım ve unutmamaya çalışalım.

      Buraya çok uzun yazısının yalnızca birkaç başlığını alıyorum.

      1925 Türk Hükümeti'nin vetosuna rağmen Fener Rum Patriği seçilen Konstantin Araboğlu sınır dışı edildi. Yerine 3.Vasilios seçildi. (29 Ocak 1925)
      Şeyh Sait Ayaklanması başladı. (13 Şubat) Şeyh Sait ve 47 asi lider idam edildi. (29 Haziran)
      Eskişehir milletvekili Abdullah Azmi Efendinin (Torun) sunduğu önerge doğrultusunda Kuran'ın Türkçe'ye çevrilmesi için Diyanet İşleri bütçesine 20.000 lira tahsisat kondu.(21 Şubat)
      Türkiye ile Yunanistan arasında dostluk anlaşması imzalandı. (21 Haziran)

      ELBİSELER YERLİ KUMAŞTAN YAPILACAK!..
      Ulus'taki eski Meclis binası terk edildi. Mimar Vedat Tek'in yaptığı ikinci Meclis binası 17 Ekim'de hizmete girdi. (15 Ekim)
      Millet Meclisi kürsüsüne “Hâkimiyet Milletindir” tabelası asıldı. (30 Kasım)
      Maarif Vekâleti tarafından “Türk birliğini parçalamaya çalışan cereyanlara dair” bir genelge yayımlandı. Genelge ile Kürdistan ve Lazistan adlarının kullanılması yasaklandı. (8 Aralık)
      Milli dokuma sanayiini desteklemeye yönelik olarak hazırlanan “Yerli Kumaştan Elbise Giyilmesine Dair Kanun” TBMM'nde kabul edildi. (Aralık)
      1926
      Papa 1.Eftim (Pavli Erenerol) Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi'ni kurdu. (18 Mart)
      Petrol aramayı ve işletmeyi devlet tekeline bırakan kanun kabul edildi. (24 Mart)
      Türkiye'de faaliyet gösteren her türlü şirketin kayıtlarının Türkçe tutulmasına ve yazışmaların Türkçe yapılmasına ilişkin kanun kabul edildi. (10 Nisan)
      Milli Mücadele'ye katılmayan memurların görevlerine son verilmesine ilişkin kanun kabul edildi. (26 Mayıs)
      Türk “Bozkurt” ve Fransız “Lotus” gemileri çarpıştı. Olay uluslararası bir hukuk savaşına dönüştü. (2 Ağustos) Bozkurt-Lotus davasında Uluslararası Adalet Divanı, Türkiye'yi haklı buldu. (7 Eylül)
      1927
      Başbakan İsmet Paşa, Yavuz zırhlısının tamiri için açılan ihalede yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle, eski Bahriye Vekili İhsan Bey (Eryavuz) hakkında Meclis soruşturması istedi. Meclis bu önergeyi kabul etti. (24 Aralık)

      ULUSAL ONUR BÖYLE KORUNUYOR
      İşte bir ülkenin onuru böyle korunuyor.
      İsyan edene cezasını verir, sözünü dinlemeyeni sınır dışı eder, uluslararası alanda hakkınızı sonuna kadar korur, milli mücadelede yer almayanları yönetimden uzaklaştırır, kendi ülkenizdeki yabancı şirketlere de kendi kurallarınızı uygulatır, kendi işadamınızı ve çalışanınızı korursanız, sizler de onurlu olursunuz!..

      Tarih:09.05.2006                      HULKİ  CEVİZOĞLU ,  YENİÇAĞGAZETESİ

    • #44653
      Özge Kıyan
      Katılımcı

      HALIDE EDİP ADIVAR((( sinekli bakkal))  emınım cogu kişi okumustur klasıkleşen  bi kitap ama gercekten süper bi kitap okumaya basladıgı an sürüklüyooo okumayanlara duyrulur (((aile dramını anlatıyoo))))okudukca içiniz acılır :P

    • #44654
      Eren
      Ziyaretçi

      ben en son RİCHARD BACH'in MARTI adlı kitabını okudum.

    • #44655
      Eren
      Ziyaretçi

      gökhan abi sen en son hangi kitabı okudun????? :D :D :D

    • #44656
      ERTEKİN
      Katılımcı

                  En son Victor Hugo nun SEFİLLER ini okudum.Ortaokul çağlarında okumuştum ilk, birkez daha okumak çok hoşuma gitti gerçekten herkesin okuması gerek diye düşünüyorum. Tam bir baş yapıt……şu anda Ahmet Altan'ın İSYAN GÜNLERİNDE AŞK adlı romanını okuyorum .Bilinen Ahmet Altan kitaplarından biraz farklı hem tarih hem edebiyat hem aşk olan bir roman bitirmek için sabırsızlanıyorum okuduğum kadarıyla herkese tavsiye ederim .

    • #44657
      lubimaya
      Anahtar yönetici

      gökhan abi sen en son hangi kitabı okudun????? :D :D :D

      kpss sınav soru ve cevapları…ama geçemedim yinede ;D

    • #44658
      saksu
      Ziyaretçi

      Şu ara elimde Caroline Finkel'in yazdığı Osman'ın Rüyası kitabı (paperback baskı) var. Bitirince bir yorum yazarım. Bu yeni bir kitap ve Osmanlı İmparatorluğunun 1300-1923 arası tarihini konu alıyor.

