ÇOĞUNLUĞUN KABUL ETMESİ, YANLIŞI DOĞRU YAPMAZ !!!!!

Yeşilce – Yeşilyurt Kültür ve Dayanışma Derneği Forumlar Genel Gündem ÇOĞUNLUĞUN KABUL ETMESİ, YANLIŞI DOĞRU YAPMAZ !!!!!

5 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Yazar
    Yazılar
    • #44363
      inanç şinel
      Katılımcı

      Çoğunluğun kabul etmesi, yanlışı doğru yapmaz!

      Geçen hafta, yine bu köşede, ’Devletin mumu, yalancının mumu’ başlığıyla yayınlanan yazımın sonunu şöyle tamamlamıştım:
      ‘Sen kendi tercihini yaptın, şimdi sıra bende…

      Ben yine devletim mumuna saygı gösterenin peşindeyim, sen de yalancının mumuna…

      Böyle geçsin hayat, mahşerde görüşürüz…’

      Bu yazı sonrasında, şunu gördüm ki, mahşer yolunda yalnız değiliz…

      Aynı sıkıntıları çeken, aynı endişeleri paylaşan çok insan var…

      Yanıldığımız ve yanıltıldığımız noktayı artık bir kenara bırakmak ve bundan sonra ne yapmak gerekir, onun arayışına girmek lazım.

      Ancak, ondan önce, yazımızın yayınlanmasını müteakip, bize ulaşan bir mesajı sizlerle paylaşmak istedim.
      Cengiz Köstem Beyefendi, konuyla ilgili düşüncelerini şöyle kaleme almış:

      ‘Sayın Abdullah Özdoğan;
      70’li yıllardaki fırtınalarda, sonsuzluğa açılan, son limanından demir almış bir gemiden indirilen, yitik bir kuşak mensubuyum.

      Ceddimden miras çizgisini, ona layık bir omurgaya sahip olarak izleyen ve güncel düşün kaynaklarım arasında en güvenli olanlardan saydığım gazetenize, yürekten teşekkürümü ifade için, 2/2/2007 tarihinde ziyaretle, kalemleri kira veya satış konusu yapmayan, çalışanlarınızın bir kısmını tanımak bahtiyarlığını yaşadım.
      Zamanın, soluduğumuz hava kadar mübarek ve hayati bir değer olduğunu, “35 yaş”ı ile ruhumuza kazıyan; Cahit Sıtkı Tarancı’ya olduğu kadar, okumaya başladığımdan beri, hangi şartlarda yazıldığının bilincim, buzdağları düzeyinde de olsa yürekten paylaştığım değerlemelerinizle sizlere de gönül borcum var. Mahşer yolculuğunda asla yalnız değilsiniz. Sözün namus sayıldığı, adam olmanın, vatanseverliğin en büyük erdem sayıldığı vs. yılların üzerinden, sanki 20 – 30 değil asırlar geçti.

      Bilgi çağının, o hayal gücümüzü zorlayan buluşlarına kavuşmak için girmeye çalıştığımız Küresel Yaşamda kendimizi tanıyamaz olduk. Büyük Mehmet Akif ‘Eski Dünya ve Yeni Dünya’nın bir sırtlan kümesi gibi üzerimize çullandığı günleri mahşer saymıştı.

      Yanılmıyorsam Prof. Dr.Yaşar Nuri Öztürk’ün kitaplarında da kainatın her an sayısız mahşerler yaşadığını okumuştum.

      Yüce milletimin, ilahi takdire mazhar olan tüm özdeğerlerine, 20. Asırda bilmem kaçıncı kez yönelerek, “karnındaki esrarı hayasızcasına kusan, o mahluk-u asil” o, bugün de, tek dişiyle, 90 yıl sonra yeni adıyla, küresel dünyanın, o aynı temsilcileri ve içimizdeki uzantıları ile karşımızda.
      İbret alınmayan tarih, bilmem kaçıncı kez tekerrür ediyor.

      Yüce dinimizin kitabında mealen “3 kişinin fısıldaştığı yerde 4.’nün, beş kişinin fısıldaştığı yerde 6.’nın bulunduğu” (Mücadile 58/104) gerçeğinin sarsılmaz iman ve inancı ile: Mahşer’e yolculukta yalnız olmadığınızı siz de biliyorsunuz 40 kişi iken de değildik.

      Bugün de değiliz.

      Saygı ve Sevgilerimle.’

      Bu satırların hangi inançla yazıldığını hissetmemek mümkün değil.

