bir şiirde benden

32 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Yazar
    Yazılar
    • #42925
      İLKNUR
      Ziyaretçi

      Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir şey Var

      Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
      Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
      Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
      Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

      İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
      Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
      Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
      Kopmaz kökler salmaktır oraya

      Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
      Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
      Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
      Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

      İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
      Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına

      İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
      Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

      Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
      Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
      Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
      Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

      Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
      Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
      Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
      Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

      Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
      Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
      Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
      Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

      Ataol Behramoğlu

    • #44461
      erkan şinel
      Katılımcı

      Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
      Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
      Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
      Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

      gençliğin parolası… şiir çok güsel. ilknur'a teşekkürler..

    • #44462
      PINAR AKSU
      Katılımcı

          :D ;D :D

    • #44463
      PINAR AKSU
      Katılımcı

      SANAL BİR BULUŞMA……
      “Sen ne anlarsın aşktan!”
      Diye bağırmak için yeltendim de ağzımı tıkadın bakışlarınla.
      Neşeliyim, artık sana dair yalnızlık hikayeleri yazamıyorum.
      Şişen doldu tepeleme, kapattım kapağını, biliyorsun.
      Biliyor ve kızıyorsun.
      Kızıyorsun, değil mi?
      “Aman bana ne ya.
      Ne yaparsan yap!” Demek geldi de içimden,
      Ağzımı kapadın bir gülüşünle.
      Oflayıp puflamak benim en doğal hakkım değil mi?
      Bırakıp giden sensin.
      Şimdi döndün diye boynuna atlamamı mı bekliyorsun?
      Boşuna çırpınışlar bunlar, yapmayacağım işte.
      Yapmayacağım! Yapma… Yap… Lanet olsun…
      “Hadi oradan, seninle ne işim olur ki artık?” Demek istedim de
      Ağzımı kapadın tek bir dokunuşunla.
      Ellerim, durun yerinizde, gelsin ne yapalım,
      Yenildiğinizi belli etmeyin.
      Allah’ım, mideme kramplar giriyor.
      Ah bir de şu ellerime söz geçirebilsem…
      “Hadi git artık ve bir daha görüşmeyelim” Demek için açtım ağzımı da
      Dudakların mühürledi dudaklarımı.
      Bak, yürüyorum ileriye doğru.
      Neden geriye olsun ki?
      Benim hayata dair ideallerim var.
      Neden güldün?
      Tamam, sen gidene kadar bir amacım olmayabilir,
      Ama artık var.
      Hala çıldırtabiliyorsun bir bakışınla beni.
      Özlemişim de gülüşünü.
      Neler diyorsun sen oğlum, aşık değilsin ona, delirtme beni…
      “Ben gerçekten sensiz de çok mutluyum” Demek için yeltendim de
      Kokun burnumda, ne diyeceğimi şaşırdım.
      Bu bir rüya, değil mi?
      Öyle olmalı, sen aslında şu anda
      Çok uzakta, başka bir iklimi yaşıyorsun.
      Başka tenlerin üzerinde geziniyor nefesin.
      “Sen aklıma bile gelmiyorsun ki artık” Demek istedim de
      Sıcaklığınla kavurdun tüm bedenimi, dilim damağım kurudu.
      İçimdeki kuzgun kanatlanmaya başladı, durdurmalıyım.
      Ne yapmalı? Su, evet su içmeliyim.
      Ellerim, belli etmeyin heyecanımı, bırakında şu su bardağını kavrayayım sıkı sıkı…
      Beni izliyor Tanrım!
      Bakışları üzerimde dolaşmayalı çok uzun zaman olmuş!
      İçimin ısındığını hissediyorum.
      Hani o sertlik abidesi adam, yıkıldın gittin gene.
      Anlamıyorum yüreğim seni, zaten anlasaydım aşkın sırrını da çözmüş olacaktım…

      Kimin yazdığını söylemeyim gün gelirde sitemize gelirse kendisi açıklasın…

    • #44464
      PINAR AKSU
      Katılımcı

      Eğer
       

      O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
      arkalarında doldurulması
      mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

      Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
      en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

      Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
      yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

      Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
      çalınan birinin kalbiyse eğer.

      Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
      insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

      O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
      hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

      Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
      kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

      Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
      öylesine delice bakmasalardı eğer.

      Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
      kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

      Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
      son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

      Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
      meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.

      Can Yücel

    • #44465
      GökhanRıza
      Ziyaretçi

      DAVET

      Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
      Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
                              bu memleket bizim.

      Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
      ve ipek bir halıya benziyen toprak,
                              bu cehennem, bu cennet bizim.

      Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
      yok edin insanın insana kulluğunu,
                              bu dâvet bizim…

      Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
      ve bir orman gibi kardeşçesine,
                              bu hasret bizim…

                                                                  (Kuvâyi Milliye'den)

      NAZIM HİKMET

    • #44466
      inanç şinel
      Katılımcı

      MERHABA GENÇ YEŞİLYURTLULAR !

      GÖKHAN KARDEŞİM ŞİİRİNİ ÇOK BEĞENDİM,GERÇEKTEN DE BU ÜLKE BİZİM,SAHİP ÇIKALIM …

    • #44467
      GökhanRıza
      Ziyaretçi

      Teşekkürler Mutlu. aramıza hoş geldin öncelikle.
      umarım forum da mesajlarınla daha sık karşılaşırız.
      aktif olman dileğiyle…

    • #44468
      PINAR AKSU
      Katılımcı

      11-11-1933
      Bursa
      Hapishanesi

      KARIMA MEKTUP

      Bir tanem!
      Son mektubunda:
      'Başım sızlıyor yüreğim sersem! ' diyorsun.
      'Seni asarlarsa seni kaybedersem;
      diyorsun;
      'yaşıyamam! '
      Yaşarsın karıcığım,
      kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgarda; yaşarsın kalbimin
      kızıl saçlı bacısı
      en fazla bir yıl sürer
      yirminci asırlılarda
      ölüm acısı.
      Ölüm
      bir ipte sallanan bir ölü.
      Bu ölüme bir türlü
      razı olmuyor gönlüm.
      Fakat
      emin ol ki sevgilim;
      zavallı bir çingenenin
      kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli
      geçirecekse eğer
      ipi boğazıma,
      mavi gözlerimde korkuyu görmek için
      boşuna bakacaklar
      Nazıma!

      Ben,
      alaca karanlığında son sabahımın
      dostlarımı ve seni göreceğim,
      ve yalnız
      yarı kalmış bir şarkının acısını
      toprağa götüreceğim…

      Karım benim!
      İyi yürekli
      altın renkli,
      gözleri baldan tatlı arım benim:
      ne diye yazdım sana
      istendiğini idamımın,
      daha dava ilk adımında
      ve bir şalgam gibi koparmıyorlar
      kellesini adamın.

      Haydi bunlara boş ver.
      Bunlar uzak bir ihtimal.
      Paran varsa eğer
      bana fanila bir don al,
      tuttu bacağımın siyatik ağrısı,
      Ve unutma ki
      daima iyi şeyler düşünmeli
      bir mahpusun karısı.

      Nazım HİKMET

    • #44469
      ilknur
      Katılımcı

      Son Türkü

      Kaybolmak üzre suya düşen bilezik;
      Bak, bütün kırışıklar silindi sudan.
      Son saatimde mi uyandım uykudan,
      Neden boş geçen yıllardan içim ezik?

      Durdu beni ölüme götüren kervan.
      Eski bir şarkı söyleniyor rüzgarda.
      Duydum ki sevmeyi bilen dudaklarda
      Benim ilahilerim hala okunan.

      Sevgilim…… ellerime dokunaraktan..
      Beni çağıran bir eda var sesinde.
      Bu muydu insanlara son nefesinde
      Görüneceğinden bahsedilen şeytan?

      Sular çekilmiye başladı köklerde
      Isınmaz mı acaba ellerimde kan?
      Ah! Ne olur bütün güneşler batmadan
      Bir türkü daha söyliyeyim bu yerde!

      Orhan Veli Kanık 

    • #44470
      lubimaya
      Anahtar yönetici

      Ayçiçekleri bile döndü güneşe
      sen dönmedin bana!