    • #44659
      ozan
      Katılımcı

      en son yaklaşık  20  gun önce biten  MEHMET EYMÜR ün yazmış olduğu  sentez  ve  analiz  kitaplarını bitirdim bu arada  herkezede  tavsiyeederim arkadaşlar

    • #44660
      Armağan BUZDAĞ
      Katılımcı

      En son Amin Maalouf'un Semerkant adlı romanını okudum.Ömer Hayyam'ın hayatı etrafında İran'ı,doğuyu anlatıyor.Açıklamamdan dolayı çok ağır,anlaşılmaz bir kitap olduğunu düşünmeyin.Aslında genelde okuduğum kitaplara benzemiyor ama çok beğendim.Herkese tavsiye ederim.Şu anda da Virginia Woolf'un Mrs.Dalloway adlı romanını okuyorum.Bitirmeme çok az kaldı.Bu kitabı da çok beğendim.Hayatları bir noktada kesişen bir grup insanın bir gününü anlatıyor.Bunu çok alışkın olmadığımız bir yazım tekniğiyle yapıyor.Sadece bu yazarın tarzıyla tanışmak bile çok güzeldi benim için.Başka kitaplarını da okuyacağım.

    • #44661
      saksu
      Ziyaretçi

      En son Amin Maalouf'un Semerkant adlı romanını okudum.Ömer Hayyam'ın hayatı etrafında İran'ı,doğuyu anlatıyor.Açıklamamdan dolayı çok ağır,anlaşılmaz bir kitap olduğunu düşünmeyin.Aslında genelde okuduğum kitaplara benzemiyor ama çok beğendim.Herkese tavsiye ederim.Şu anda da Virginia Woolf'un Mrs.Dalloway adlı romanını okuyorum.Bitirmeme çok az kaldı.Bu kitabı da çok beğendim.Hayatları bir noktada kesişen bir grup insanın bir gününü anlatıyor.Bunu çok alışkın olmadığımız bir yazım tekniğiyle yapıyor.Sadece bu yazarın tarzıyla tanışmak bile çok güzeldi benim için.Başka kitaplarını da okuyacağım.

      Semerkant'ı ben de beğenerek okudum. Kitapta hem tarih var hem de kurgu, keyif veren bir kitap. Ardından Amin Malauf'un “Doğunun Limanları” ve “Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri” kitaplarını da okumuştum. Aynı yazarın bir iki kitabını daha aldım ama, onlara henüz başlamadım. Haçlı Seferlerini Arapların gözünden anlatan kitap, özellikle bizlerin okul kitaplarında gördüğü tarih yazımını farklı bir açıdan aktarıyor, çok ilgi çekici. 

    • #44662
      saksu
      Ziyaretçi

      Ben de bir kitap adı önereyim. Yeni bir yayın olmasa da, Tübitak tarafından yayınlanmış, “Tüfek, Mikrop ve Kılıç” çok güzel bir kitap. Kitap bir bakıma dünya tarihi, bir bakıma kültür tarihi öte yandan da genel kültür tarzında konusunda bilgil içeriyor. 500 sayfa civarında olsa da parça parça, bölüm bölüm okunabilir. Eminim herkesin içinde bulacağı ilginç konular vardır. Mesela, Q klavyenin tarihi vb…

    • #44663
      inanç şinel
      Katılımcı

      TÜRKİYE NASIL KUŞATILDI

      Fethullah Gülen Hareketinin Perde Arkası

      TÜRKİYE NASIL KUŞATILDI?

      Fethullah Gülen Hareketinin Perde Arkası

      Fethullah Gülen'in 35 yıllık yol arkadaşı Nurettin Veren anlatıyor..

      Merdan YANARDAĞ yazdı..

      Yeni çıktı!

      (Siyah Beyaz Yayınları, 180 sayfa, İstanbul Eylül 2006.)

      Bütün kitapçılarda ve alışveriş merkezlerinde..


      /

      TÜRKİYE NASIL KUŞATILDI

      Fethullah Gülen Hareketinin Perde Arkısı

      ABD'nin dünyanın kalbi olarak bilinen ve yeryüzünün en zengin enerji havzalarının bulunduğu Merkezi Avrasya'yı denetim altına almak için geliştirdiği Genişletilmiş Ortadoğu Projesi'nin (GOP) en önemli boyutunu, hiç kuşkusuz “ılımlı islam” strtejisi oluşturuyor. Ilımlı İslam, batılı değerlerle uyumlu, siyasal olarak Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) ihtiyaçlarına göre düzenlenmiş, sınırların yeniden çizildiği ve rejimlerin bu amaca uygun olarak değiştirilmesinin öngörüldüğü GOP'un taşayıcı kavramıdır. Bu kavramın politik arka planı irdelendiğinde, bizi hiç bir tereddüde yer birakmayacak şekilde getirip Fethullah Gülen örgütlenmesinin kapısına koyuyor. Öyle anlaşılıyor ki, bölgede ılımlı islam projesinin en önemli aktörlerinden biri Fethullah Gülen ve onun kurduğu yaygın örgütlenmedir.