      Bir toplulukta, yanlışı savunanın, yanlışı görmeyenin çok olması, yanlışı doğru yapmaz.

      Biz, yine bildiğimizi yazıp söyleyeceğiz…

      Mahşerde safımız 5 kişilik bile olsa…

      ABDULLAH ÖZDOĞAN , YENİÇAĞ GAZETESİ

    • #53173
      ozan
      Katılımcı

      inanç  kardeşim  ne  çoğunluğu  kimin coğunluğu  hangi satılmıs  coğunluk

      coğunluğa  bir  iki  bişeyde  ben ekleyeyim

      ___  karadenızde  fındık  olayları  yapılan mitingler  vs  vs  vs 

            sonuc :  iki kişiden biri  onlara  calışmıs 

      ___  bu  ulkede  hiç bir  zaman kürt  sorunu olmadı  kurtcu  sorunu oldu 

            sonuc  :  bazı kesimlerin ekmeğine  yağ surerek  kaos  ortamı  yaratıldı  ve  sonuc  ortada

        vs  vs  vs   
      cunku  bir  poşet  erzakla  bir  ufak altınla  satın  alınan  oy ile  kimse  coğunluk bizden yana  demesin
      ,ve  bunu  savunmasın

                    ve  bilmiyorum  aşağıda  ve  yukarıda  yaşanan  gelişmeler  nato  ve  ısaf  kfor  daki  gelişmeler  rusyanın  meydana inişi  abd nin  silah  konusunda  yaptığı acıklamalar  üzülerek  söyluyorumki 
      bu  iktidar  bunlara  2 sene  dayanır  yada  dayanamaz  bu benıom  tamıyle  kendi  kişisel  görusumdur …

                                saygılar

    • #53174
      ozan
      Katılımcı

      UNUTMADAN COĞUNLUĞUN KABUL ETMESİ  BENIM KABUL ETTİĞİM ANLAMINA  GELMEMEKLE  BERABER  YOK SAYAMAYIZ  AMA  SONUNA  KADAR DA  ELEŞTİRİRİM.

    • #53175
      erkan şinel
      Katılımcı

      Ilımlı İslama kardeş Ilımlı Milliyetçilik

      İddia ediyorum bu karar MHP’nin siyasi intiharıdır, Türk siyasi arenasından silinmesidir. MHP aldığı meclise girme kararı ile harakiri yapmıştır ve sözüne güvenilmeyecek bir parti haline gelmiştir. Böyle bir karar nasıl alınabilmiştir? Bir siyasi partinin yöneticilerinin böyle bir karar alabilmesi için, ya partiyi kapatmak istemeleri ya da seçmenini yok saymaları gerekir. Bunlar, şimdilik parti kapatmayı düşünmediklerine göre, seçmenini yok saymışlardır ki, bu partiyi kapatmaktan daha acı bir sonuçtur. Kurulan tuzak, sadece siyasi desteğin sağlanması değil, Türk Milliyetçiliği ideolojisinin de yok edilmesi ya da aynen Ilımlı İslâm modeli gibi, “Ilımlı bir milliyetçilik modelinin” tuzağıdır.

      Güç merkezi, Ilımlı İslâm’dan alacaklarını aldıktan sonra, onu kaldırıp boş bir çuval gibi bir köşeye atacaktır. O zaman elinin altında stepne bulunması gerekir. Şimdilik meclise soktuğu bu stepne, “ Ilımlı Milliyetçilik” modeli olarak önümüze getirilmiştir. Şu anda AKP nasıl Ilımlı İslâm modelinin temsilcisi ise, MHP de alınan karar ile Ilımlı Milleyetçilik modelinin temsilcisi durumuna getirilmiştir.

      Yapılan operasyonun ve kurulan tuzağın amacını şöyle açıklayabiliriz; birincisi mevcut AKP iktidarını daha da güçlendirmek, ikincisi, yükselen Milliyetçi ideolojiyi “bakın milliyetçiler de bizimle beraber” diyerek yok etmek ya da en iyimser söyleyişle yükselişini önlemek ve ılımlı milliyetçilik modeli yaratmaktır. Türk milletine kurulan bu tuzak mükemmel işletilmiş, AKP’nin yıkıcı, bölücü, satıcı politikalarından şikâyetçi olan milyonların oyları, kurulan tuzak ve uygulanan operasyon ile oy verenlerin haberi bile olmadan AKP saflarına aktarılmıştır.