      Onlar kadar olamadın
      yazıklar olsun sana! ;D

      buda benim şiirim

    • #44471
      ilknur
      Katılımcı

      gökhan senin şiir hepsinden güzelmiş
      bayıldım  ;D ;D ;D

    • #44472
      I_tuch AXU
      Katılımcı

      SANAL BİR BULUŞMA……
      “Sen ne anlarsın aşktan!”
      Diye bağırmak için yeltendim de ağzımı tıkadın bakışlarınla.
      Neşeliyim, artık sana dair yalnızlık hikayeleri yazamıyorum.
      Şişen doldu tepeleme, kapattım kapağını, biliyorsun.
      Biliyor ve kızıyorsun.
      Kızıyorsun, değil mi?
      “Aman bana ne ya.
      Ne yaparsan yap!” Demek geldi de içimden,
      Ağzımı kapadın bir gülüşünle.
      Oflayıp puflamak benim en doğal hakkım değil mi?
      Bırakıp giden sensin.
      Şimdi döndün diye boynuna atlamamı mı bekliyorsun?
      Boşuna çırpınışlar bunlar, yapmayacağım işte.
      Yapmayacağım! Yapma… Yap… Lanet olsun…
      “Hadi oradan, seninle ne işim olur ki artık?” Demek istedim de
      Ağzımı kapadın tek bir dokunuşunla.
      Ellerim, durun yerinizde, gelsin ne yapalım,
      Yenildiğinizi belli etmeyin.
      Allah’ım, mideme kramplar giriyor.
      Ah bir de şu ellerime söz geçirebilsem…
      “Hadi git artık ve bir daha görüşmeyelim” Demek için açtım ağzımı da
      Dudakların mühürledi dudaklarımı.
      Bak, yürüyorum ileriye doğru.
      Neden geriye olsun ki?
      Benim hayata dair ideallerim var.
      Neden güldün?
      Tamam, sen gidene kadar bir amacım olmayabilir,
      Ama artık var.
      Hala çıldırtabiliyorsun bir bakışınla beni.
      Özlemişim de gülüşünü.
      Neler diyorsun sen oğlum, aşık değilsin ona, delirtme beni…
      “Ben gerçekten sensiz de çok mutluyum” Demek için yeltendim de
      Kokun burnumda, ne diyeceğimi şaşırdım.
      Bu bir rüya, değil mi?
      Öyle olmalı, sen aslında şu anda
      Çok uzakta, başka bir iklimi yaşıyorsun.
      Başka tenlerin üzerinde geziniyor nefesin.
      “Sen aklıma bile gelmiyorsun ki artık” Demek istedim de
      Sıcaklığınla kavurdun tüm bedenimi, dilim damağım kurudu.
      İçimdeki kuzgun kanatlanmaya başladı, durdurmalıyım.
      Ne yapmalı? Su, evet su içmeliyim.
      Ellerim, belli etmeyin heyecanımı, bırakında şu su bardağını kavrayayım sıkı sıkı…
      Beni izliyor Tanrım!
      Bakışları üzerimde dolaşmayalı çok uzun zaman olmuş!
      İçimin ısındığını hissediyorum.
      Hani o sertlik abidesi adam, yıkıldın gittin gene.
      Anlamıyorum yüreğim seni, zaten anlasaydım aşkın sırrını da çözmüş olacaktım…

      Kimin yazdığını söylemeyim gün gelirde sitemize gelirse kendisi açıklasın…

      ;) ;) ;) ;) ;)
      forumdaki ilk yazım bu,öncelikle hayırlı olsun hepimize
      ilk fırsat buldugumda bu sayfaya çok güzel 1-2 şiirde ben koyacağım merakla beklemenizde siz şiir severler için yarar var, bu arada pınar sen varya sen…..bişi sölemiorum anlamıssındır artık />:(” title=”>:(” class=”bbcode_smiley” /></p></div></div></li><li><div id=

      #44473
      demmet
      Katılımcı

      ümit yaşar oğuzcan-satılık şiir

      ben sersemin biriyim
      oturmuş senin için aşk şiirleri yazıyorum
      ellerinin beyazlığından
      gözlerinin güzelliğinden bahsediyorum
      oysaki sen bir ettir,ekmektir tutturmuşsun
      gözün dünyayı tgörmüyor
      al bu şiirimi götür sat
      para ederse
      bir ekmek,yarım kilo pirzola al
      otur zıkkımlan