      Çünkü, hiçbir rejim sadece askeri ve siyasal zorla ayakta kalamaz. Tarihin bize verdiği en önemli derslerden biri de bu olgudur. Dünyanın en kötü ve zorba yönetimleri bile, örneğin çöpleri toplamak ve fırınları çalıştırmak zorundadır. Dolayısıyla asgari bir toplumsal destek oluşturulmadan hiçbir baskıcı yönetim ya da diktarörlük ayakta kalamaz. Aynı şey işgaller ve sömürgecilik için de geçerlidir. Etkili bir işbirlikçi sınıf ve asgari bir toplumsal destek ya da kayıtsızlık gereklidir.

      İşte GOP ve ılımlı islam stratejisi ve/veya siyaseti, Ortadoğu ve islam coğrafyasında ABD işgaline ve neo-klasik sömürgecilik girişimine toplumsal ve siyasal rıza üretmek için geliştirilen bir projedir. Fethullah Gülen ise, “Dünya denilen geminin kaptanı” olarak nitelendirdiği bu otorite ve irdeye hedeflerine ulaşmak için boyun eğilmesi gerektiğini vaaz ediyor. Dolayısıyla Gülen, ABD'nin “ılımlı islam” projesinin teolojik ve felsefi arka planını oluşturmak için gönüllü yazılmış bir tarikat lideri portresi çiziyor.

      Kendisini, “Kutb-ul Aktab”, yani kalbinden geçeni Tanrının yerine getirdiği insan ilan eden ve izleyicileri tarafından “müçtehid”, yani din de içtihad yapan, kuralları değiştirme ve yeni kurallar koyma yetkisi ve birikimine sahip bir yüksek makam/şahsiyet olarak nitelendirilen Fethullah Gülen, ılımlı islam projesinin hayata geçirilmesine adaydır. Burada “Kutb-ul Aktab” ve “meçtehid” kavramları ile tarif edilen makam ise, peygamberlikten bile yüksek bir konuma işaret etmektedir. Çünkü Fethullah Gülen'e atfedilen yetenek ve verilen yetkiler, kutsal kitaplarda peygamberlere bile tanınmamıştır.

      Gülen'in, İslam'ın esaslarına bile müdahele etme gücünü/yetkisini içeren bu nitelikleri kendisinde nasıl topladığını, Nurettin Veren, Kanaltürk ekranlarında açıkladı. Bu açıklamaları kaynaklarıyla birlikte bu kitapta geniş şekilde bulacaksınız.

      ***

      Türkiye'nin “büyük medya” alanında tek muhalif televizyonu olan Kanaltürk'te, 26 Haziran ve 3 Temmuz 2006 tarihlerinde yaptığım “Yolsuzluk ve Yoksulluk” isimli ekonomi-politika programlarında Fethullah Gülen'in Türkiye'yi bir ağ gibi saran örgütlenmesi mercek altına alındı.

      Programa, Gülen'in 35 yıl boyunca en yakınında yer alan, onun baş yardımcılığını ve siyasi danışmanlığını yapan; Fethullah Gülen dahil, cemaatin şekillenmesini ve gizli politik/islami örgütlenmesini gerçekleştiren üç kişiden biri olan makina mühendisi Nurettin Veren konuk olarak katıldı.

      Seyircilerden gelen mesajlarda da belirtildiği gibi, Veren'in program boyunca yaptığı açıklamalar, “şaşırtıcı, irkiltici, inanılmaz ve insanın kanını donduran” nitelikteydi. Tehdidin hem büyük hem de yakın olduğunu gösteriyordu. Çünkü, programda yapılan açıklamalar, kamuoyunun ilk kez duyduğu çok önemli ve çarpıcı bilgiler içeriyordu. Üstelik bu bilgiler kanıtlara, belgelere ve birinci elden tanıklıklara dayalıydı.

      Fethullah Gülen'in para kaynakları, kontrol ettiği büyük mali gücün çapı; finans, sanayi, eğitim, sağlık ve medya sektörlerinde sahip olduğu firma, kuruluş ve yatırımlar; vakıflar; paraların nasıl toplandığı; bu islami-politik örgütün nasıl kurulduğu, yönetildiği ve işlediği; başta mülkiye (içişleri bakanlığı), Silahlı Kuvvetler, Emniyet Teşkilatı ve Milli Eğitim olmak üzere devlet içinde nasıl örgütlendiği, Kanaltürk'te yayınlanan Yolsuzluk ve Yoksulluk programında bütün açıklığıyla ortaya konuldu.

      Nurettin Veren, sadece Fethullah Gülen'in çok yakınında bulunmuş bir kişi değil, aynı zamanda aktif bir yönetici ve bir operasyon adamı. Zaman gazetesi, Samanyolu televizyonu, Asya Finans (Bank Asya), cemaate bağlı okullar, dershaneler ve başta Orta Asya ülkeleri olmak üzere, dünyanın bir çok bölgesinde kurulan üniversiteler ve orta öğretim kurumlarının birinci dereceden kurucusu ve sorumlusu. Dolayısıyla örgütün/cemaatin, deyim uygunsa pilot kabininde yeralan Nurettin Veren'in yaptığı açıklamalar Türkiye'yi sarstı.

