Ekşi’nin Hürriyet Gazetesi’nde birlikte çalıştığı meslektaşı Ertuğrul Özkök yaptığı konuşmada Oktay Ekşi’nin neslinin sonuncusu olduğunu söyleyerek, “Başyazarlık kurumunun son temsilcisidir. O ayrıldıktan sonra Türk basının da başyazarlık bitti. Bu ülkede artık taraftarlık yazarlığı var” dedi.
Sarıyer Belediyesi ve İstanbul Mesudiyeliler Derneği “Ustalara Saygı” etkinliği kapsamında gazeteci-yazar Oktay Ekşi adına bir gece düzenledi. Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte duayen gazetecinin okul yıllarını, meslek hayatını, siyasete girişi ve memleketi Ordu Mesudiye’ye olan ilgisini her dönemin tanığı olan yakın dostları anlattı.
“Gazecilikte Geçen O Yıllar” kitabının imza töreniyle başlayan gece konuşmalarla devam etti. Altan Öymen, Ertuğrul Özkök, Tuncay Özkan gibi isimlerin katıldığı programda usta gazetecinin aile yaşamını oğulları Mehmet Ekşi ve Özgür Ekşi, meslekteki hayatını ise yakın arkadaşları Altan Öymen, Emekli Büyükelçi Taner Baytok, Hürriyet Gazetesi Eski Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ve Basın Konseyi Yüksel Kurul Üyesi Turgut Kazan anlattı. Etkinlikte, İstanbul Devlet Opera ve Bale Genel Müdürlüğü Sanatçıları Zafer Erdaş ve Figen Yiğitgil’in dinletisi katılımcılardan büyük beğeni aldı.
DUYGUSAL ANLAR YAŞANDI
Açılış konuşmasını yapan İstanbul Mesudiyeliler Derneği Başkanı Salih Erol, hemşerisi Oktay Ekşi’yi tanımaktan dolayı gurur duyduğunu dile getirdi. “Gazetecilik bir hayattır, ömür boyu yapılan iştir” diyen Oktay Ekşi’nin hayatını anlatan belgeselle başlayan etkinlikte Mehmet Ekşi ve Özgür Ekşi babalarıyla ilgili anılarını paylaştı. Prensip sahibi bir babanın ailesiyle olan bağının anlatılmasından sonra Oktay Ekşi’nin ilkokul arkadaşı Dr. Erdinç Köksal 75 yıl önce Ekşi’yle ilk tanışma anlarını hatırlattı. Oktay Ekşi’yi kısa boylu ve kısa pantolonlu olarak tanımlayan Köksal, o dönemdeki ders defterini de yanında getirerek Ekşi’ye duygusal anlar yaşattı.
Dİ’Lİ GEÇMİŞİ İLK KULLANAN GAZETECİ
65 yıllık dostluklarından bahseden Altan Öymen, usta ismin Türk basınına yenilikler getirdiğini söyledi. Oktay Ekşi’nin mesleğe hizmetlerini saymakla bitmeyeceğini vurgulayan Öymen, ” Haber içeriği açısından çok katkısı oldu. Di’li geçmiş zamanı kullanarak haber yazan ilk isimdir. Bir süre sonra hiçbir gazetede Miştir’li geçmiş zaman kalmadı” dedi. Dil öğrenmek için gittiği İngiltere’de tanışıp yakın arkadaş olduğu Eski Büyükelçi Taner Baytok, Oktay Ekşi’nin İngiltere yıllarını katılımcılarla paylaştı. Baytok, meslek hayatında Oktay Ekşi ve Aysel Ekşi’nin nikâhını kıyarak bir ilki yaşadığını söyleyerek iki önemli insanla tanışmak dolayı mutluluk duyduğunu ifade etti.
TÜRK BASININ DA BAŞYAZARLIK BİTTİ
Gazeteciliğe sevdalı ustanın 44 yıllık Hürriyet Gazetesi yolculuğunu ise Hürriyet Gazetesi Eski Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ele aldı. O dönemde gazetenin tepesine paraşütle geldiğini söyleyen Özkök, bir anda kendini Oktay Ekşi’yle bir arada bulduğunu dile getirdi. Ekşi’nin gazetecilikte ‘Ben’ dili yerine ‘Biz’ dili kullanan tek yazar olduğunu belirten Özkök, Türkiye’de gazetecilik neslinin sonuncusu olarak tanımladığı usta isim için şöyle konuştu: “Başyazarlık kurumunun son temsilcisidir. O ayrıldıktan sonra Türk basının da başyazarlık bitti. Siyaset yazarlarının da sonuncusudur. Bu ülkede artık taraftarlık yazarlığı var. Biz magazin yazarlığını başarıyla yaşıyoruz. Oktay Bey dans etmeyi bilen bir gazeteci. Bu meslekteki gazeteciler dans etmeyi bilseydi medya bugün böyle olmazdı.