    • #44474
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      AH İSTANBUL

      akşam kızıllığında gel bana
      gelirsen yüreğime
      bir hazan mevsiminde
      eylülde gel ama
      anlamaksa beni amacın
      seveceksen beni
      eylül akşamında sev
      sen halimden anlarsın ya
      ah bu geceler
      ah bu esen meltem rüzgarları
      bu derece kızıl batan güneş
      katilim sizsiniz
      ah İstanbul!
      ah hainlerin şehri
      pusudasın yine,
      yine düşürcen beni ağına
      yine ağlatcan ya!
      elimden gelse
      iki gözümüde yumup
      açmamacasına….
      kalbime sus diyesim
      herşeyi unutasım geliyor!
      dardayım ….
      çıkış kapılarım kalmamış
      inan gönülsüzüm gidişatıma!
      sen halimden anlarsın ya!
      ah İstanbul
      ah hainlerin şehri
      pusuya yatmışsın yine!
      ağlamazsam şerefsizim yine……

      24/09/2001
      LEYLA YİĞİTOĞLU

      Aşk ve İstanbul …………….

    • #44475
      I_tuch AXU
      Katılımcı

      İşte
      Sevmek

      Nasıl da çok istemiştim
      savaşa gitmeden
      sevgilimle evlenmeyi
      ama nereden bilebilirdim
      ki silahın
      demirine çarpıp
      saklandığım yeri belli edeceğini
      parmağımdaki yüzüğün…

      :( :( :( :( :(

    • #44476
      PINAR AKSU
      Katılımcı

      ??? süperrr süper süperrrrr

    • #44477
      PINAR AKSU
      Katılımcı

      Anıl Arkadaşımız yollamış bu şiiri

      İSTANBULA KAR YAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE
      KAR YAĞIYOR ERİK AĞACINA
      KAR YAĞIYOR KUMRULARIN ÜSTÜNE
      DAĞ ZORBASI GİBİ HAİN VE UMARSIZCA
      ERİK AĞACI ÖKSÜZ KUMRULAR EVSİZ KALIYOR
      BİRBEN GÖRÜYORUM BELKİDE BİRBEN
      BİRBEN ACIYORUM KUMRULARIN HALİNE

      İSTANBULA KAR YAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE
      ANSIZIN BİR KEDİ GEÇİYOR PENCEREMİN ÖNÜNDEN
      SÖYLENE SÖYLENE SİNİRLİ VE ISLAK BİR KEDİ
      BELLİKİ ANSIZIN YAKALANDI BİR ÇATININ TEPESİNDE
      VE MUHTEMELEN UYKUNUN EN TATLI YERİNDE
      BİRBEN GÖRÜYORUM BELKİDE BİRBEN
      BİRBEN ACIYORUM HALİNE

      İSTANBULA KAR YAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE
      SEN MUHTEMELEN ENDERİN UYKULARDA
      BEN PENCEREMİN ÖNÜNDE
      İSTANBULA KAR YAĞIYOR KAR YAĞIYOR PENCEREME
      O SEBEPSİZ GİDİŞİN GELİYOR GÖZLERİMİN ÖNÜNE
      KAR CAMDAN GEÇİYOR TEN'DEN GEÇİYOR
      USULCA DOLUYOR YÜREĞİME

      VE BİR ÇİÇEK YEŞERİYOR KENDİLİĞİNDEN
      DONMUŞ KALBİMİN ORTA YERİNDE
      UZUN KIŞ GECELERİNDE YİTİRDİM SENİ
      ÖLDÜNMÜ KALDINMI HABERİN GELMEZ
      BİLMEMKİ BİR TANEM NERDESİN ŞİMDİ
      HER YAĞAN KAR'DA KAYBEDENLER OLUR HEP
      KİMİLERİ YUVALARINI KİMİLERİ RÜYALARINI
      KİMİLERİDE SEVDALARINI
      İSTANBULA KARYAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE

      Naki Kızıldağ

    • #44478
      KeN@N ÖZDEN
      Katılımcı

      MFÖ 

      Sarı Laleler 

      uykulu gözlerle döndüm rüyamdan,
      sana sarı laleler aldım çiçek pazarından..
      sen olmasan.. buralara gelemezdim ben..
      sevemezdim bu şehri, anlamazdım dilinden..
      nasıl bir sevdaysa bu, karşı koyamam..
      dayanamam, kıskanırım seni, paylaşamam..
      satırlar uçar gider aklımdan..
      sana sarı laleler aldım, çiçek pazarından..