      ***

      İkinci programa Nurettin Veren'in yanısıra önemli bir konuk daha katıldı; İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şubesi eski Müdürü Adil Serdar Saçan… AKP'nin iktidara gelmesinden sonra politik bir kararla meslekten ihraç edilen Adil Serdar Saçan, kamu yönetim doktorası yapan, birincilikle bitirdiği Polis Akademisi'nin yanısıra Hukuk Fakültesi'den de mezun olan bir polis. Saçan, Emniyet Teşkilatı'nda Fethullahçı örgütlenme konusunda ilk raporları hazırlayan, soruşturma yürüten, kanıtları toplayan ve tehlikeye işaret eden bir emniyet müdürü.

      Halen davaları devam eden Saçan, 5 yıllık Organize Suçlar Şube Müdürlüğü sırasında, başta Ömer Lütfi Topal ve Nesim Malki cinayetleri ile Albayraklar Holding'in adının karıştığı yolsuzluk olayları ve İstanbul mafyası olmak üzere çok sayıda soruşturmaya imza attı. Bilindiği gibi, islami sermaye çevrelerinden Albayraklar Holding, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a en yakın gruplardan biri. Daha da önemlisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin başta ” Akbil” olmak üzere çeşitli ihaleleri hakkında yürütülen soruşturmada Başbakan Erdoğan'ın da adı geçiyor. Dolayısıyla, AKP'nin iktidara gelir gelmez ilk işlerinden biri Saçan'ı görevden almak oldu.

      Adil Serdar Saçan, programda Emniyet içindeki Fethullahçı örgütlenme hakkında çok çarpıcı açıklamalar yaptı, önemli belgeler sundu. Saçan, verdiği bilgilerle Nurettin Veren'in çizdiği çerçeveyi tamamladı.

      ***

      Program sırasında gelen yaklaşık 150 bin kısa telefon mesajı, konunun önemini ve izleyicilerin yüksek ilgisini ortaya koyarken, F. Gülen örgütünü ve taraftarlarını ne kadar etkilediğini de gösterdi. Günler boyu süren programa yönelik kutlamaların yanısıra; çok sayıda tehdit, hakaret, küfür masajları ve telefonları da geldi.

      Öte yandan programa, Gülen'in sözcülüğünü yapacak düzeydeki bazı kişiler, davet edilmelerine karşın gelmediler. Örneğin, Fetullah Gülen'e yakınlığıyla tanınan Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Yazarlar ve Gazeteciler Vakfı Başkanı Harun Tokak ve Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suat Yıldırım bu isimler arasındaydı. Kendilerine defelarca telefon edildiği, faks çekildiği ve doğrudan temas kurulduğu halde katılmayacaklarını bildirdiler.

      Durum böyle olmasına karşın; on yıldır ABD'de yaşayan, Federal Polis (FBI) ve Amerikan istihbarat örgütü CIA tarafından korunan Fethullah Gülen, yandaşları aracılığıyla mahkemelerden tekzip kararı çıkarmak için yoğun girişimlerde bulundu.

      Sonuç olarak; ABD'nin gezegene hakim olma stratejisini formüle ettiği, “Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi” ve projenin en önemli siyasal etabı olan GOP'un Türkiye için taşıdığı anlam; programda yapılan açıklamalar, ortaya konulan belgeler ve analizlerle daha da netleşmiş oldu.

      AKP ile ittifak içinde hareket eden, hükümette kendisine yakın bakanlar bulunan F. Gülen ve örgütü, Yolsuzluk ve Yoksulluk programında ortaya çıkan gerçeklerden de anlaşılacağı gibi Türkiye'yi ve toplumu kuşatmış durumda. Daha da önemlisi, Fethullah Gülen'in sahip olduğu ilişkiler ağı, denetlediği mali güç, örgütlenmesinin ulaştığı derinlik ve yaygınlık, tahminlerin ötesinde bir büyüklüğe ulaşmış durumda.

      İşte Nurettin Veren bu örgütlenmenin, elinde çok sayıda kanıt/belge bulunan birinci dereceden tanığı. Sadece tanığı da değil, kendi deyimiyle bu davanın “sanığı” da olmaya hazır bir insan.

      Fethullah Gülen örgütünden neden ve nasıl ayrıldığını da açıklayan N. Veren'in katıldığı bu programların bant çözümlerini bir kitap halinde getirdik. Ben de gerçekleştirdiğim programların metinlerini elden geçirerek düzenleyip, son bölüm için yazdığım değerlendirme ve analiz yazılarını da ekleyerek bu kitabı hazırladım.

      Bu kitap, özelliği nedeniyle akademik bir araştırma değil, ve fakat bu yönde yapılacak bütün çalışmalar için kaynak oluşturacak bir eser niteliğindedir. Böyle düşünülmüş ve tasarlanmıştır. Dolayısıyla elinizdeki kitap, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve aydınlatılmasını amaçlayan; akademisyen ve entellektüellerden sokaktaki sıradan insana kadar geniş bir kesime hitap etmeyi hedefleyen bir gazetecilik çalışmasıdır.

