BIR FAS OYKUSU

8 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Yazar
    Yazılar
    • #44313
      ERTEKİN
      Katılımcı

      ekli powepoint sunumu: Uluslararasi Haber Ajansi AFP'nin dunyaya gectigi fotograflar. Resimler TUrkiye'den, Fas'tan veya Iran'dan degil. 

      Bir Fas oykusu
      Fransa'nin en onemli gazetesi “Le Monde”, 18 Mayis'ta uzun bir Fas roportaji yayinladi. Basligi: “Hicab Fas'in ustunu ortuyor”. Hicab, basortusunun ya da turbanin bir baska versiyonu.
      Gazete, mumkun oldugunca cok okunmasi icin roportaji uc gun internet sitesinde tuttu. Amacina da ulasti; en cok “tik”lanan ve okurdan en cok mesaj alan yazilar listesinin basina yerlesti.
      Turk basininda birkac gazete o roportajdan yapilmis haberlere yer vermekle yetindi. Oysa “Le Monde”un Fas'tan aktardiklari daha fazla ilgiyi hak ediyor. Buyurun size genisce bir alinti:
      “Bir sessiz devrim bu. Islam'in rengi olan bir yesil devrim. Bir orta ogrenim kurumunda Fransizca ogretmeni olan Sukayna 'Ulkemi artik taniyamiyorum' diyor.
      Sukayna 20 yil once okulunda goreve basladiginda, sadece bir ogretmenin basini orttugunu hatirliyor. Bugun ise tam tersi: Onun disinda tum kadin ogretmenler ve tum kiz ogrenciler kapali. Sonunda Sukayna'nin sinirleri bosaldi, depresyona girdi, gorevi birakti.
      Hicbir zaman dincilerin dogrudan saldirisina hedef olmadigini soyluyor. Sadece kucuk damlalarin gun gectikce birikmesi. Kisa kollu, dudaklari rujlu ve sadece ayak bileklerini gosteren etekle okula gittiginde ortulu meslektaslarinin dokundurmalari: 'Gune haram seylerle baslanmasi ne kadar kotu' gibi. Ya da dolabina uc kez pembe turban birakilmasi gibi. 'Cebinize bir cakiltasi konuyor. Cakiltasinin agirligi nedir ki. Sonra birgun oyle agirlasiyor ki o cakiltasi, tasiyamiyorsunuz' diyor.
      Fas'in Fransizca yayinlanan dergisi 'Tel Quel' 11 Mart'ta Kazablanka Universitesi guzel sanatlar fakultesindeki bir olayi aktardi. Okulun basi acik son 5 kadin ogretmeninin posta kutularina ortunmeleri uyarisi yapilan mesajlar birakilmisti. Derginin yazi isleri muduru 'Fas'ta ilk kez boyle seyler oluyor' diye konusuyor.
      5 yilda gelen degisim
      Dahasi artik sadece kadinlar degil, erkekler de hedef aliniyor. Ornegin duzenledigi kulturel faaliyetler Islami bulunmadigi icin duvarlara karalanan yazilarda kafirlikle, dinsizlikle suclanan El-Cedidi lisesi ogretmeni gibi. 'Cok aci cekiyor' diyorlar yakinlari, 'Ogrencileri artik ona kuskuyla bakiyor, eskisi gibi saygi gostermiyorlar.'
      Hersey sessiz oldu. Dusunceler de, elbiseler de usul usul degisti. Hicbir tartisma, miting ya da catisma yasanmadan. Sukayna'nin albumundeki okul fotograflari sanki bir baska yuzyildan kalma gibi: 'Suna bakin. 1992'de cekildi. Kadin ve erkek ogretmenler birlikte poz veriyorlar. Bugun boyle birseyi dusunmek bile imkansiz.' Huzunle 'Islamcilar'in iktidari da ele gecirmeleri artik an meselesi' diye ic cekiyor…”
      Fas'taki gelismeleri yakindan izledigimiz icin bu “degisim” bizi sasirtmadi. Ornegin, gecen yil once Rabat Universitesi'nde son sinifta okumakta olan bir kiz ogrenci soyle diyordu: “Ben fakulteye girdigimde sadece 2 turbanli vardi. Bir ay sonra 4'e cikti. Onu izleyen ay 8'e… Herkes birine cengel atmakla gorevliydi. Sonra cengel atan da baska birine. Bugun goruyorsunuz; okulun dortte ucu kapali.”
      Oysa 5-6 yil once boyle degildi. Alin size Fransiz “L'Humanite” gazetesinin 20 Mart 2000 tarihinde yayinladigi Rabat cikisli Fas izlenimlerinden birkac cumle: “Rabat ve Kazablanka sokaklarinda cok ama cok az turbanli gorebilirsiniz. Ogrencisinden ogretmenine, memurundan iscisine kadar kadinlarin ezici cogunlugu modern giyimliler.”
      “Le Monde”un gozlemiyle bitirelim: “Islamcilik derin ve kalici olarak Fas'a el koyuyor.”
      http://arsiv.sabah.com.tr/2006/05/23/yaz08-40-101.html
      Siz, sizi ellerinde sopalarla dove dove mi turbana sokacaklar saniyordunuz!
      Hala daha, gercekleri goremeyen safdil garibanlar, “Amma da buyuttunuz
      bu turban konusunu! Birakin insanlar istedikleri gibi giyinsinler. Bu
      bir inanc ozgurlugu meselesidir” deyip duruyorlar. Ben de turban
      sorununun aslinda bir kadin haklari konusu oldugunu soyleyip duruyorum
      ama onlarin dusunduklerinin tam tersi yonden. Ismet Berkan'in
      kelimeleri ile, `muhtemel bir cumhurbaskaninin esinin basinin acik
      veya kapali olmasinin Turkiye'de ciddi siyasi gerilime neden olmasi` o
      kadar sasilacak bir sey mi acaba? Berkan'in Amerikali arkadasinin
      soyledigi gibi: `Bir de tersinden bakin, turban Cankaya'ya girdikten
      sonra acaba turbansizlar Cankaya'ya girebilecek mi?`
      Boyle tersinden bakamayacak kadar yeteneksiz veya zaten onyargili
      olanlara sormak gerek: Turkiye'de turbanin “kazanmasinin”
      turbansizlarin sifirlanmasi anlamina gelecegini goremiyor musunuz?
      “Hayir, Turkiye hicbir zaman Iran olmaz!” demeyin bana. Turbansizlarin
      sifirlanmasinda hic de oyle (Iran'da oldugu gibi) sopaya filan gerek
      olmayacagini hala algilayamiyorsaniz, buyurun size (Sabah'tan Erdal
      Safak'in kosesinden) “Bir Fas oykusu”. Bu oyku de sizi urpertmiyorsa
      (uyandirmiyorsa), artik soylenecek bir sey kalmadi.
      Saygilar, Prof. Dr. Nuri Akkas