      uykulu gözlerle döndüm rüyamdan,
      sana sarı laleler aldım çiçek pazarından..
      sen olmasan.. buralara gelemezdim ben..
      sevemezdim bu şehri, anlamazdım dilinden..
      yeniden başlasam, bu sefer korkmadan
      koklayıp birbirimizi çöpe atmadan..
      satırlar uçar gider aklımdan..
      sana sarı laleler aldım, çiçek pazarından..

      uykulu gözlerle döndüm rüyamdan,
      sana sarı laleler aldım çiçek pazarından..
      sen olmasan.. buralara gelemezdim ben..
      sevemezdim bu şehri, anlamazdım dilinden..
      nasıl bir sevdaysa bu, karşı koyamam..
      dayanamam, kıskanırım seni, paylaşamam..
      satırlar uçar gider aklımdan..
      sana sarı laleler aldım, çiçek pazarından..
      sana sarı laleler aldım, çiçek pazarından….

      müziği kadar sözleride güzel…

    • #44479
      soner
      Katılımcı

      ANATHEMA______LOST CONTROL!

      Hayat… bir kez daha bana ihanet etti.
      Bazi seylerin hiç degismeyecegini kabul ettim
      Küçük beyinlerinizin benim izdirabimi büyütmesine izin verdim.
      Ve o benim akil sagligimi kimyasallara bagli birakti.

      Evet.. düşüyorum.
      Yere çarpmama ne kadar kaldi?
      Neden çöktügümü sana anlatamiyorum.
      Neden yanliz kalmayi tercih ettigimi…
      Merak ediyor musun gerçekten kontrolümü kaybedip kaybetmedigimi?
      Nasil biri olabilecegimin farkina vardim
      Uyuyamiyorum… bu yüzden bir nefes alip en cesur maskemin arkasina saklaniyorum.
      Itiraf ediyorum.
      Kontrolumu kaybettim!

    • #44480
      PINAR AKSU
      Katılımcı

      SONER arkadaşımızdan;

      http://rapidshare.de/files/5539337/okan_bayuelgen.mp3.html

      mutlaka dinleyinn
      http://www.yansima.net/Depo/Multimedia/video_klip/istiklal_marsi.wmv

      http://rapidshare.de/files/1080991/30_KUPONA_ALINMADI_BU_VATAN.wma.html

      not:
      linki tıklayın
      free secenegini secin
      acılan sayfadaki kutucuga cıkan harfleri yazın
      download edin

      i dinlemeler..

    • #44481
      I_tuch AXU
      Katılımcı

      Bir Gün Anlarsın

      Uykuların kaçar geceleri
      Bir türlü sabah olmayı bilmez
      Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
      Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
      Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
      Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
      Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
      Onun unutamadığın hayali
      Sigaradan derin bir nefes çekmişcesine dolar içine
      Sevmek ne imiş bir gün anlarsın
      Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu
      Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
      Gün gelir de sesini bir kerecik duymak için
      Vurursun başını soğuk taş duvarlara
      Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
      Duyarsın

      Umit Yaşar Oğuzcan

    • #44482
      saksu
      Ziyaretçi

      Annabel Lee
       
      Senelerce senelerce evveldi
      Bir deniz ülkesinde
      Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz
      İsmi; Annabel Lee
      Hiç birşey düşünmezdi sevilmekten
      Sevmekten başka beni
      O çocuk ben çocuk, memleketimiz
      O deniz ülkesiydi
      Sevdalı değil karasevdalıydık
      Ben ve Annabel Lee
      Göklerde uçan melekler
      Kıskanırlardı bizi
      Bir gün işte bu yüzden göze geldi
      O deniz ülkesinde
      Üşüdü bir rüzgarından bulutun
      Güzelim Annabel Lee
      Götürdüler el üstünde
      Koyup gittiler beni
      Mezarı oradadır şimdi
      O deniz ülkesinde
      Biz daha bahtiyardık meleklerden
      Onlar kıskanırdı bizi
      Evet! Bu yüzden 'Şahidimdir herkes ve deniz ülkesi'
      Bir gece rüzgarından bulutun
      Üşüdü gitti Annabel Lee
      Sevdadan yana kim olursa olsun
      Yaşca başca ileri
      Geçemezlerdi bizi
      Ne yedi kat göklerdeki melekler
      Ne deniz dibi cinleri
      Hiç biri ayıramaz beni senden
      Güzelim Annabel Lee
      Ay gelir ışır, hayalin erişir
      Güzelim Annabel Lee
      Orda gecelerim uzanır beklerim
      Sevgilim sevgilim hayatım gelinim
      O azgın sahildeki
      Yattığın yerde seni…