      Merdan YANARDAĞ

      Not: Yukarıdaki yazı Merdan Yanardağ'ın kitap için yazdığı önsöz'den alınmıştır.

    • #44664
      yasin
      Katılımcı

      şu çılgın türkleri okuyorumm  :( :'(  ocak ayına kadar bitirmem lazımmmm kaç sayfayaa :'( :'(

    • #44665
      saksu
      Ziyaretçi

      şu çılgın türkleri okuyorumm  :( :'(  ocak ayına kadar bitirmem lazımmmm kaç sayfayaa :'( :'(

      6-7 yüz sayfa vardır. Ama Ocak ayı hedefi çok gerçek dışı. İki üç günde bence okuyabilirsin. Tabii orada anlatılan Kurtuluş Savaşı ve Milli Mücadele hakkında bilgili ve meraklı isen.  :)

    • #44666
      Necdet Oskay
      Katılımcı

      uzun okumayı sevmeyenler için GEVEZE nin TUZLU KAHVESİNİ  okuyun seveceksiniz.

    • #44667
      lubimaya
      Anahtar yönetici

      uzun okumayı sevmeyenler için GEVEZE nin TUZLU KAHVESİNİ  okuyun seveceksiniz.

      eyvallah ilk fırsatta edinelim…

    • #44668
      taner_karakaya
      Katılımcı

      sefiller ertekin abim saolsunn abi ellerinden öperimmmm seviyorum seni

    • #44669
      orhan
      Katılımcı

      sherlock holmes bütün hikayeleri-2 yi okudum en son yazarıda sir arthur conan doyle
      bide size çok güzel bi kitap serisi önereyim tarih sevenler için Ramses serisi gerçekten harika bir kurgu tamamı 5 kitap inanın 1. kitaptan sonrasını okumak çok hoşunuza gidecek

    • #44670
      inanç şinel
      Katılımcı

      SONER YALÇIN'IN “BEYAZ MÜSLÜMANLAR-EFENDİ 2” Yİ OKUDUM.
      OSMANLI ZAMANINDA İSPANYADAN TÜRKİYE'YE GÖÇ EDEN YAHUDİLERİN ZAMANLA MÜSLÜMAN OLUŞUNU DÖNMELERİNİ ANLATAN,GÜNÜMÜZ TÜRKİYESİNİN EKONOMİK,SİYASİ,SOSYAL GERÇEKLERİNİN TEMELLERİNİN OSMANLI ZAMANINDA ATILDIĞI GERÇEĞİNİ İSPATLAYAN VE AÇIKLAYAN BİR KİTAP OLMUŞ.MATRİX İLE TÜRK TASAVVUFUNUN BİRLEŞTİĞİ NOKTALARDAN TUTUNDA ŞEYH BEDRETTİN İSYANI ,SÜNNİLER ,ALEVİLER ,YAHUDİLER ,SAİD NURSİ,FETTULLAH GÜLEN,ERBAKAN,MENDERES,SİYASİ PARTİLER ,MEHDİLİK,BEKTAŞİLİK VE BENZERİ BİR ÇOK KONU VE KİŞİLERİ TARAFSIZCA VE USTACA AÇIKLAYAN SÜPER BİR KİTAP.HER TÜRK VATANDAŞININ OKUMASI GEREKEN BİR KİTAP BENCE.TAVSİYE EDERİM.

    • #44671
      saksu
      Ziyaretçi

      Soner Yalçın'ın Efendi: Beyaz Türkler kitabını okumuştum. Tarafsızca yazıldığını söylemek haksızlık olur. Birkaç kitabı (Tekelistan, Marjinal Tarih Tezleri) alıntı yaparak ve bol bol da google dan bahsederek ve kullanarak yazmış. Bir sürü insana ima yollu yakıştırma yapmış, hiç doğru bir yaklaşım değil. Tam bir komplo teorisi kitabı. O yüzden artık Soner Yalçın kitaplarını okumasam da eskisinin tadından okumuş kadar oldum diyebiliirim…

      Bu arada benim son okuduğum kitap ne?
      Gökten Üç Hostes Düştü!
      Üç hostes yazmış kitabı, güzel, hafif, hoş ve fıkra tadında insanı gülümseten bir kitap. Ama ince, fazla ayrıntı olmayan ve hafif göz boyayan. Hosteslik mesleğine yeni başlayanlara cik cik kıdemlilere de vak vak derlermiş. Hostesler, stewardlar ve pilotlar da kendi aralarında çok şaka falan yaparmış… Neyse, böyle, 3 saatte bitecek bir kitap, devamını da yazıyorlarmış demelerine göre..