      Biraz daha açayım; seçim kararı alınmasına neden olan olay, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adayı olmasıydı. Adaylığı açıklandıktan sonra olanları bir düşünün. Milyonlar, Ankara Tandoğan’da, Anıtkabir’de, İstanbul Çağlayan’da, İzmir Konak meydanında Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmaması için meydanlara inmediler mi? O gecenin hemen ertesinde bir Silahlı Kuvvetler bildirisi yayınlanmadı mı? Anayasa Mahkemesi 367 koşulu getirmedi mi? Böylece Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olması engellenmedi mi? Erken seçim kararı bunun için alınmadı mı?

      Peki, MHP’nin meclise girme kararı ile, bütün bu yapılanlar, bir anda yok edilmedi mi? Yani, milletin koyduğu eylemlerle Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı engellendi, AKP o koşullar içerisinde Cumhurbaşkanını seçemez hale geldi. Bugünkü tablo ise, o muhteşem gelişmelerin ardından tam anlamıyla eskisinden daha güçlü bir AKP’yi karşımıza çıkardı. Gerçekte, aldıkları oylarla Cumhurbaşkanını yine seçemeyecek durumda olmalarına rağmen, inanılacak gibi değil ama öyle, AKP, AKP karşıtı oylarla Cumhurbaşkanını seçebilecek konuma getirildi. Bu millete kurulmuş bir tuzak değilse nedir?

      AKP’ye hesap soracak tek parti olarak millete sunulan MHP, seçimden hemen sonra, ortada hiçbir gelişme yokken neden birdenbire AKP’nin dümen suyuna girdi? Bu soruların cevabı verilmezse, bizim düşüncelerimiz haklılık kazanacaktır. Çok açık olarak görülüyor bu soruların cevabı, MHP’nin bu yönetimi iş başında olduğu sürece verilemeyecek ve bizim gibi düşünenlerin haklılığı tasdik edilecektir.

      AKP, MHP sayesinde Cumhurbaşkınını seçebiliyor

      14 Ağustos gecesi, kendilerini ziyaret eden Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’ün arkasından MHP yöneticilerinden biri “Mecliste, kendi adaylarını seçtirecek çoğunluğa sahipler, biz Meclise geleceğiz ve kendi adayımızı destekleyeceğiz” anlamında bir açıklama yaptı. Bu açıklama, bırakın insanları, kargaları bile güldürür; geçen dönem 350’nin üzerinde milletvekili olan AKP Cumhurbaşkanını seçememişti, bugün çoğunluk dediği, 340 milletvekili ile, siz destek olmasanız Cumhurbaşkanını nasıl seçecektir?

      İkincisi, peki, çoğunluk onlarda niçin seçilemeyeceğini bile bile Cumhurbaşkanı adayı gösteriyorsunuz? Demokrasinin işlediğini ya da Cumhurbaşkanlığı seçiminin demokratik bir seçim olduğunu göstermek için mi? Bunlar eskimiş numaralar, zamanında bunları diktatörler yapar, kurdurdukları bir partiyi seçime sokarlar ve dünyaya “demokratik seçim yaptım” mesajı vermek isterlerdi. Doğal olarak da gülünç olurlardı.

      MHP yöneticileri, milletin kendilerini parlamentoya seçtiğini, bu yüzden parlamentoya gitmelerinin görevleri olduğunu söylüyorlar. Meselâ, meclis çoğunluğu ile AKP istediği kanunu çıkarabilecek güce sahiptir. Sizin istemediğiniz bir kanunu çıkarırken onu nasıl durduracaksınız? Tek parti oligarşisinin yerleşmemesi için ne yapacaksınız? Parlamentoda oturup olanı biteni seyir mi edeceksiniz? Yoksa, istemediğiniz, milletin yararına olduğuna inanmadığınız bu kanunun da geçmesi için, demokrasi uğruna, demokratik bir kanun çıkarılması uğruna, destek mi vereceksiniz? O zaman, başka bir parti çatısı altında olmanızın ne anlamı var? Kapatın partiyi, ilhak edin AKP’ye olsun bitsin. Milleti biz muhalefet partisiyiz diye aldatmayın.

      Demokrasi denilen nesnenin özünü bile kavramayanların açıklamaları, milleti şaşkınlığa düşürüyor. “Demokrasi uğruna uzlaşacağız,” “Demokratik ortamın sağlıklı yürümesi için destek vereceğiz” gibi açıklamalar, demokrasinin özünü anlamayanların milleti kandırmak için söyledikleri ve milleti uyuttukları ninnilerdir.

