Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, Bosna Hersek maçında alınan yenilgi sonrası sadece bir kredi kaybettiklerini belirterek, ''Ekim ayını bekleyin. Allah izin verirse Ekim ayında tekrar lideriz'' dedi.
A Milli Futbol Takımı'nın yarınki Brezilya özel maçı için kamp yaptığı Dortmund Hilton Oteli'nde basın toplantısı düzenleyen Terim, ''Panik, telaş, korku bizim yüz metre yanımızdan geçmezler. Ekim ayında büyük ihtimalle lider olabiliriz. Ekim ayında Türk milli takımı lider olacaktır. Ben bu filmleri çok seyrettim. Biz hesap, kitap yapmıyorduk, arkadaşlarım yapıyor'' diye konuştu.
''Bosna Hersek maçında defansta neden değişiklik yapmadınız'' sorusuna Terim, ''Teknik adamlar kadroyu yaparken ayrı düşünürler, kulübeye oturturken ayrı düşünürler. Yedek kulübemizde her değişikliğe uygun arkadaşlarımız vardı. Emre vardı, gerekirse Hüseyin vardı stoper oynayabilecek. 12 gol atıp hiç gol yemeyen de bu arkadaşlarımızdı. Hamleyi defanstan değil orta saha ve hücumdan düşündüğüm için kullandım'' yanıtını verdi.
Herhangi bir takım yenildiği zaman 'defansta sorun var' denildiğini hatırlatan Terim, şunları söyledi:
''Bir takım 2-3 gol atamazsa, koca başlıklarla, (golcü lazım). Şimdi olayın özünü kaçırmayalım. Servet bunu yaptı, Gökhan bunu yaptı, Rüştü öyle yaptı… Bunlar bizi bir yere getirmez. Bu grup başladığı andan itibaren bana ilk sorulan soru bu, sebep Bosna'ya 3-2 yenilmemiz. O zaman işin manasını kaçırırız.
Defans da bir takım anlayışıdır, hücum da bir takım anlayışıdır. Ferdi hata açıktır. Ama gol yemeyen, namağlup olan takım bu. Burada ben beklerdim ki daha önce müthiş bir defans anlayışınız var, hiç gol yemediniz, hatta isimleri vererek, şimdi böyle bir durum var. Bir takım hücum düşünüyorsa defansı hata yapacaktır. Yoksa istediğimiz maçı istediğimiz şekilde bitirme gücüne ve zekasına sahibiz. Gol atmadığımız maç yok. Norveç takımına 45 dakika santrayı geçirmeyen bir takımdan bahsediyoruz, kendi attığı gollerle yenilen bir takımdan söz ediyoruz. Üzümü yiyelim hep beraber. İşin özüne bakalım. Dünyada şahsi hatalara mani olacak bir tek yol var. O maç için, o ismin de o şahsi hatayı yapmayacağına garanti veremezsiniz. Macaristan'da bir tek pozisyona sokmayan bu arkadaşlarımız. Moldova maçında pozisyona sokmayan bu arkadaşlardı. Hatalar olmuştur, hem de çok bariz hatalar olmuştur.''
''BREZİLYALILAR BENİ GÖNDERMİŞLER ZATEN İNGİLTERE'YE''
Brezilyalı oyuncuların kendisini İngiltere'ye transfer ettiklerini öğrendiğini belirten deneyimli teknik adam, şöyle konuştu:
''Brezilyalı oyuncular beni göndermişler zaten İngiltere'ye. Ben bir şey olursa sizinle paylaşırım, ama herhalde bu sorunun cevabı için 2008'i beklemek gerekecek. Herhangi görüşmem ve anlaşmam söz konusu değil. Görevimizi aslan gibi yerine getireceğiz, ondan sonra dışarıyı düşündüğümü ifade ediyorum. Bu sadece İngiltere de olmaz. Ben gideceksem İtalya, Almanya da açık olabilir. Ama şu an için öyle bir şey yok. Ekim ayında devralacağımız liderliği düşünmek, şu sırada o konumdayız.''
BOSNA MAÇI SONRASI SOYUNMA ODASI
Fatih Terim, Bosna Hersek yenilgisi sonrası soyunma odasına girdiğinde önce kendi odasına giderek bir bardak su içtiğini, futbolcularına, ''Bu takımı buraya siz getirdiniz, olur böyle şeyler. Ben sizi ikaz etmiştim, yine düzeltecek sizlersiniz, kalkın duşunuzu alın. Helal olsun'' dediğini aktardı ve ''O günden sonra da tek kelime söylemedim'' diye konuştu.
Milli takımın bir kere yenilmesi nedeniyle aşırı eleştirildiğini kaydeden Terim, futbolcuların basından kaçmalarına yönelik de ''Maçlar eşit değil, puanlar da eşit değil. Birinciden ikinciye geldiniz diye bu kadar eleştiriliyorsunuz. Ben olsam söylemek istediklerimi söylerim. Bunu hak ettiler, inanın bunu hak ettiler'' dedi.
Hiçbir zaman puan hesabı yapmadıklarını belirten Terim, milli takımın yaklaşık bir yıldır sahasında oynamadığının altını çizdi.
Terim, Avrupa Şampiyonası finallerini kastederek, ''Tüm bunlara rağmen eğer bu turnuvanın sonu olsaydı, milli takım lider değil ama giderdi. Bosna maçının, herhangi maçın mağlubiyeti aklımızda olmadı, yazmadık, yazmayız da. Maçın görüntüsü de böyle bir şeyin olmayacağını gösteriyor. Ancak ben şu kanıya varıyorum, bu heyecanı hiç kaybetmemeliyiz. Sanki bu sefer milli heyecanı kaçırdık, olmadı. Aşarı güven, geriye düşecek bir atmosfer görmedik ve bunun faturasını da böyle ödedik. Ama ekim ayında Türkiye tekrardan liderliğe oturur'' diye konuştu.