    • #44672
      inanç şinel
      Katılımcı

      suat hocam ima yollu yakıştırma yaptıgına katılmıyorum .zira sabetayist (dönme) oldugunu kendileri itiraf edenlerle etmeyenler arasında ne gibi baglar oldugunu ortaya koymustur.Kendisi kitabında amacının kimseyi şucu bucu  diye sınıflandırmak olmadıgını yalnızca ve yalnızca yaşanılan olaylara ve olgulara farklı bir açıdan bakabilmeyi saglamıstır.Örnegin Yeniçeri isyanlarını yada Celali isyanlarının nedenlerini farklı bir gözle ispatlayarak ortaya koymuştur.Hangimiz biliyordu yeniçerilerin paralarını işletenlerin yahudi tefeciler oldugunu ve yeniçeriler maaşlarını az bulupda isyan edince arkalarında bu tefecilerin onlara destek oldugunu.Bu olayların sık tekrarının sonunda Nizamı Cedit'e geçme mecburiyetinde önemli bir rol oynadıgını.Neyse bence her açıdan önemli ve okumaya deger bir kitap.kitapta anlatılanlar günümüz Türkiyesinin sorunlarına ve gerçeklerine ışık tutması bakımından çok önemli.

    • #44673
      saksu
      Ziyaretçi

      Nizamı Cedid III. Selim zamanında (1780lerde) kuruldu, sonra kapatıldı. Ama ilk yeniçeri isyanları Genç Osman'ın öldürülmesiyle(1620lerde) dikkat çeken bir noktaya gelmiş.
      Soner Yalçın'ın yaklaşımına katılıyorsan, diyorki Kıbrıs fethini bir musevi padişahı ikna ederek sağlamış. Bir olayın gerçekleşmesinde bir çok bileşen ayrıntı var sadece bu kitabın kafasından gidilirse sakat bir yola çıkılır. Mesela kendisi Türkiye'de bir çok aileyi incelemiş hep bazılarının bilmem ne olduğunu ima etmiş. Aynı yöntemi çalıştığı medya grubunun ailesine uygulamamış her nedense…

    • #44674
      inanç şinel
      Katılımcı

      “Soner Yalçın'ın yaklaşımına katılıyorsan, diyorki Kıbrıs fethini bir musevi padişahı ikna ederek sağlamış. Bir olayın gerçekleşmesinde bir çok bileşen ayrıntı var sadece bu kitabın kafasından gidilirse sakat bir yola çıkılır. Mesela kendisi Türkiye'de bir çok aileyi incelemiş hep bazılarının bilmem ne olduğunu ima etmiş. Aynı yöntemi çalıştığı medya grubunun ailesine uygulamamış her nedense…”

      evet katılıyorum suat hocam zira o dönemlerde yahudi ermeni ve rumların saray ve devlet yönetiminde söz sahibi oldukları unutulmamalı.senın anlattıgın kıbrıs ın feth edılmesınde bir yahudinin ikna rolü neden olmasın,zira Osmanlı insanların yahudi vb dönmesi olup olmadıgına bakmaksızın hakkaniyet ve iyi niyet ölçülerinde o insanları yönetimde söz sahibi yapmıştır.Çünkü onlara güvenmiştir ve en dogrusunu yapmıştır.Ha kıbrıs ın fethınde o yahudının %100 etkısı olmustur demıyor zaten senın dedıgın gıbı bır cok etkenden biri diyor.

      Yahudilikten Müslümanlığa geçmek bir insanın en dogal hakkıdır ve buna da SABETAYİST lik deniliyor , hatta birçogu kendisi itiraf ediyor.yani Soner yalçın ın anlattıgı aslında bu kesimin ülkenin sosyal siyasal ve ekonomik hayatına etkileri.kitapta ayrıntılı örnekler mevcut,senin dedıgın kendi patronları hakkında olanlar ise haklısın suat hocam,AYDIN DOĞAN dan ve onun son 7 yıldaki çok hızlı yükselişinden  bahsedilmemiş.Bu görev artık bu kitaptan sonra bu tarz kitap yazacak yazarların görevi.Bu eksiği tamamlamalılar,katılıyorum sana.

    • #44675
      Eren
      Ziyaretçi

      bende en son ahmet şerif izgören ' in ''şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvan'' adlı kitabını okumudum…
      çok güzel bir kitap tavsiye ederim
      ben bu kitabu 3 günde okudum …

    • #44676
      saksu
      Ziyaretçi

      Eren selamlar, acaba bu okuduğun kitap hakkında 3-5 satır konusu ve en çok neyi beğendin beğenmedin benzeri biraz bahsedersen sevinirim…

    • #44677
      Eren
      Ziyaretçi

      tabii ki  abii..
      kitap psikolojik bir kitap… yazar genelde hayatını anlatıyor we hayatla ilgili öğütler weriyor…belkide o dikkatimi çekmiştir ben kişilerin hayatlarını merak ederim… bir bölümün anlatayım…
      – yazar ile karısı birgün arabalarına biniyorlar we bir yerlere gidiyorlar. karısı nereye gidiyoruz diye sorduğunda yazar cvp wermiyor…we bir ara istanbul dışına çıkıyorlar …geziyorlar… galiba en son niğde  de duruyorlar… karısının canı bir elma çekiyor yazar hemen almıyor . orada birilerini arıyor  (elmaların sahibini ) buluyor we bir elma istiyor adamda elmayı wermekle kalmıyor birde onları eve davet ediyor… gidiyorlar we güzel vakit geçirdiklerini anlatıyor bizde sizi istanbul ' a bekleriz diyorlar we oradan gidiyorlar we gerçektende istanbul'a geliyorlar iyi bir dostlukları oluyor…

      başka bir bölümde ( şimdi aklıma neden geldi bilmiyorum ) yazar evine geliyor ve kızıyla konuşuyor ''bugün ne yaptın'' diye… kız daha çok küçük… ''baba ben bugün gazeteyle öpüştüm'' diyor…

      bunun gibi birsürü hayat hikayeleri war gerçekten kitabı tavsiye ederim…

              AHMET ŞERİF İZGÖREN
                                                                ŞU HORTUMLU DÜNYADA FİL YALNIZ BİR HAYVAN