    • #52922
      erkan şinel
      Katılımcı

      ilginç olan kadınların o şekilde gezmesi değil, dünyaya bu şekilde anlatılmaya çalışılmasıdır. nitekim dünyanın bir çok yerinde böyle görüntüleri görebiliriz.

    • #52923
      anilaksu
      Katılımcı

      katılıyorum sana erkan abi ;)

    • #52924
      lubimaya
      Anahtar yönetici

      onu bunu bırakında bakalım seçimden ne çıkacak?
      Cumhurbaşkanının eşi kapalı mı olacak?
      Olursa ne olacak?Ben bunları merak ediyorum.
      Halk seçerse sanırım kimsenin gıkı çıkmaz.
      Çıkmayada devam ederse zaten demokrasiyi kimlerin kabullenemediğini görmüş olacağız.Bekleyelim ve görelim.

    • #52925
      ERTEKİN
      Katılımcı

      ne olacağı belli osmanlıdan bile geri gideceğiz yavaş yavaş ..osmanlı döneminde bile padışahların nedimelerinin başları açıktı… gerekirse resimlerle örnekleyebilirim…dini başörtüsü ile özdeşleştiren bir toplumun da zaten geleceği (olursa tabi) bellidir . O zaman da bakalım biri çıkıpta tekrar esir olmaktan bizi kurtarabilecekmi bende onu merak ediyorum

    • #52926
      erkan şinel
      Katılımcı

      onu bunu bırakında seçimden hiç bir şey çıkmaz
      hadi kazalin oldu çıktı akp.. değişmeden kalanlar değişecek bu defa…
      Halk falan seçemez. 1950 beri başbakan ve parlamentoyu seçiyorda ne oluyor? hiç bir şey.her sene 550 taneden adamdan  birimi tutmaz kardeşim. tutmamış işte. rejime çamur atmaya gerek yok.  cumhurbaşkanı olsa nafile. yani kralı gelse farketmez.
      hepimiz demokrasiden bahsediyoruz. demekki hepimiz sindirmişiz. kana karaşmış. atılamaz dışarı. ötesi yalan. akp gelir gider. yine birileri gelir yine birileri gider. ama geride kalan Laik, Sosyal, hukuk devleti olan TÜRKİYE CUMHURİYETİ kalır.

    • #52927
      ilknur
      Katılımcı

      YA HER GİDEN VE GELENDE BİŞEYLER YİTİRİLİRSE OZAMAN GERİYE NE KALIR

    • #52928
      lubimaya
      Anahtar yönetici

      İşte asıl sorunda orada kazanımları yitirilme olarak görme…

    • #52929
      erkan şinel
      Katılımcı

      ne kazanıyoruz anlamadım. düzende zengin daha zengin fakir dahada fakir oluyor. anlatmak istediğiniz bumu?

8 yanıt dizini görüntüleniyor
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.