      Çev. Melih Cevdet Anday
       
      Edgar Allan Poe

    • #44483
      I_tuch AXU
      Katılımcı

      can yücel olmadan olmaz

      Her Şey Sende Gizli 
         

      Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
      Kanatların çırpındığı kadar hafif..
      Kalbinin attığı kadar canlısın,
      Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…
      Sevdiklerin kadar iyisin,
      Nefret ettiklerin kadar kötü..
      Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
      Karşındakinin gördüğüdür rengin..
      Yaşadıklarını kar sayma:
      Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
      Sevdiğin kadardır ömrün..
      Gülebildiğin kadar mutlusun.
      Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
      Sakın bitti sanma her şeyi,
      Sevdiğin kadar sevileceksin.
      Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
      Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın.
      Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
      Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
      Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
      Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
      Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın,
      Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
      Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
      Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
      Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
      İşte budur hayat!
      İşte budur yaşamak,
      Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
      Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
      Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
      Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
      Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
      Bebek ağladığı kadar bebektir.
      Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin,
      bunu da öğren,

      SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN…
      .

      Can Yücel

    • #44484
      inanç şinel
      Katılımcı

                  Çanakkale Şehidlerine
      Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
      En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,

      – Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
      Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,

      Ne hayasızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
      Nerde-gösterdiği vahşetle “bu: bir Avrupalı”

      Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
      Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!

      Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer
      Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer.

      Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
      Osrtralya'yla beraber bakıyorsun; Kanada!

      Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk.
      Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk.

      Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela…
      Hani tauna da zuldür bu rezil istila…

      Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
      Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil,

      Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
      Döktü karnındaki esrarı! hayasızcasına,

      Maske yırtılmasa halâ bize affetti o yüz…
      Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz.

      Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbab,
      Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab.

      Öteden saikalar parçalıyor afakı;
      Beriden zelzeleler kaldırıyor a'makı;

      Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
      Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin.

      Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
      Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam.

      Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer
      O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer…

      Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
      Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.

      Saçıyor zırha bürünmüş de o namerd eller,
      Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.

      Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
      Sürü halinde gezerken sayısız tayyare.

      Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler…
      Kahraman o orduyu seyret ki, bu tehdide güler!

      Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
      Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?

      Hangi kuvvet onu, haşa, edecek kahrına ram?
      Çünkü te'sis-i ilahi o metin istihkam.

      Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler,
      Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;

      Bu göğüslerse Huda'nın ebedi serhaddi;
      “O benim sun'-i bediim, onu çiğnetme” dedi.

      Asım'ın nesli… diyordum ya… nesilmiş gerçek:
      İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.

      Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar…
      O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar,

      Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
      Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!

      Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
      Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.

      Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid'i…
      Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

      Sana dar gelmeyecek makber'i kimler kazsın?
      “Gömelim gel seni tarihe” desem, sığmazsın.

      Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab…
      Seni ancak ebediyetler eder istiab.

      “Bu, taşındır” diyerek Ka'be'yi diksem başına;
      Ruhumun vayhini duysam da geçirsem taşına;

      Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle;
      Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;

      Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
      Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsan oradan;

      Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına;
      Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına,

      Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
      Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;

      Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana…
      Yine bir şey yapabildim diyemem hatırına.

      Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
      Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin'i,

      Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran…
      Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

      O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
      Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;

      Sen ki, a'sara gömülsen taşacaksın… Heyhat,
      Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat…

      Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
      Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.