      Demokraside iki ayrı erk vardır; biri iktidar, diğeri muhalefet! İktidarın karşısında muhalefet olmazsa, demokrasi olmaz. Aynı eski diktatörlüklerde olduğu gibi, muvazaa partisi kurdurmak demokrasiyi uygulamak demek değildir. Bugün MHP tam bir muvazaa partisi halindedir. İktidarın her söylediğini kabul etmek, ister uzlaşma, ister demokrasi uğruna, muvazaa partisi durumuna düşmek demektir. Muhalefet iktidarı denetlemek ve yaptıklarını eleştirmek için vardır. Destek için muhalefet olmaz. Elbette hayati çıkarların söz konusu olduğu durumlarda bunu normal karşılamak gerekir. Ama daha dün, meydanlarda AKP iktidarının uygulamaları ile Yüce Divanlık olduğunu söyleyeceksiniz, bugün o Yüce Divanlık uygulamaları meşru hale getireceksiniz. Bu demokrasi falan değildir, aldatmacadır, kandırmacadır!

      Neresinden bakarsanız bakınız, Cumhurbaşkanlığı seçimi için alınan Meclise girme kararının açıklanacak, milyonları ikna edecek bir tarafı yok! Büyük bir hata yapılmıştır ki, ben hata olduğuna inanmıyorum, milyonların aldatıldığına, tuzağa düşürüldüğüne ve kurulmak istenen Kürt – İslâm iktidarına doğru büyük bir adım atıldığına inanıyorum. Birilerinin ortaya çıkarak bu kararın gerekçelerini ve ne yapmak istediklerini, millete, hiç olmazsa oy aldıkları kitleye açıklamaları gerekir.

      yazar-hüseyin adıgüzel

    • #53176
      ozan
      Katılımcı

      ERKANIM  BU YAZARI TANIMIYORUM DAHA  ÖNCE  YAZISINI OKUDUM MU HATIRLAMIYORUM  AMA  BU  SENIN  BURAYA  TASIDIĞIN TUZAKLARA  ÇANAK TUTAN BI YAPISI OLDUĞU  KESİN ……

      ÖNCELİKLE  SANA VE  DİĞER  ARKADAŞLARIMIZA SORUYORUM ….

      BU YAZIYI  DOĞRU OLDUĞUNU  SAVUNANLAR  DUSUNENLER 
      ***  MHP  NIN  POLİTİKASI NEDİR ?

      ***  DURUSU NEDİR ?

      *** MHP HANGİ NEDENLERDEN VE  HANGİ YÖNLERİNDEN TANIYORSUNUZ ?

      *** MHP TÜRK SİYASETİNİN VE  TÜRK MİLLETİNİN  NERESİNDE ?

      *** ŞAKŞAKCILIK YAPTIKLARI MEVCUT PARTİLERİN TUZUKLERİNE  VE  YENI DÖNEM POLİTİKALARINI  İNCELEMİŞMLERMI  YADA  İNCELEDİNİZMİ  ?

      *** MHP Yİ BU SEKİLDE ELEŞTİRENLER  ÇAMUR AT TUTMASADA  İZİ KALSIN DİYENLER HAYATLARI BOYUNCA  HİÇ  OCAK SUYUNU İÇMİŞMİ  ?
                            TEŞKİLAT BAZINDA  YAPILAN  SEMİNERLERE  TOPLANTILARA  KATILMIŞLARMI
                              EN ÖNEMLİSİ  TÜRK MİLLİYETCİLİĞİ  VE  BU KONUDA  MHP NİN GÖREVİNİ  DURUSUNU  GERCEK ANLAMIYLA  ANLAYIP  KONUSAN VARMI ?

      BUNLAR HAKKINDA  BİLGİ SAHİBİ OLMADAN  ELEŞTİRSE ANLARIM AMA  BU ELEŞTİRİDE DEĞİL  BİR FİİL FİTNECİLİK VE  FESATCILIK OLARAK GÖRUYORUM…

      NE TÜRK MİLLİYETCİLİĞİNİN  NE DE  TÜRK İSLAM VE AHLAKININ  ILIMLISI  YOKTUR  BİR KAVRAM YA  VERDIR  YA  YOKTUIR  BUNUN  ARASI OLMAZ.