    • #44678
      Eren
      Ziyaretçi

      ya aslında kitabın ( şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvan) belli bir konusu yok… kitap birçok bölümden oluşmaktadır we bir çok konusu wardır…

    • #44679
      saksu
      Ziyaretçi

      Eren açıklaman için teşekkürler..

    • #44680
      gurkansinel
      Katılımcı

      Attila İlhan'ın “Tutuklunun Günlüğü” adlı şiir kitabını okudum.

    • #44681
      Levent KIYAN
      Katılımcı

      Sayin katilimcilar;

      Sizlere okuma konusunda samimi düsüncelerimi yaziyorum, ama olayi sokak dalasina döndürmeyin, tavsiyem beni okurken standart düsünmeninin disina cikmayi kendinizi biraz alistirin.

      Okumak (bilim ve teknigi büyük ülcüde ayri tutuyoruz) tek basina hic bir sey ifade etmez, onun icin öyle, sunu okudum bunu okudum diye kimse kasilmasin !

    • #44682
      gurkansinel
      Katılımcı

      OrHaN VeLi – TüM şİiRlErİ  ;D

    • #44683
      lubimaya
      Anahtar yönetici

      Sayin katilimcilar;

      Sizlere okuma konusunda samimi düsüncelerimi yaziyorum, ama olayi sokak dalasina döndürmeyin, tavsiyem beni okurken standart düsünmeninin disina cikmayi kendinizi biraz alistirin.

      Okumak (bilim ve teknigi büyük ülcüde ayri tutuyoruz) tek basina hic bir sey ifade etmez, onun icin öyle, sunu okudum bunu okudum diye kimse kasilmasin !

      Kesinlikle katılmıyorum.Burası bir paylaşım yeridir.Herkes istediği gibi fikrini söylüyorsa okuduğu kitaptanda bahseder çektiği sıkıntıdanda…Paylaşmanın önemi burda yatıyor zaten.Onu paylaşma bunu paylaşma nası anlaşıcaz biz.Ben merak ediyorum belki arkadaşımın hangi kitaplardan hoşlandığını yada şuan ne okuduğunu.Bence herkes paylaşmalı.Güzel birşey yaşadığınızda mutlu olduğunuzda hemen paylaşmak isteği duymuyomuyuz.Kitaplarda öyledir eğer okuduktan sonra bizde izler bırakmış bir kitap varsa mutlaka paylaşmalıyız.
      tüm paylaşımcılara saygılar…

      Ayrıca şuanda bir öğretmen arkadaşımdan almış olduğum kitabı okuyorum.
      İzlenimlerimi bitirince açıklama yaparım meraklı arkadaşlara
      . :)

    • #44684
      gurkansinel
      Katılımcı

      Sayin katilimcilar;

      Sizlere okuma konusunda samimi düsüncelerimi yaziyorum, ama olayi sokak dalasina döndürmeyin, tavsiyem beni okurken standart düsünmeninin disina cikmayi kendinizi biraz alistirin.

      Okumak (bilim ve teknigi büyük ülcüde ayri tutuyoruz) tek basina hic bir sey ifade etmez, onun icin öyle, sunu okudum bunu okudum diye kimse kasilmasin !

      buda bi bakış açısı  :)

    • #44685
      Levent KIYAN
      Katılımcı

      Sayin Gürkan SINEL;
      benim yazdigim bir görüs olmayim, tesbittir !
      Söyle etrafinizi bir bakin, insanlar günlük yasamlarinda okumus ve ögrenmis gibi mi yasiyor ? yoksa, okumus anlamamis gibi mi yasiyor?

      Sayin LUBIMAYA ya gelince; burada anlatmak istedigim, 1) okumus ve anlamis, bunuda hayatina ve davranislarina yansitmis 2) okumus, hayatina ve davranislarina yansitmamis (yani Geyik olsun diye okumus) arasindaki o önemli farki gözünüze sokmaktir.

      Bana kimse gelip de okudugu kitaplari anlatmasin (papagan gibi), icraat önemli, okuduklarini kisiligine yansitabilmeli ve onunda ötesinde kendi görüslerini olusturabilmeli, özgür kisiligine ulasabilmeli, onun bunun KUYRUGU olmamali !!!!, yoksa beyinde ansiklobedi gibi, bilgi hamballigi yapmanin hic anlami yok.