    • #44485
      I_tuch AXU
      Katılımcı

      ne hasta bekler sabahı
      ne taze ölüyü mezar
      nede şeytan bir günahı
      seni beklediğim kadar

      geçti istemem gelmeni
      yoklugunda buldum seni
      bırak vehmimde gölgeni
      gelme artık neye yarar

      necip fazıl

    • #44486
      fatma
      Katılımcı

                          VAZGECTİM BU DÜNYADAN TEK ÖLÜM PAKLAR BENİ

                              Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
                                Değmez bu yangın yeri,avuç açmaya değmez,
                                Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
                                Değilmi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
                                Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
                                O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
                                Ezilmiş horgörülmüş el emeği,göz nuru,
                                Ödlekler geçmiş başa,derken mertlik bozulmuş,
                                Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
                                Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
                                Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
                                Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen'e
                                Vazegeçtim bu dünyadan,dünyamdan geçtim ama,
                                Seni yalnız komak var,o koyuyor adama.
                                                     
                                                                            Wıllıam Shakespeare

    • #44487
      demmet
      Katılımcı

      Annabel Lee
       
      Senelerce senelerce evveldi
      Bir deniz ülkesinde
      Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz
      İsmi; Annabel Lee
      Hiç birşey düşünmezdi sevilmekten
      Sevmekten başka beni
      O çocuk ben çocuk, memleketimiz
      O deniz ülkesiydi
      Sevdalı değil karasevdalıydık
      Ben ve Annabel Lee
      Göklerde uçan melekler
      Kıskanırlardı bizi
      Bir gün işte bu yüzden göze geldi
      O deniz ülkesinde
      Üşüdü bir rüzgarından bulutun
      Güzelim Annabel Lee
      Götürdüler el üstünde
      Koyup gittiler beni
      Mezarı oradadır şimdi
      O deniz ülkesinde
      Biz daha bahtiyardık meleklerden
      Onlar kıskanırdı bizi
      Evet! Bu yüzden 'Şahidimdir herkes ve deniz ülkesi'
      Bir gece rüzgarından bulutun
      Üşüdü gitti Annabel Lee
      Sevdadan yana kim olursa olsun
      Yaşca başca ileri
      Geçemezlerdi bizi
      Ne yedi kat göklerdeki melekler
      Ne deniz dibi cinleri
      Hiç biri ayıramaz beni senden
      Güzelim Annabel Lee
      Ay gelir ışır, hayalin erişir
      Güzelim Annabel Lee
      Orda gecelerim uzanır beklerim
      Sevgilim sevgilim hayatım gelinim
      O azgın sahildeki
      Yattığın yerde seni…

      Çev. Melih Cevdet Anday
       
      Edgar Allan Poe

      bu şiir için özellikle teşekkür ederim kitabını arıyorum ama bulamadım  :-X

    • #44488
      fatma
      Katılımcı

                              BİRİSİ VAR                     

                              Birsey var aramızda,
                              Senin bakışından belli,
                              Benim yanan yüzümden.
                              Dalıveriyoruz arada bir,
                              İkimizde aynı şeyi düşünüyoruz belki,
                              Gülüşerek başlıyoruz söze.
                              Birşey var aramızda
                              Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek,
                              Fakat ne kadar saklasak nafile,
                              Senin gözlerinde ışıldıyor,
                              Benim dilimin ucunda

                                                                      NAHİT ULVİ AKGÜN
                               

    • #44489
      fatma
      Katılımcı

                            ADIMLA NASIL BERABERSEM

                            Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
                            Bir dakika bile çıkmıyorsun aklımdan
                            Koşar gibi yürüyüşün
                            Karanlıkta bir ışık gibi aydınlık gülüşün

                            Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
                            Uzak uzak yıldızlarla çevrilmiş kainatın
                            Karanlık boşluklarında akıp giderken zaman

                            Adımla nasıl berabersem öylece beraberiz
                            Seninle her saat seninle her dakika seninle her saniye
                            Gönlümüz mutluluğa inanmış olmanın gururuyla rahat
                            Koltuğumuzun altında birer dinamit gibi kellemiz
                            Ve sonra her zaman her ölümlüyle
                            Aynı şartlar altında kısmet olmıyan
                            Gerçekleri görmenin aydınlığı alınlarımızda
                           
                            Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
                            Sen bana kalbim kadar elim kadar yakınsın

                                                                      ATİLLA İLHAN

                           

    • #44490
      erkan şinel
      Katılımcı

      B A Y R A K

      Bayrak sızlar, bayrak sızlar,
      Yere düşer, bayrak sızlar.
      Nerden bilsin kıymetini,
      Soysuz, sopsuz bayraksızlar.