      VE  ERKANIM  YULARIDA  PAYLAŞMIS OLDUĞUN YAZIDA  ILIMLI GİBİ SÖZLER YAR ALIYOR EĞER Kİ BİRAZ  ŞAKŞAKCI MEDYAYI DEĞİLDE  OBJEKTİF  BAKMIS OLSAYDIN BUNU BURAYA  TASIMAYACAĞINA  İNANİYORUM BU YULARIDAKİ KONULARA  ZATEN  EN GUZEL CEVABI SAYIN GENEL BAŞKANIM  DA YAPMISTIR.

          MİLLİYETCİ HAREKET PARTİSİ  MECLİSE  YUCE TÜRK MİLLETİ HUZURUNDA  CÖZUMSUZLUK DEĞİL  CÖZUM İÇİN GÖNDERİLMİŞTİR GELİŞMELERİ  HEPİMİZ  GÖRUYORUZ  TOP  KUCAKLARINDA  AMA  PATLAMASIDA  COK YAKIN HER İKİ KİŞİDEN BİRİNİN  DESTEKLEDİĞİ  BUTUN TURK MİLLETİNE  AĞLAYIP İKTİDARA  GELEN BİR  PARTİYİ  HEPİMİZ  GÖRECEĞİZ ..
      DEMİŞTİLER  BİZ  CUMHUR BAŞKANI  SECEMEDİK  BUYURUN SECTİNİZ  SONRA  NE  OLACAK  BUNU  HİÇ  DUSUNDUNMU  ACABA  SİYASETİ SADECE  MECLİSTE  OLARAK  DUSUNMEK  YERİNE  BUTUN DEVLET KURUMLARINDA OLDUĞUNU  İYİ HESAPLAMAK  GEREKİR.

      ***SU ANA  KADAR  HANGİ CUMHURBAŞKANLIĞI  DEVİR  TESLİM TÖRENINE  TSK KATILMADI  BANA BİR  ÖRNEĞİNİ VERİRMİSİN***

        BU TBMM DE  YANLIŞ HATIRLAMIYORSAM  “”61″” ADET MİLLET VEKİLİ BULANA  PARTİYE   
      __ GEC KARDEŞİM BAŞBAKAN SENSİN DEDİLER..
      BU ARADA  BÖYLE BİRŞEYDE BEKLEMİYORUZ AMA  NEZAMAN  GÖREV VERİLİRSE HAZIRIZ  AYRI MESELE.

      ÜLKÜCÜLERİ  TÜRK MİLLİYETCİLERİNİ  DISARIDAN  GÖRUPTE  YANDAŞ VE  YALAKA  ŞAKŞAKCI  MEDYA KURULUŞLARININ  SÖZDE HABERLERİNDEN GÖRUPTE  BU YORUMU YAPANLARA SESLENİYORUM  ÜLKÜCÜLÜK…..

      BU OLAY  DAHA  YENI 1-2 HAFTALIK BİR OLAY

      TBMM'de yemin töreni öncesi milletvekilleri saat 14.30 sıralarında Genel Kurul'da toplanmaya başladı. Saat 14.55 sıralarında MHP Lideri Devlet Bahçeli, milletvekilleriyle birlikte salona girdi.

      Ardından da DTP'li Ahmet Türk ve diğer DTP'li milletvekilleri gelerek Genel Kurul'da sıralarına oturdu. Kısa bir aranın ardından Ahmet Türk yerinden kalktı. Diğer DTP'li vekillerle birlikte MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin oturduğu yere geldi…

      Bahçeli ile Türk tokalaştı.

      Ardından da DTP'li Hasip Kaplan, Aysel Tuğluk, Sırrı Sakık, MHP Lideri Bahçeli ve MHP'li milletvekilleriyle tokalaşarak yerine geçti.

      Olayın kısaca özeti bu.

      Siyasetçisinden gazetecisine, akademisyeninden sokaktaki sade vatandaşına kadar toplumun her kesimi de bu olayı alkışladı.

      Medya da sağduyulu tavra tam destek verdi.

      BÜYÜK ADIM

      ÇOĞUNLUK Türkiye'nin geleceği, huzur ve güveni için atılan en büyük adımı ve Bahçeli'yi takdir etti.

      Kimileri ise bu tarihi manzaradan rahatsız olup eleştiriler yöneltti.

      MHP ne yapsa kabahat bazılarının gözünde… DTP'lilerle tokalaşır yanlış…

      Erdoğan'a urgan fırlatır yanlış…

      Bu parti size nasıl yaranacak?