      Noz: Lubimaya ve Gürkan Sinel iyiki varsiniz, yoksa ben kimle dalasacagim ?  :D :D :D

    • #44686
      lubimaya
      Anahtar yönetici

      Sayin Gürkan SINEL;
      benim yazdigim bir görüs olmayim, tesbittir !
      Söyle etrafinizi bir bakin, insanlar günlük yasamlarinda okumus ve ögrenmis gibi mi yasiyor ? yoksa, okumus anlamamis gibi mi yasiyor?

      Sayin LUBIMAYA ya gelince; burada anlatmak istedigim, 1) okumus ve anlamis, bunuda hayatina ve davranislarina yansitmis 2) okumus, hayatina ve davranislarina yansitmamis (yani Geyik olsun diye okumus) arasindaki o önemli farki gözünüze sokmaktir.

      Bana kimse gelip de okudugu kitaplari anlatmasin (papagan gibi), icraat önemli, okuduklarini kisiligine yansitabilmeli ve onunda ötesinde kendi görüslerini olusturabilmeli, özgür kisiligine ulasabilmeli, onun bunun KUYRUGU olmamali !!!!, yoksa beyinde ansiklobedi gibi, bilgi hamballigi yapmanin hic anlami yok.

      Noz: Lubimaya ve Gürkan Sinel iyiki varsiniz, yoksa ben kimle dalasacagim ?  :D :D :D


      bakın okumuş olduğunuz kitapları davranışa dönüştüremediğinizi apaçık ortaya döküyorsunuz.Fikirlerinize karşı hipotez sunulduğunda dayanamıyorsunuz.Kabul edin ki bu fikirler sizinkiyle uyuşmuyor.Dalaşmak gibi bir kavramı kullanmak için bizim sizle her fırsatta her dediğinize muhalef olmamız gerekir.Buda attığımız mesajlara bakılarak görülebilir.Hiç mi size katılmadık.
      Burada biz diyorum çünkü siz bizi ekip olarak görüyorsunuz.Halbuki oda kendi fikrini yazıyor.Farkettiniz mi acaba sizinle aynı görüşe sahip olmayan ne kadar insan var hayatınızda.Acaba kaçı sizin fikirlerinize değer veriyor?
      Düşünmeniz açısından söylüyorum.Madem kitap konusunda bu kadar kesin hükümlü davranıyorsunuz.Buraya okuduğu kitapları davranışına yansıtmamakla suçladığınız bizler sizi suçlamıyor.Her okunulan kitabı davranışımıza yansıtacak olsaydık davranış bozuklukları oluşurdu insanda.O kitapları yazan insanlarda senin benim gibi normal bir insan.Aynı şekilde sizin yaptığınız tespite istinaden bende yazmış olduğunuz fikirlerinizden ötürü bu tespiti yapıyorum.
      Siz kendi görüşünüze ne kadar yıl sonra ulaştınız?
      Kaç kitap kaç okul kaç lisanda insan gördünüzde ulaştınız bunları yazın bize.Bizde faydanalım.Ama onları yapmak yerine habirem eleştiri.
      Keşke oturup bi yerlerde sizle başbaşa tartışsak hareretli şekilde ;D
      belki o zaman birbirimizi daha iyi anlardık.
      ne dersiniz?

      not:lütfen yazdıklarımdan sizinle dalaşıyor yada sizinle uğraşıyor izlenimi vermesin…Sonuçta sevdiğimiz saydığımız bir abimizsiniz…

    • #44687
      Levent KIYAN
      Katılımcı

      Sayin LUBIMAYA;
      sizi bizi varmi ? ben Sizi seviyorum ve sizler birer silahsör (s ye nokta koy), samuraysiniz ! tabiiki fikir ayriliklari olmali, ama fikir diye yansittiginiz sey SIZE AIT olmali, onun bunun hazir lokmasi degil ! Cünkü hazir lokma yiye yiye duya duya biktim, istiyorum ki yeni bir seyler üretilsin yeni perspektifler gelissin, aklimiza gelmeyecek seyleri bizlere sunun, Toplumun ÖNÜNDE olun, ARKASINDA degil! Yeni bir DÜNYA YARATIN ! bu potansiyel sizlerde var, lütfen bunu kullanin, toplumun kalite citasini cok yükseklere cikartin.

      Siz kendi görüşünüze ne kadar yıl sonra ulaştınız?

      Kaç kitap kaç okul kaç lisanda insan gördünüzde ulaştınız bunları yazın bize.Bizde faydanalım.Ama onları yapmak yerine habirem eleştiri.

      burada sahsimin hic önemi yok, önemli olan sizlersiniz, dünyayi ben degil Sizler sekillendireceksiniz, bu bir hedef degil, yaradilis amacinizdir !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

      Keşke oturup bi yerlerde sizle başbaşa tartışsak hareretli şekilde
      belki o zaman birbirimizi daha iyi anlardık.

      iyi olurdu tabiiki ! Izine gelirsem görüsürüz.

      not:lütfen yazdıklarımdan sizinle dalaşıyor yada sizinle uğraşıyor izlenimi vermesin…Sonuçta sevdiğimiz saydığımız bir abimizsiniz…

      ben sizleri anliyorum, bakmayin siz benim öyle Dalas, malas yazdigima, o isin latife mizahi kisacasi girgir kismi

40 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.