      Ne olurdu yazmasaydım,
      Ben bu kara yazıyı.
      Bilmeseydi namert soysuz,
      İçimdeki sızıyı.

      Yıldızların isyanı var,
      Hilal taşıyan felek.
      Damla damla kan akıyor,
      Delik, deşik bu yürek.

      Al rengine kara bağlar,
      Yastadır deli gönül.
      Aşıkın olmuşum senin,
      Hastadır deli gönül.

      Renginde şehitlik gizli,
      Hilal’inde mana var.
      Yüreğimde saklamışım,
      Kurbanında kına var.

      Toprağa düşse yiğit,
      Ölüm güç verir bize.
      İnancıma teslim oldum,
      Zulüm güç verir bize.

      Uğrunda ölen yiğit,
      Kim ne bilsin, ne kadar.
      Geriye ne can kaldı,
      Hepsini kurban adar.

      Yamacında gezindiğim,
      Şimdi bağlar ağlasın.
      Bayrağım hançerlendi,
      Şimdi çağlar ağlasın.

      Bayrak yere düşerken,
      Alkışlayan piçleri,
      Kahredecek Türk milleti,
      Destek veren güçleri.

      Susmayın ey milletim,
      Bayraksızda ar olmaz.
      Susar ise yiğitler,
      Vatan bize yar olmaz.

      Başı bozuk yaylada,
      Pusuları kurdular.
      İki yaşında yiğit,
      Kürşat’ımı vurdular.

      Bundan gayri düşmanım,
      Bayrağa ters bakanlar.
      Artık hesap vermeli,
      Dağı, taşı yakanlar.

      Melekut aleminde,
      Destan olan can bizim.
      Dalgalansın bayrağım,
      Üstündeki kan bizim.

      Dört aylık bebeklere,
      Kurşun sıkan, nerdesin?
      Nereye gidersen git,
      Öleceğin yerdesin.

      Hükmü ilahi varsa,
      Belki korur yaratan.
      Kan düşmanı olmuşuz,
      Çekilsinler aradan.
      Bu vatanın ekmeği,
      Gözünüze durmalı.
      Yiğit bir can gelmeli,
      Sizden hesap sormalı.

      Sefai’yem yaşamak ki,
      Bundan gayri ar gelir.
      Ay yıldızlı bayrağa,
      Bu yeryüzü dar gelir.

      S E F A İ

    • #44491
      I_tuch AXU
      Katılımcı

      AN GELİR

      an gelir
      paldır küldür yıkılır bulutlar
      gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
      o eski heyecan ölür
      an gelir biter muhabbet
      çalgılar susar heves kalmaz
      şatârâbân ölür

      şarabın gazabından kork
      çünkü fena kırmızıdır
      kan tutar / tutan ölür
      sokaklar kuşatılmış
      karakollar taranır
      yağmurda bir militan ölür

      an gelir
      ömrünün hırsızıdır
      her ölen pişman ölür
      hep yanlış anlaşılmıştır
      hayalleri yasaklanmış
      an gelir şimşek yalar
      masmavi dehşetiyle siyaset meydanını
      direkler çatırdar yalnızlıktan
      sehpada pir sultan ölür

      son umut kırılmıştır
      kaf dağı'nın ardındaki
      ne selam artık ne sabah
      kimseler bilmez nerdeler
      namlı masal sevdalıları
      evvel zaman içinde
      kalbur saman ölür
      kubbelerde uğuldar bâkî
      çeşmelerden akar sinan
      an gelir
      -lâ ilâhe illallah-
      kanunî süleyman ölür

      görünmez bir mezarlıktır zaman
      şairler dolaşır saf saf
      tenhalarında şiir söyleyerek
      kim duysa / korkudan ölür
      -tahrip gücü yüksek-
      saatlı bir bombadır patlar
      an gelir
      Attila İLHAN ölür

                                                    ATTİLA İLHAN

    • #44492
      yasoş…
      Katılımcı

      geçrekten çok güsel şiirler paylaşıyosunuz  hepinize tekrardan ayrı ayrı teşekkür ederim

32 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.