      MHP; cumhurbaşkanlığı seçimine katılacağını açıklayınca alkışlayanlar, nedense DTP ile tokalaşmayı bile eleştiriyorlar…

      Şimdi bir de tersini düşünelim…

      Meclis'te her iki grup birbirine girse ne olur hiç düşündünüz mü?

      Eminim düşünmemişsinizdir.

      Ben gazetelerin başlığını görür gibiyim: Beklenen oldu.

      ERDOĞAN'IN UMUDU SUYA DÜŞTÜ

      SEÇİMDEN 3 gün önce; yani 19 Temmuz'daki Bayburt ve Gümüşhane konuşmalarında MHP'nin Meclis'e girmesi halinde DTP'lilerle kavga çıkmasından endişelendiğini söyleyen Erdoğan, 'Bunlarla mı uğraşacağız, hizmet mi edeceğiz?' diyordu.

      Erdoğan, MHP'yi karalamak için hayaller kuruyordu…

      O ''toka'' Erdoğan'a da ''tokat'' oldu.

      O el sıkışmanın anlamı ise şudur: Bu yemini ettiniz. Biz de size elimizi uzattık. Öyleyse gelin bu yemine sadık kalarak demokrasiyi güçlendirelim. Teröre izin vermeyelim…

      MHP bu hareketiyle gerçek anlamda bir siyasi parti, Bahçeli ise gerçek bir lider olduğunu bir kez daha göstermiştir. Yeminine sadık kalmayanlara da en sert cevabı yine MHP verecektir.

      MHP Meclis'e itibar ve saygınlık getirmiştir… Sonuna kadar da bunu koruyacaktır.

      BAHÇELİ'Yİ ANLAMAK…

      MİLLİYETÇİLİK zor iştir.

      Milliyetçi; beyaz takım elbise ile kömür taşıyan maden işçisi gibidir.

      Mühim olan elbiseyi kirletmeden kömürü taşıyabilmektir.

      Ne çileli davaymış bu dava.

      Sert davranırsın dert olur…

      Uzlaşmalı olursun dert olur…

      Doğru laf söylersin dert olur…

      Elini verirsin dert olur…

      Elini vermezsen dert olur…

      Cumhurbaskanı seçimi için Meclis'e girme kararı alırsın dert olur…

      Girmezsen dert olur…

      Partiyi kötüye kullananı uzaklaştırırsın dert olur…

      Uzaklaştırmazsın dert olur…

      Allah aşkını dert olmayan nedir açıklayın bana?..

      Herkesi sağduyuya çağırıyorum.

      Çünkü bu; oyuna gelmemenin tek çaresi.

      Nezaket, milliyetçiliğin temel ögelerinden biridir.

      Şimdi nezaket icabı toka yaptı Bahçeli…

      Vakti ve yeri gelirse o eli çevirmesini de çok iyi bilir.

      Nitekim Bahçeli'nin ilk grup toplantısındaki “Uzatılan elleri elbette havada bırakamayız. Fakat bir taraftan el sıkarken, diğer el ile Mehmetçiğe kurşun sıkılmasına asla tahammülümüz olamaz” sözleri tekrar tekrar olunmalıdır. Bu sözlerde herkese mesajlar vardır.

      Türk'ün töresinde uzatılan el geri çevrilmez, havada bırakılmaz… Bu vatanın ekmeğini yiyen, ihanet edene de öbür elle öyle bir tokat atılır ki düştüğü yerden doğrulamaz…

      BİZLER  TURK MİLLİYETCİLERİ VE  TÜRK ÜLKÜCÜLERİ OLARAK  1960-70-80  DE OYNANAN  OYUNLARA  BİR DAHA  DUSMIYECEĞİZ  AMA  YUCE TÜRK MİLLETİNİN KADERİNE  GELECEĞİNE  PUSUDA  ATTIRTMAYIZ….

                                                                                            saygılar…..

    • #53177
      ozan
      Katılımcı

      “”””””””””UNUTMADAN  SÖYLEMEK İSTEDİĞİM BİRŞEY DAHA  VAR  ÜZERİNE ALINAN
                  MUHATTABIMDIR.
                  479 TANE  – – – – LA  YERİ GELDİĞİNDE DESTUR DEMESİNİDE  İYİ BİLİRİZ ÖRNEK SON
                  2 SENE  İÇERSİNDE BEYKOZUN UZERİNDE OYNANAN  OYNUNLARDA YAPILDIĞI GİBİ”””””””   

5 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.