“EN BÜYÜK KAZANIM”
Oktay Ekşi’nin 23 yıl süreyle başkanlığını yaptığı Basın Konseyi dönemini anlatan Basın Konseyi Yüksel Kurul Üyesi Turgut Kazan, birlikte çalıştıkları o yıllarda Ekşi’nin yoğun tempoyla çalışarak kendini konseye adadığını söyledi. Gazetecilik yaşamının ardından siyasete giren Oktay Ekşi’nin Milletvekili olduğu yıllara değinen 24. Dönem İstanbul Milletvekili Osman Korutürk, 4 yıllık milletvekilliği süresinde en büyük kazanımının Oktay Ekşi’nin arkadaşlığı olduğunu söyledi. Dış İşleri Komisyonu’nda birlikte görev aldığı Ekşi için konuşan Korutürk, “Memlekete faydalı hizmetlerinin devam etmesini diliyorum” dedi.
YOL GÖSTERİCİ OLDU
Oktay Ekşi’nin yaşamının her zaman en önemli öğelerinden biri olan memleketi Mesudiye’yle olan bağlantısını Lefke Avrupa Üniv. Öğretim üyesi- kuzeni Prof. Dr. Aziz Ekşi ve Beykoz Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Mesudiye Eski Kaymakamı Dr. Şafak Başa anlattı. “İnsan yaşadığı yere benzer” diyerek Oktay Ekşi’nin Mesudiye’nin kalkınmasındaki öneminden bahseden Prof. Dr. Aziz Ekşi, “Her sene bölgemizde kurultay yapıyoruz ve önemli insanları ağırlıyoruz. Oktay Ekşi olmasaydı bu önemli isimler Mesudiye’ye gelmezdi. O bize yol gösterici oldu” dedi. Aziz Ekşi’den sonra söz alan Mesudiyeli İş adamı Engin Özmen ise usta ismin disiplin, kararlılık, istişare ve katılımcılık kriterlerine sahip olduğu için çalışmaların başarıya ulaştığını söyledi.
CUMHURİYET PROJESİ: KÖYKENT
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in kapsamlı Köykent Projesi’nin Mesudiye’de yapılan kurultaylar sayesinde uygulandığını söyleyen Mesudiye Eski Kaymakamı Dr. Şafak Başa, Oktay Ekşi’nin doğup büyüdüğü topraklara yaptığı hizmetlere tanık olduğunu belirtti. Başa, “Bize anahtar oldu. Sayesinde birçok kapıyı açtık. Köykent Cumhuriyet projesidir. Bu projenin Mesudiye’ye gelmesinde Oktay Ekşi’nin emeği büyük” diye konuştu. Arçelik Eski Genel Müdürü ve yeğeni Aka Gündüz Özdemir ise dayısının meslek hayatında kutsal bir görevi yerine getirdiğini ve ailenin üyesi olmaktan dolayı gurur duyduğunu söyledi.
GAZETECİLİK RÜYALARIMDA
Programın kapanış konuşmasını yapan Oktay Ekşi, böyle bir gecenin herkese nasip olmayacağını söyleyerek emeği geçen herkese teşekkür etti. Aile ve meslek hayatında çok şanslı bir insan olduğunu dile getiren Ekşi, Hürriyet Gazetesi yıllarında son iki patronu olan Erol Simavi ve Aydın Doğan’ın özgür yazma konusundaki emeklerini unutamayacağını söyledi. Meslek hayatını anlatırken duygusal anlar yaşayan Ekşi şöyle konuştu; “Herkes kendi özel dünyasının rüyalarını görür. Benim rüyalarım hala gazetecilikle ilgili. Yazdığım yazıyı zamanında yetiştirip yetiştiremediğim kuşkusuyla uyanırım ya da yazıyı istediğim gibi yazamadım diye. Çünkü çok mutlu olduğum süreci ifade ediyor benim için.
“PASİF GAZETECİYİM
Gazeteciği son nefesine kadar devam ettireceğini söyleyen Ekşi sözlerini şöyle tamamladı: “Bir gazeteci için yaşamda aktif ve pasif gazetecilik vardır. Bende şimdi pasif gazeteci durumundayım. Mesudiye benim en mutlu olduğum ortam oldu. Erken ayrıldım daha sonra kendimi borçlu hissettim ve Mesudiye için çalıştım. Şanlıyım ki sizler gibi dostlarım var. Böyle bir tabloyu yaşattığınız için çok mutluyum.”