Bir Alman gazetecinin Nuri Şahin ile ilgili sorusuna İngilizce yanıt veren Terim, Nuri Şahin'in yarın mutlaka kadroda yer alacağını ve forma giyeceğini söyledi.
“BREZİLYA İLE OYNAMAK ÇOK ÖNEMLİ BİR PRESTİJDİR”
Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, yarın, 5 kez dünya şampiyonu olmuş dünyanın en önemli takımı ile oynayacaklarını söyledi.
Dortmund Hilton Otel'de düzenlediği basın toplantısında Brezilya maçını da değerlendiren deneyimli teknik adam, “Brezilya ile oynamak çok önemli bir prestijdir. Türk milli takımı da bunun haklı sevincini yaşamaktadır” dedi.
Özellikle Kaka başta olmak üzere, Ronaldinho'suyla, Robinho'suyla, çok önem yıldızlarla karşılaşılması nedeniyle yarın akşam çok güzel bir eğlence olacağını ifade eden Terim, “Festival gibi olacak. Bizim Brezilya ile oynamamızın sebebi, cezalı maçlarımızda stadın kapısına kadar gelip bizi destekleyen vatandaşlarımıza bir jest yapmaktı. Şimdi de onları tribünde görmek istiyoruz. Onlar bunu hak ettiler. Sonuç hiç önemli değil, ama bizim takımımız da bu şova katılacaktır, bu güzel oyuna katılacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Yarın hoş bir gece geçirmeye herkes hazırlansın” diye konuştu.
Brezilya maçında Mehmet Aurelio'nun da mutlaka kadroda yer alacağını ifade eden Terim, “Brezilya maçında Türk Mehmet'e neden yer vermeyelim. Tugay'ın çok fazla oynayacağını sanmıyorum. Bu geleneği sürdürmeliyiz. Belki bir yüz barajı gibi bir şey düşünmüyoruz biz. Büyük rakamlarda hizmet eden arkadaşlarımıza böyle bir anlayıştayız. Bizli veya bizsiz bu gelenek sürmeli. Bülent'le başladık, Tugay'la devam ediyoruz” dedi.
KADRO TERCİHİ
Fatih Terim, Bosna Hersek maçında, kendi takımlarında oynamayan futbolculara neden yer verdiğinin sorulması üzerine, kalede bir tercih yapmaları gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“Bir tercih yapmamız söz konusu kalede. Bu da uluslararası tecrübesi fazla olup, sakatlığından dolayı oynamayan, fakat son üç haftadır kendi kulübü ile idmanlara çıkıp sağlam olan Rüştü mü, yoksa henüz milli resmi maç oynamamış diğer üç arkadaşımız mı diye. Ben burada şöyle bir karara vardım. Bu gerilimi tecrübesi ile en çok tölere edecek olan Rüştü, ona karar verdim.
Hakan Şükür oynuyordu zaten. Grubumuzda en çok gol atan oyuncu. Kendi takımında 4, bizde 5 atmış. Arda, Türk futbolunun yıldızlarından biri, oynayabileceği kadar oynamasını düşündük. Sonradan soksam bugünkü soru, 'neden baştan oynatılmadı' diye olurdu. Herkes eleştirilecektir, ancak sığ gidiyoruz, hala devam ediyoruz. Merdiveni çıkarken baktıklarım hala baktığım yerde duruyorlar. Rüştü son çıkışta hatalı olabilir, ama takım olarak hatalıyız. Hakan bazılarında takıntı halinde. Kahraman olmaya hiç niyetim yok, kendi işini iyi yapmak… Ulus yeteri kadar kahraman yetiştiriyor zaten, bir de bana gerek yok.” 53 takım arasında yenilmeyen 7 takımdan birinin ilk defa yenildiğini dile getiren Terim, “Aylarca gol yemeyen onlardı. Onların her türlü vakur duruş sergilemeleri, en dik duruşu göstermeleri gerek. Gocunacak hiçbir şey yok, Bosna maçındaki yenilgi dahil. Çıkıp her şeyi söylemeye hakları var. Maçlar başlamadan önce ceza almış, hocası yerden yere vurulmaya çalışılan bir takım, o krizi atlatıp, aslanlar gibi oynamış, tabii ki çıkıp konuşacaklar” dedi.
“Zannedersiniz ki dördüncüyüz, belli oldu işler, gidemiyoruz biz. Daha düne kadar hiç yemeyen, en fazla atan bu takım. Kim yaptı bunu, o oyuncular” diye konuşan Terim, maçtan sonra futbolcularla bir görüşme yaptığını, maçı seyredip, hataları aralarında tartıştıklarını bildirdi.
Terim, şöyle devam etti:
“Oynuyor benim takımım, nerede olursa olsun. Bana yeter. İsterse kaybetsin, sonuçta kazanacak olan onlardır. Oynama isteği var her yerde. Bir teselli, bir maçtan sonra bir antrenörün konuşmasında değilim. Yüreğimin içinde tek bir kişiye ters bir laf etmeden inancını yansıtan bir hoca var. Ak mı kara mı ekim ayında belli olacak. Bir korku falan asla yok. Bu bizim takımımız. Yeri geldiği zaman bu cümle var, Bosna yenilgisinden sonra 'benim takımım' oluyor, Yunanistan maçından sonra 'bizim takımımız' oluyor. Onların böyle söylemeye hakkı yoktur, cümleyi herkesin anlayacağı şekilde söylemek istemiyorum. Yiğidin hakkını yiğide vermekten geri durmayalım, o da bir erdemdir.”